Yaşar Üniversitesi'nde sporda başarı ve iletişim stratejileri konuşuldu

Yaşar Üniversitesi'nde düzenlenen 6. PRTalks etkinliğinde, spor dünyasının önde gelen isimleri ve iletişim profesyonelleri bir araya geldi. Etkinlikte, sahadaki başarı kadar önemli bir başka faktörün de stratejik iletişim ve marka yönetimi olduğu vurgulandı. Bu yılki etkinlik, "Spor İletişimi" temasıyla gerçekleştirildi ve Artistik Cimnastik Dünya Şampiyonu İbrahim Çolak, Triatlon Türkiye ve Balkan Şampiyonu İpek Öztosun, ve Medyaspor Kurucu Ortağı ve Spor Yazarı Ali Ergöçmez'in konuşmacı olarak katıldığı panelde, modern spor dünyasında yalnızca fiziksel başarıların değil, profesyonel iletişim stratejilerinin de büyük bir rol oynadığına dikkat çekildi.

“SPORCULAR KRİZ ANINI YÖNETİYOR”

Panelin açılışını yapan Prof. Dr. Özlem Alikılıç, halkla ilişkilerin temelinde stratejik iletişim yönetimi yattığını söyleyerek sporcuların günümüzde birer marka değerine dönüştüğünü vurguladı. Alikılıç, bu etkinlikte, spor iletişimi alanında hem sporculara hem de iletişim profesyonellerine hizmet eden önemli aktörler bir araya getirdiklerini ifade ederek, “İşin bir medya tarafı; yani kulüplerin, takımların ve sporcuların iletişimlerinin kriz anlarına kadar yönetildiği uzun bir süreç var. Diğer tarafta ise bizzat marka olan sporcular yer alıyor. Sporcular, kimi zaman bireysel kimi zaman profesyonel yardım alarak kendi markalarını ulusal ve uluslararası ölçekte yönetmeye çalışıyorlar” dedi.

“UZMANLARDAN YARDIM ALMAYA BAŞLADIM”

Artistik Cimnastik branşında Türkiye'ye ilk dünya şampiyonluğunu kazandıran İbrahim Çolak, başarısının ardından gelen popülariteyi yönetmenin zorluklarına dikkat çekti. Kariyerinin büyük kısmını amatör bir ruhla sürdüren Çolak, şampiyonluk sonrasında karşılaştığı yoğun taleple nasıl başa çıktığını anlattı. Çolak, “25 yıldır bu sporu yapıyorum ve 19. yılımda dünya şampiyonluğu kazandım. Madalyayı kazandıktan sonra sponsorlar birer birer gelmeye başladı. Başarı geldikten sonra geri dönüşlerin bu kadar büyük olacağını tahmin etmemiştim. O noktada bir iletişim uzmanıyla çalışabilseydim, süreci daha verimli bir şekilde yönetebilirdim. İletişim sürecini tek başıma yürütmeye çalıştığımda bazı fırsatlar kaçabiliyor. Bu yüzden artık hedeflediğim başarılara ulaşmadan önce uzmanlardan profesyonel yardım almaya başladım” diye konuştu.

“PROFESYONEL DESTEK HER BRANŞ İÇİN ŞART”

Yaşar Üniversitesi mezunu olan Triatlon Türkiye ve Balkan Şampiyonu İpek Öztosun ise iletişimde profesyonel desteğin her branş için şart olduğunu belirterek branş bilinirliğinin önemini vurguladı. Öztosun, “İletişim kanallarımı bireysel olarak yönetiyorum ancak bu durum bazen sınırlayıcı olabiliyor. Triatlon, Türkiye’de çok yaygın değilken Avrupa’da en çok lisanslı sporcusu bulunan branş konumunda. Medyada daha fazla ön plana çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Birçok sporcu tek bir branşla başlayıp başarı gelmeyince spora küsebiliyor. Oysa bu sporcular, doğru yönlendirmeyle farklı alanlardaki yeteneklerini keşfedip çok daha farklı yerlere gelebilirler” mesajını verdi.

“KULÜPLER İLETİŞİM BÜTÇELERİNİ ARTIRMALI”

Panelin medya perspektifini ele alan Spor Yazarı Ali Ergöçmez, spor ekonomisi ve iletişim arasındaki güçlü ilişkiye dikkat çekti. Ergöçmez, özellikle spor kulüplerine yönelik olarak şu önemli çağrıyı yaptı: “Sporcular ve kulüpler, maddi anlamda büyük yatırımlar yapmalarına rağmen iletişim bütçelerini oldukça düşük tutuyorlar. Oysa etkili bir iletişim, doğrudan daha fazla sponsor anlamına gelir. Büyük kulüplerin, bu süreci çok daha profesyonel bir şekilde yönetmeleri gerekiyor. Spor iletişimi, sadece ülke gündemini takip etmekle kalmaz, aynı zamanda sporcuların bireysel görüşmeleri gibi pek çok unsuru da içerir. Bu nedenle, tüm spor kulübü yöneticilerinin, sporcular ve teknik ekip için profesyonel spor iletişim danışmanlarına ihtiyaçları vardır.”