Türkiye’de keşfetmeniz gereken 5 eşsiz kanyon

Doğanın milyonlarca yıllık gücüyle şekillenen kanyonlar, ziyaretçilerine hem macera hem de huzur dolu anlar yaşatıyor. Peki, Türkiye’nin en etkileyici kanyonları nerede?

  • Oluşturulma Tarihi : 03.09.2025 10:05
  • Güncelleme Tarihi : 03.09.2025 10:05
  • Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA
Türkiye’de keşfetmeniz gereken 5 eşsiz kanyon haberinin görseli

Türkiye, doğal güzellikleri ve coğrafi çeşitliliğiyle dünyanın sayılı ülkelerinden biri. Bu zenginliğin en etkileyici örneklerinden biri de milyonlarca yıl boyunca rüzgâr, su ve zamanın şekillendirdiği kanyonlar. Kimi sarp kayalıkları ve metrelerce yüksek duvarlarıyla adeta doğanın ihtişamını gözler önüne sererken, kimi berrak suları ve yemyeşil bitki örtüsüyle huzur veren bir manzara sunuyor. Rafting, doğa yürüyüşü, kamp ya da fotoğrafçılık… Her biri farklı deneyimler vadeden bu doğal yapılar, hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. İşte Türkiye’de mutlaka görülmesi gereken, doğaseverlerin rotasında ilk sıralarda yer alan en etkileyici kanyonlar…

TÜRKİYE’NİN EN UZUN KANYONU: SAKLIKENT

Saklıkent, Muğla ilinde Fethiye ile Antalya’nın Kaş ilçeleri arasında, Saklıkent Milli Parkı sınırları içinde yer alan etkileyici bir kanyon. Rivayete göre kanyon, keçisi kaybolan bir çobanın onu ararken tesadüfen keşfetmesiyle ortaya çıkmış. Bugün özel sektör ve yerel çalışmalar sayesinde kanyon, Türkiye’nin en uzun kanyonu olarak 17 kilometre boyunca uzanıyor ve deniz seviyesinden bin 100 metre yükseklikte yer alıyor. Bey Dağları’ndan beslenen kaynak suları ise kanyona ayrı bir güzellik katıyor. Fethiye’nin Foça Mahallesi yakınlarında konumlanan bu kanyon, Eşen Çayı’nın bir kolu olan Karaçay tarafından şekillendirilmiş. Antalya’ya yaklaşık 200 kilometre, Kaş’a 64 kilometre, Fethiye’ye ise 46 kilometre mesafede. Kanyonun içinde suyun debisi yüksek olduğu için yüzme mümkün değil. Ziyaretçiler, kanyon boyunca uzanan yaklaşık 200 metrelik tahta köprüden geçerek dik yamaçları birbirine bağlayan bu eşsiz doğa yapısını keşfedebilir. Köprüyü geçtikten sonra ise buz gibi karstik kaynak sularıyla karşılaşılıyor. Saklıkent yaz aylarında popüler bir piknik alanı olarak da kullanılıyor. Yıllık turist sayısı 180-210 bin civarında. 1996 yılında resmî gazetede yayımlanan karar ile milli park ilan edilen kanyon, koruma altına alındı.

NADİR CANLILARA EV SAHİPLİĞİ YAPAN KÖPRÜLÜ KANYON

Antalya’nın Manavgat ilçesinin 63 kilometre kuzeybatısında yer alan Köprülü Kanyon Milli Parkı, 1973 yılında ilan edilmiş olup 366 bin dekarlık bir alanı kapsıyor. Kaynağını Toros Dağları’ndan alan ve 14 kilometre uzunluğundaki etkileyici kanyonlardan geçen Köprüçay Nehri, yüksek debisiyle rafting ve su sporlarının gözde adreslerinden biri. Milli park, sadece doğal güzellikleriyle değil; Selge Antik Kenti, Roma dönemine ait köprüler, su kemerleri, tarihi yollar ve 400 hektarlık servi ormanı ile de öne çıkar. Bölgede nesli tehlike altındaki kızıl akbaba, Anadolu sıvacıkuşu ve kara semenderi gibi nadir canlılar yaşar. Ayrıca Aziz Paul Yolu’nun 45 kilometrelik bölümü park sınırlarında yer alır. Ziyaretçilere rafting, kano, kanyoning, doğa yürüyüşü, kaya tırmanışı, bisiklet, kamp, fotoğrafçılık ve yaban hayatı gözlemciliği gibi pek çok etkinlik imkânı sunuluyor. Park içinde bungalov, çadır kamp alanları ve nehir kenarında tesisler bulunuyor. Giriş ücretsiz ve Antalya’dan günübirlik turlar düzenleniyor.

ETKİLEYİCİ MANZARASI İLE TAZI KANYONU

Tazı Kanyonu, halk arasında bilinen adıyla Bilgelik Vadisi, Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı Beşkonak Mahallesi Gaziler köyünde yer alıyor. Köprülü Kanyon Milli Parkı sınırları içinde bulunan bu etkileyici vadi, Köprüçay’ın Konglomera ana kayayı aşındırması sonucu oluşmuş. Jeolojik araştırmalara göre kökeni buzul çağına dayanıyor; buz kütlelerinin eriyip büyük bir güçle vadilere akması, kalker kayaları oyarak bugünkü kanyon yapısını ortaya çıkarmış. Yaklaşık 4 kilometre uzunluğunda, 30- 50 metre genişliğinde olan kanyonun duvarları 300- 400 metre yüksekliğe ulaşıyor.

Yöre halkı tarafından uzun süredir bilinse de Tazı Kanyonu, 2016 yılında Patika Doğa Yürüyüş Grubu’nun tanıtımıyla geniş kitlelerce keşfedilmiş ve kısa sürede popüler bir gezi durağı haline gelmiş. Bölgede tipik Akdeniz bitki örtüsü hâkimdir; saf servi, kızılçam ve ardıç ağaçlarının yanı sıra maki türleri bulunur. Vadi, sansar, tilki, tavşan ve yaban keçisi gibi memeli türlerine ev sahipliği yapar. Ayrıca kara akbaba, kaya kartalı, yılan kartalı, kızıl akbaba ve kaya kırlangıcı gibi birçok kuş türü burada gözlemlenebilir.

TURİZMİN CAZİBE MERKEZİ: KAPIKAYA KANYONU

Kapıkaya Kanyonu, Adana’nın Karaisalı ilçesine bağlı Kapıkaya köyünde, Seyhan Nehri’nin batı kollarından biri olan Çakıt Deresi tarafından şekillendirilmiş. Pozantı Boğazı’ndan dağlık alanlara doğru uzanan kanyon, ünlü Varda Köprüsü’ne sadece 2 kilometre mesafede. Yaklaşık 20 kilometre uzunluğa sahip kanyonun çevresi zakkum, zeytin, keçiboynuzu ve çınar ağaçlarıyla kaplı. Bu doğal güzelliklerin arasında 7,25 kilometrelik yürüyüş parkuru düzenlenmiş, yol boyunca şelale manzaralı ahşap seyir terasları ve korkuluklarla güvenli geçiş alanları yapılmış. Dar bölümlerde ise yol genişletilerek doğa yürüyüşleri için daha elverişli hâle getirilmiş. Bölge, Yerköprü piknik alanı ile kanyonun birbirine bağlanması ve yeni köprü düzenlemeleri sayesinde son yıllarda doğa turizminin cazibe merkezlerinden biri olma yolunda hızla ilerlemekte.

DOĞANIN EŞSİZ GÜZELLİĞİNE EV SAHİPLİĞİ YAPAN ŞAHİNDERESİ KANYONU

Kaz Dağları Milli Parkı’ndaki Şahinderesi Kanyonu, sulu ve kuru bölümleriyle hem görsel şölen hem de fiziksel zorluk sunuyor. İlk etap, balkonlu ahşap bir yapıdan 17,95 metrelik inişle başlıyor ve derin, durgun suya ulaşılıyor. Yosunlu kayalar, yoğun güneş ve vahşi yaşam izleri parkuru daha da zorlu hâle getiriyor. Üç sulu, iki kuru bölümden oluşan kanyonda şelaleler, doğal havuzlar ve çıkış yapılabilecek birkaç nokta bulunuyor. Alternatif geçişler sayesinde her iniş zorunlu değil. Kamp yapmak mümkün ancak dar vadi alanları tercih edilmemeli. Altınoluk’tan sonra başlayan bozuk orman yolları, 4×4 araçla ve kırmızı ok işaretleri takip edilerek aşılır. Milli park girişinden sonra küçük beton köprüye ulaşıldığında kanyon başlıyor. Buradan su kenarından ilerleyip orman misafirhanesinde hazırlanarak parkura girilebilirsiniz.

Kaynak : SULTAN GÜMÜŞ KAYA