İzmir mozaiği ilhamı oldu

Uluslararası birçok ödüle layık görülen besteci Yaşar Üniversitesi Müzik Bölüm Başkanı Mehmet Can Özer, altıncı solo albümü Nefes’te, İzmir’in farklı zaman ve mekânlarında kaydettiği sesleri, müziğe dönüştürdü


  • Oluşturulma Tarihi : 03.12.2018 11:49
  • Güncelleme Tarihi : 03.12.2018 11:49
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İzmir mozaiği ilhamı oldu haberinin görseli

Uluslararası birçok ödüle layık görülen besteci ve elektroakustik müziğin tanınan ismi Yaşar Üniversitesi Müzik Bölüm Başkanı Mehmet Can Özer, altıncı solo albümü Nefes’te, İzmir’in farklı zaman ve mekânlarında kaydettiği sesleri, müziğe dönüştürdü. Geliştirdiği yazılım ile yüzlerce saatlik kayıtlardan ses mozaikleri elde eden Özer, albümün ‘İzmir Mozaik’ adlı bölümünde; Kemeraltı’ndan Basmane’ye, Urla’dan İzmir Körfezi’ne kadar sesler, kentin ve insanlarının oluşturduğu tınısallığın 12 farklı durumunu yansıtıyor.
İZMİR’E BAKIŞ AÇIM NETLEŞTİ
Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölüm Başkanı Prof.Dr. Mehmet Can Özer, “Nefes” isimli altıncı solo albümünde 17 parça bulunduğunu, ‘İzmir Mozaik’ adını verdiği 12 minyatürden oluşan bölümde İzmir’in çeşitli yerlerinde kaydettiği kente ait seslerle yaptığı bestelerin yer aldığını söyledi. İzmir Mozaik’in, 2017 yılının başında düzenlenen Port İzmir-4 Güncel Sanat Trienali tarafından sipariş edilerek ortaya çıktığını ifade eden Mehmet Can Özer, “Başlangıçta ‘İzmir ses haritası’ oluşturmak için yola çıktım ve bir yıl süreyle İzmir’in farklı mekanlarında ses kayıtları yaptım. Kemeraltı’ndan Basmane’ye, Adnan Menderes Havalimanından Çeşme Otoyolu’na, İzmir Körfezi’nden Urla’ya kadar birçok mekanın yanı sıra kentte yaşanan dönüşümün, inşaatların, kentte gecenin de sesleri İzmir Mozaik içinde yer alıyor. Kayıtlar bittikten sonra dinleme ve analiz süreçlerinde, İzmir’e dair bakış açım netleşti. Binlerce yıldır, insanlarından mimarisine, çok kültürlülüğün, hoşgörünün mozaiği olan İzmir’i daha iyi anladım. Şehrin geçişliliği, yani her kesiminin her yerde ve her zamanda bulunabilmesi, herkesin birbiriyle değerli olması ve bütün oluşturması, şimdilerde İzmir modeli diye tabir edilen yaşam biçimi, benim zihnimde mozaik görüntüsü meydana getirdi. O nedenle de bu esere İzmir Mozaik adını verdim” dedi.
BESTELERİNİ “AŞURE” İLE YAPIYOR
Sesleri kaydedip ardından başkalaştırarak müziğinin malzemesi haline getiren Prof. Dr. Özer, İzmir Mozaik’in, İzmir’in insanlarının ve şehrin oluşturduğu tınısallığın 12 farklı durumunu yansıttığını söyledi. Bestelerini, kendi geliştirdiği ve “Aşure” ismini verdiği program ile yapan Mehmet Can Özer, “Sesleri canlı olarak oluşturmak ya da başkalaştırmak için 2006 yılında bu yazılımı geliştirmeye başladım. Çıkış noktam, iki insan arasındaki en etkileşimli şey olan muhabbet olmuştu. Ben de bunu acaba sahnede nasıl gerçekleştirebilirim diye düşünmeye başladım. Temelde bir sesi alıp onu canlı olarak başkalaştırarak, beraber çalınan kişiye müzikal fikirler vermek olarak amaçlamıştım. Malum aşurenin tek bir tarifi yoktur, elde ne varsa onları içerir, ama sonuçta hem bir anma hem de tatlıdır. Bu metaforu kullanma nedenim Balkanlar’dan Pasifik’e kadar bütün kültürlerde müzikte doğaçlama olması ve benim de özellikle bu çalgılarla doğaçlamalar yaparak, farklı malzemelerle aşure yapmak isteğiydi” diye konuştu. Albümdeki tüm eserlerin beste, miks ve masteringleri kendisine ait olan Mehmet Can Özer, birçok eserin Yaşar Üniversitesi Müzik Bölümü Kayıt Stüdyosunda bestelendiğini belirterek, “İzmir’in bu mozaiğini, sessel olarak gerçekleştirebilmek için Aşure programını kullanarak İzmir’in kendimce önemli bulduğum 12 halini tasvir etmeye gayret ettim” dedi. İHA