Sayfa Yükleniyor...
Türkiye’nin zengin tarihsel mirasının bir parçası olan Aigai Antik Kenti, arkeologlar ve tarih meraklıları için adeta bir açık hava müzesi niteliğinde. Ege bölgesinde yer alan bu antik kent, antik Yunan dönemine ait izleri günümüze taşıyor. Peki, Aigai Antik Kenti nerede? Aigai Antik Kenti'ne nasıl gidilir, neler yapılır?
Aigai Antik Kenti’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday gösterilmesi, bölgenin tarihi değerini uluslararası alanda daha geniş kitlelere tanıtma yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Arkeologlar ve tarihçiler, kentin derin tarihini ortaya çıkarmaya devam ederken, ziyaretçilere de antik dönemlerin kapılarını aralayan bu eşsiz mekânda keyifli bir ziyaret öneriliyor. Peki, Aigai Antik Kenti nerede? Aigai Antik Kenti'ne nasıl gidilir, neler yapılır? Detaylar haberimizin devamında...
Ege Denizi'nin turkuaz sularından uzak, Manisa’nın huzur dolu köylerinden birinde yer alan Aigai Antik Kenti, tarih meraklıları ve doğa severler için keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. Manisa’nın Yunus Emre ilçesine bağlı Yunt Dağı Köseler Mahallesi civarındaki bu antik kent, Ege Bölgesi'nin tipik yerleşimlerinden farklı bir konumda bulunur.
Manisa iline sadece 49 kilometre mesafede yer alan Aigai Antik Kenti, İzmir ve Çanakkale arasındaki kara yoluna yalnızca 15 kilometre uzaklıktadır. Ayrıca, Bergama’dan Şakran’a doğru uzanan yol üzerinde, Köseler Köyü’ne de oldukça yakın bir konumda bulunmaktadır. Aigai Antik Kenti, hem tarih meraklıları hem de doğaseverler için mükemmel bir kaçış noktasıdır. En güzel yönlerinden biri ise, girişinin tamamen ücretsiz olmasıdır. Ziyaretçiler, bu antik kentin zengin tarihi kalıntılarını keşfederken aynı zamanda bütçelerini de koruyabilirler.
İşte Aigai’nin bu benzersiz konumunun ardında yatan sırları ve bu etkileyici antik kenti keşfetmek için nedenler:
Aigai: Ege kıyılarından uzakta bir tarih yolculuğu
Aigai Antik Kenti, çoğu eski Yunan kentinin aksine Ege Denizi’nden uzakta, yüksek bir dağ yamacında konumlanmıştır. Yunan kentlerinin çoğu kıyı boyunca sıralanmışken, Aigai bu geleneksel kalıptan saparak, iç bölgelerde, doğayla iç içe bir konumda gelişmiştir. Bu stratejik yerleşim seçimi, Aigai’nin ticari değil, savunma ve yerleşim açısından nasıl bir önem taşıdığını anlamamız için ipuçları sunar.
Doğa ile iç içe bir keşif: Aigai’nin sunduğu güzellikler
Aigai Antik Kenti’nin mistik atmosferi, sizi geçmişin derinliklerine çekmeye hazır. Tarihi kalıntıların arasında yürürken, 2000 yıl öncesine ait izleri adım adım takip edebilirsiniz. Yunt Dağı'nın eteklerindeki bu antik kent, doğanın eşsiz güzellikleriyle birleşerek ziyaretçilerine huzurlu bir kaçış sunar. Tarih ve doğanın buluştuğu bu noktada, eski zamanlara ait kalıntılar arasında yürürken kendinizi bir zaman makinesinin içinde bulabilirsiniz.
Aigai’nin tarihsel zenginlikleri: Ne gördüğünüzü biliyor musunuz?
Aigai’nin ziyaretçilerini bekleyen başlıca yapıları arasında, Roma dönemine ait Tiyatro, Agora ve Antik Tiyatro gibi önemli yapılar yer alır. Şehirdeki bu yapılar, antik dönemin mimarisi hakkında bilgiler sunar ve antik Yunan’ın kültürel hayatına dair ipuçları verir. Ayrıca Kutsal Alanlar ve Hamam Kalıntıları, Aigai’nin dini ve sosyal yaşamını yansıtır.
Yunt Dağı’nın sırtında tarih: Aigai'yi nasıl keşfetmeli?
Aigai’nin derinliklerine yapacağınız bir keşif gezisi, hem tarih hem de doğa tutkunları için eşsiz bir deneyim sunar. Dağlık bölgede yapılan yürüyüşler, antik kent kalıntılarına ulaşırken aynı zamanda Ege’nin ve Manisa’nın doğal güzelliklerini gözler önüne serer. Yürüyüşünüz sırasında göreceğiniz Surlar, Tapınaklar ve Yol Yüksekliği gibi detaylar, sizi antik dünyanın büyüleyici atmosferine taşır.
Gizli bir cennet: Aigai’yi ziyaret edin!
Aigai Antik Kenti, Ege Denizi’nin popüler destinasyonlarından uzakta, sessiz ve huzurlu bir keşif sunar. Bu antik kentte geçireceğiniz bir gün, hem tarih hem de doğa tutkunları için unutulmaz bir deneyime dönüşebilir. Tarihin derinliklerine yapılacak bu yolculuk, Ege Bölgesi'nin gizli hazinelerinden birini keşfetmek için mükemmel bir fırsat sunuyor. Aigai’nin sakin atmosferinde, geçmişin izlerini takip ederek kendinizi bir antik dünyanın içinde bulabilirsiniz.
Manisa ilçe merkezine yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta yer alan Aigai Antik Kenti, hem şahsi araç hem de toplu taşıma ile kolayca ulaşılabilir bir konumda bulunuyor.
Şahsi araçla ulaşım
Aigai Antik Kenti’ne şahsi araç ile gitmek oldukça basittir. Manisa şehir merkezinden çıkarken Manisa Çevre Yolu’nu kullanarak Aigai Antik Kenti tabelalarını takip edebilirsiniz. Bu güzergah, size tarihi kente rahatça ulaşma imkânı sunar. Ayrıca, Bergama’dan Şakran-Köseler Köyü yönüne doğru ilerleyerek de Aigai’ye varabilirsiniz. İki yol seçeneği de, sizi bu antik mirası keşfetmeye götüren harika bir yolculuk sunar.
Toplu taşıma ile ulaşım
Manisa’nın merkezinden Yunus Emre ilçesi minibüsleri ile de Aigai Antik Kenti’ne ulaşabilirsiniz. Minibüsler, Yunus Emre ilçesinden Aigai’ye giden yol üzerinde sizi bırakabilir. Aigai Antik Kenti, Gün Dağı üzerinde, köyün 2 kilometre yakınında yer aldığından, minibüsle ulaştıktan sonra kısa bir yürüyüşle antik kente geçebilirsiniz.
Yol tarifi ve güzergah bilgileri
Manisa Merkezden Şahsi Araçla: Manisa Çevre Yolu’nu takip edin ve Aigai tabelalarını izleyerek antik kente ulaşabilirsiniz.
Bergama-Şakran-Köseler Köyü Yolu: Bu güzergahı takip ederek Aigai Antik Kenti’ne ulaşabilirsiniz.
Toplu Taşıma: Manisa merkezden Yunus Emre minibüslerini kullanarak, Aigai’ye ulaşabilir ve ardından kente yürüme mesafesinde olan konumda gezintinize başlayabilirsiniz.
Bouleuterion (Meclis Binası)
Bouleuterion’a dair ilk bilgiler, 1886 yılında Pergamon kazı ekibi tarafından yapılan araştırmalarda elde edilmiştir. Bouleuterion yakınlarında bulunan bir arşitrav bloğu üzerindeki yazıt, Apollonidas oğlu Antiphanes’in Zeus Bollaios, Hestia Bollaia ve Demos’a (yurttaşlar topluluğu) bir bina adadığını belirtmektedir.
Bouleuterion, Agora Meydanı’na bağlanan ana yol üzerinde, eğimli bir arazide doğu-batı doğrultusunda uzanır. 24x14 metre ölçülerindeki yapı üç ana bölümden oluşur. Batıdaki giriş kısmında, İon düzeninde altı sütundan oluşan bir galeri bulunmaktadır. Cavea bölümü on iki basamaktan oluşur ve yaklaşık 190 kişi kapasitelidir. Orkestra ise yarım daire şeklindedir.
Yıkılan Bouleuterion enkazında altı adet mermer heykel başı ve bu başlara ait gövdeler bulunmuştur. Bu heykeller, Bouleuterion’un kuzey duvarının doğu bölümünde ve cephe duvarının iç kısmında yer alıyordu. İki heykelin kaidesinde yer alan Antik Yunanca yazıt, bu heykellerin Pergamonlu heykeltıraş Hippias oğlu Menestratos tarafından yapıldığını göstermektedir.
Macellum
Agora Binası’nın zemin katında, yapının doğusunda yer alan küçük bir teras ya da meydan, Hellenler tarafından “Makellon” ve Romalılar tarafından “Macellum” olarak adlandırılan bir balık veya et pazarına ev sahipliği yapmıştır.
8.56 metre çapındaki yapının dört basamağı, düzgün plaka taşlardan oluşur ve bazı blok taşların üzerinde Hellen alfabesine ait harfler kazınmıştır. Bu durum, taşların bir plan dâhilinde kesilip şekillendirildiğini gösterir. Macellum’un zemini, ıslak bir mekân olarak kullanıldığından düzgün blok taşlarla döşenmiştir ve taşlar kireç harcı ile zemin içine gömülmüştür.
Athena Kutsal Alanı
Kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda tasarlanan Athena Kutsal Alanı, Arkaik Dönem surlarıyla çevrili akropolisin batı köşesinde yer almaktadır. Kutsal alanın planlaması, Pergamon’daki Athena Kutsal Alanı ile benzerlikler taşır. 2017 yılında başlayan kazılarda, MÖ 7.-6. yüzyıllardan Geç Bizans Dönemi’ne kadar geniş bir tarih aralığına ait buluntular ortaya çıkarılmıştır.
Agora
Hellen döneminde “Agora” terimi, genellikle “pazaryeri” olarak tanımlanmışsa da, daha doğru bir tanımla “halkın bir araya geldiği yer” anlamına gelir.
Aigai Agorası, kentin yerleştiği tepenin kuzeydoğu yamacında yer alır ve Agora Meydanı’nı oluşturan terasın doğusunda konumlanmıştır. Yaklaşık 80 metre uzunluğunda ve doğu duvarı 10.50 metre yüksekliğinde olan Agora Binası, batıda Agora Meydanı terasına yaslanarak inşa edilmiştir. Üç katlı olan yapı, anıtsal bir yapıdır.
Tiyatro
Athena Kutsal Alanı terasının batısındaki çanağa inşa edilen tiyatro, kuzey rüzgarlarına karşı korunaklı bir konumda yer alır. Vomitorium’un güney kısmında yer alan analemna duvarı, hafif bosajlı kesme blok taşlardan yapılmıştır. MÖ 2. yüzyıl başlarında inşa edilen bu duvar, MS 17 depreminden sonra iptal edilmiştir ve yeni bir vomitorium ile tamamlanmıştır. Vomitorium, doğu-batı doğrultusunda üç kemerli bir geçiş sunar ve duvarları isodomik sıralı teknikte inşa edilmiştir.
Aigai Antik Kenti giriş ücretleri ne kadar?
Aigai Antik Kenti’ne giriş ücreti bulunmamaktadır. Manisa’ya ulaştıktan sonra bu antik kente ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz. Aigai Antik Kenti, haftanın her günü sabah 08:00’den akşam 17:00’ye kadar açıktır. Tarihi ve kültürel mirasıyla görülmeye değer bir yerdir.
HABER MERKEZİ