Soyer ‘Pandora’nın kutusunu’ açtı: İktidara yaylım ateşi!

TENZİLE AŞÇI

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kent gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Soyer’in ana gündemleri ise Harmandalı çöp depolama alanı, ‘engellenmeler’ ve ‘dezenformasyon’ haberleri oldu. Toplantıya Soyer’in yanı sıra; CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları ve CHP’li meclis üyeleri katıldı.

Soyer, yaptığı açıklamalarda ‘engellenmeler’ üzerinden merkezi iktidara ateş püskürürken “Beni cezalandırırken İzmirlileri cezalandırıyorsunuz” ifadelerini kullandı. Soyer ayrıca kamu kurumlarına gönderilen “tasarruf genelgesi” üzerinden de üstü kapalı ‘israf’ yapan kurumları işaret etti.

BÜTÜN ENGELLEMELERE RAĞMEN…

Ekonomik krizin gölgesinde belediyenin mali durumuna ilişkin açıklama yapan Başkan Soyer, onayı bekleyen borçlanmalara dikkat çekerek “İki ay öncesinde tüm ülkenin pembe hayaller görmesine neden olan haberler vardı. Karadeniz doğalgazı, Gabar’daki petrol… O pembe rüyalar kabusa döndü ve yüzde 200’ün üzerinde akaryakıt zamları oldu. Ne olacak bu CHP’nin hali diyen kimse ne olacak bu vatandaşın hali demiyor! Çok ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıyayız. Çok ağır bir tablo. Bu, daha da tırmanarak devam edecek. Tablo buyken çok ağır koşullar altında hizmet üretmeye çalışıyoruz. İzBB’nin durumu nedir? 2019’da göreve geldiğimizde 650 milyon civarında bir borç stoku vardı. 4 senenin sonunda geldiğimiz noktada 550 milyon küsur Euro borcumuz. İzBB bu sürede borcunu aşağıya indirmiş. Ama hikaye böyle değil. Borcumuz artmış görünüyor. Ama döviz kurlarını biz belirlemiyoruz. Biz geri ödüyoruz ama borcumuz büyüyor. Biz niye dış borç arayışı içindeyiz? Çünkü Hazine’den aldığımız payla İZBB’nin bütçesi oluşuyor, bütün yatırımlarımız böyle yapıyoruz. Fakat hükümetimiz, raylı sistem yatırımları, arıtma sistem yatırımları olsun bunların hiçbirine girmiyor. Mesele Halkapınar-Otogar metrosu yatırım planına alınmış ama 7-8 senedir iz bedelle geçiliyor. Bu süre içinde Ulaştırma Bakanlığı’nın İzmir’de tek bir metro tüneli yok. İzmirli bu ulaşımdan mahrum mu alacak? Borç bulup biz yapıyoruz. Buca Metrosu… Yapılan en büyük kamu yatırımlarından biri. Bu ekonomik kriz içinde biz 'Buca Metrosu’nun parası ne olacak?' diye endişelenmiyoruz. Çünkü kurduğumuz konsorsiyumlar sayesinde hak edişler yatıyor. Ama Narlıdere Metrosu’nda durum böyle değil. Yüzde 95’ini tamamlamış durumdayız. Neredeyse bitti. Kalan bir dilim var. 30 milyar Euro. Mart ayında bu para geldi. Bize aktarımının yapılması lazım ama yapmıyorlar. Hükümetin bize aktarması lazım ama aktarmıyor. Talep ediyoruz, cevap yok. Geçtiğimiz ay cumhurbaşkanlığına gidelim demiştim AK Partili meclis üyelerimize. Tabi Tabi dediler. Ama henüz bir gelişme yok. Tabloyu olağanca çıplaklığıyla görün. Asla şikayet etmiyorum. Biz bu işi devam ettireceğiz. İzBB, borcuna sadık, bütün bu yangın ortamında, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığında dimdik ayakta duran bir durumda ve yatırımlarının devamını hiç tereddütsüz getirecektir. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Sapasağlam ayaktayız. Bütün engellemelere rağmen hizmet ediyoruz” dedi.

KAMU ZARARINI OLUŞTURANLARDAN HESAP SORMALIYIZ

Geçtiğimiz haftalarda mahkeme kararı çıkan Harmandalı Katı Atık Bertaraf Tesisi’ne de değinen Soyer, yeni çöp tesisleri konusunda engellendiklerini ifade ederek şunları söyledi; “Harmandalı... Çok enteresan bir hikaye. 2018 yılından önce İzBB ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 5 noktada çöp atık bertaraf tesisi kurulmasıyla ilgili bir mutabakata varıyor. Bergama, Ödemiş, Urla, Menderes ve Çiğli - Harmandalı. Sadece Harmandalı, çöp bertarafında yeterli olmayacağı için diğer 4 noktada da tesis kurulmasına karar verildi. Ayrıca talep edilip de reddedilen bazı girişimlerimiz de var. 2018’de bu 4 noktada tesis kurulması mutabakatına varılınca ne oldu? Çiğli’de Harmandalı’da biometalizasyon denilen bir yöntemle çok sağlıklı bir atık bertaraf süreci başlamış. Elde edilen elektrikle ciddi bir elektrik söz konusu. Fakat bölgede bir de heyelan tehdidi ortaya çıkıyor. İzBB, bölgedeki heyelanın incelenmesini talep ettik ve bu inceleme devam ediyor. Ön raporlara göre; bu heyelan oradaki tesis nedeniyle ortaya çıkan bir şey değil. Çok daha eskilere giden bir kitlenin hareketi. Bu, bizim oradan vazgeçmemize neden oldu ve Harmandalı’yı terk etme kararı verdik. Biz 2024’ün sonunda burayı kapatıp 2025’te oradaki çöp depolamasını bitirmeyi planlıyoruz. Ama en az 4 noktada atık bertaraf tesisine ihtiyacımız var. Bergama ve Ödemiş’teki çalışıyor. Fakat Harmandalı kapatılacaksa başka bir şeye ihtiyaç var. Menderes ve Urla’da da tesislere ihtiyaç var. Urla’da öngörülen alan İYTE tarafından reddediliyor. Urla eski taş ocağı atık sahası da uygun bulunmuyor. Dolayısıyla Urla’da durduruluyoruz. Menderes… Menderes’te 3 yıl önce başlanılan bir yolculuk var. Yapılan yer araştırmaları sonucunda Orman Genel Müdürlüğü’nden ön izin tahsisi alınıyor. Arkasından 13 kurumdan olumlu görüş alınıyor, İl Mahalli Çevre Kurulunda onaylanıyor, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na rapor sunuluyor. Onay sonrası ÇED başvurusu yapıyoruz. ÇED sürecinde Tarım İl Müdürlüğü görüş değiştiriyor. Geldiğimiz nokta şu: tüm raporlar ve olumlu görüşler bir tarafta duruyor. Ne yazık ki İl Tarım Orman Müdürlüğü’nün olumsuz görüşü nedeniyken Menderes’te de biz imalata başlayacak bir noktaya gelemiyoruz. 3 yıllık süreci var ÇED sürecinin. 1 ay sonra süreç sona eriyor. Biz Sayın Valimizden bir talepte bulunarak müdürlüğün önceki görüşüne dönmesini istedik. Harmandalı’yı biz zaten kapatmaya kararlıyız. Menderes’te Urla’da izin vermiyorsunuz. Bergama’da kapasiteyi artırmamız lazım ama izin vermiyorsunuz. İzBB ne yapacak! Biz bu çöpü nereye götürüp bertaraf edeceğiz? 2007 yılından beri talep edilen her yere olumsuz görüş vermiş. Bunlar olmadığı için biz her gün 90 tırla günde 18 bin kilometre yol yapıyoruz. Bu taşımanın yıllık maliyeti 500 milyon lira. Bu hepimizin parası değil mi! Kamu zararı değil mi! Bugün değilse bile bir gün bu kamu zararını yaratanlardan hesap sormamız lazım. Buna hakkınız yok. İzBB’nin gücü buna yeter. Ama yazık, İzmir’e, İzmir’in parasına yazık!”

BENİ CEZALANDIRMAK İÇİN İZMİR’İ CEZALANDIRIYORSUNUZ

Mezarlıklar konusunda da engellendiklerini belirten Soyer, “Mezarlıklar… Rica minnetle mezarlık yeri gösteriyoruz. Her yıl 200 bin metrekare mezarlık alanına ihtiyacımız var. Biz 7 milyon metrekare mezarlık alanıyla ilgili talepte bulunmuşuz. Bunları bize neden tahsis etmiyorsunuz? Bu bir rant kapısı değil! Bu nasıl bir ruh halidir? Beni cezalandırmak için İzmir’i niye cezalandırıyorsun kardeşim! Mezarlık yeri neden verilmez? Mesela kooperatiflerden küçük çocukların beslenme çantalarına koymak için fındık ve üzüm istedik. Ona bile izin vermediler. Bunlar, bir mazeret ya da şikayet değil. Asla bir şikayet ya da yakınma için paylaşmadım bunları. Bunların bütün çıplaklığıyla bilinmesi lazım. Biz İzBB olarak muktediriz” diye konuştu.

HENÜZ PAYLAŞMAK İÇİN ERKEN

Taşınacağı belirtilen İzmir Otogarı’na ilişkin soruya da yanıt veren Soyer, “Otogar projesiyle ilgili… Hem taşınması hem de yarışmayla ortaya çıkan projeler arasından seçim yapılması. Bu konuda çalışıyoruz. Henüz paylaşmak için erken. En kısa sürede bununla ilgili ayrıntılar paylaşacağız. Hızlı bir şekilde o tarihe yol alıyoruz” ifadelerini kullandı.

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE YEPYENİ UFUKLARA AÇILACAĞIZ

Kentsel dönüşüm çalışmaları konusunda da yeni bir vizyon oluşturduklarını belirten Soyer, “Halk Konut’ta 5 ayrı noktada çalışmalar devam ediyor. Sadece Örnekköy’de bizim durdurduğumuz bir çalışma var. Oradaki sorunlu beton bu hafta sonu yıkılacak ve çalışmalar devam edecek. Hem umudumuz tazelendi hem de geleceğe daha sağlam adımlarla yürüyoruz. Kentsel dönüşüm konusunda daha başka çalışmalar da yürütüyoruz. İzmir'in kırmızı hatlarını belirliyoruz. Fay alanları, su alanları, doğal sit alanları, tarihi alanlar ve tarım alanları. Bu alanlara göre İzmir’in hangi yöne doğru büyümesi gerektiği noktasında kararlar alıyoruz Yani kentsel dönüşümde yepyeni ufuklara açılacağız” dedi.

ÇÖZÜM ÖNERDİK DİYENLERİN…

Muhalefetin Harmandalı için önerdiği Yamanlar bölgesi hakkında konuşan Soyer, “Yamanlar 144 hektar bir alan. 72 parsel özel mülk. 5 yıl 2014’ten 2019’a kadar sürmüş 5 yıl mali çevre kuruluna yapılan davayı kaybetmişiz. Oradaki kamulaştırma çalışmalarına ve parsel maliklerine ve mülklerine satın alma yoluna girmiş olsaydık belki 10 sene daha uğraşıyor olurduk. Çözüm önerdik diyenlerin önerdiği şeyleri çözüm olmadığı bilinmeli” ifadelerini kullandı.

HİZMET HIZIMIZ GERİ ÇEKİLİYOR

İzmir’de yapılacaklar konusunda özeleştiri de yapan Soyer, ekonomik krizi işaret ederek “O kadar çok şey var ki… Pandemi çok ciddi ket vurdu, İzmir depremi, 6 Şubat depremi çok ciddi ket vurdu. Bir yandan yaşadığımız ekonomik kriz… Borçlarımız ödedikçe artıyor. Bu bizim yatırım kabiliyetimizi aşağıya çekiyor. Birçok sebep nedeniyle 2019’da öngördüğümüz hizmet hızı geri çekiliyor. Daha yapabileceğimiz birçok şey olmasına rağmen sıkıntı yaşıyoruz” diye konuştu.

BİZ TASARRUF ET DENİLECEK SON BELEDİYEYİZ

Geçtiğimiz haftalarda Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından gönderilen “tasarruf genelgesinin” belediyeye etkisinin ne olacağı sorusunu da yanıtlayan Soyer, zaten tasarruflu bir belediye olduklarının altını çizerek şunları söyledi: “Daha başka enstrüman bulamadılar da bizim önümüzü kesmek için bunu da kullanırlar. Biz devam edeceğiz. Biz zaten har vurup harman savuran, tasarruf etmeyen bir belediye değiliz. Mesela Tarkan Konseri yaptık ya biz. ‘Çok büyük paralar verdiniz, büyük israftı’ denildi. Bizde bir ekonomik etki analizi yaptırdık. Konserin İzmir ekonomisine etkisini araştırdık. Konaklamada 47 milyon, perakende de 3,5 milyon lira, taşımacılıkta yaklaşık 3,5 milyon, yeme-içme sektöründe 16 milyon… Sadece o gün İzmir esnafına en azından 100 milyon ekstra ek gelir yaratılmış. Biz bütün bu koşullara ve dev yatırımlara rağmen dış borçlarımızı ödemeye devam ediyoruz. Bu kadar engellemeye rağmen o yatırımların tamamında somut adımlar atıyoruz. Biz tasarruf konusunda aman tasarruf et denilecek son belediyeyiz. Bize söylemesinler onu. Tasarruf etmesi gerekeneler söylesinler.”

HIZAL’IN İDDİALARINA YALANLAMA

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’ın ‘Tunç Soyer Harmandalı’na hiç gitmedi’ eleştirilerine yanıt veren Soyer, “Sadece yalan deyip geçeyim. Ne demek gitmemek! Biz oradaki vatandaşlarımız ile ilgili çok ciddi bir destek çalışması yaptık. Tek tek mağduriyet yaşayanların beyaz eşya mağduriyetinden, çeyizinin iadesine kadar ciddi kaynak ayırdık. Hane hane toplantılar yaptık. Bu kadar heyelanın olduğu yer niçin afete maruz bölge ilan etmiyorsunuz” dedi.

OTOPARKTA YAP-İŞLET-DEVRET MODELİ

Otopark ve trafik sorununa da değinen Soyer, “Otopark eksikliği var, vatandaşlar sıkıntı yaşıyor. Biz de belediye olarak sıkıntı yaşıyoruz. Bu konudaki çözüm raylı sistemler ve toplu taşımadır. Özel araçlardan vazgeçip toplu ulaşıma geçmektir. Kalıcı çözüm budur. Otopark konusunda ayrıca yap-işlet-devret modeli üzerinde çalışıyoruz. Bu konuda çok büyük bir sıkıntı var ve her geçen gün büyüyor” ifadelerini kullandı.