Sayfa Yükleniyor...
Türkiye’de keşfedilmeyi bekleyen, saklı kalmış pek çok güzellik bulunuyor. Bu doğal güzellikleri saklandıkları yerden çıkardık ve sizler için listeledik. İşte doğayla iç içe bir tatil için tercih edebileceğiniz tatil rotaları…
GURBET YAVUKLU
Türkiye’de dünyanın hiçbir yerinde eşi benzeri bulunmayan tabiatı, tarihi dokusunu taşıyan yapıları, berrak ve masmavi denizleriyle kendine hayran bırakan pek çok yeri bulunuyor. Bu yerlerin kimisi belirli bir popülerliğe ulaşıp, bilinirlik kazansa da cennet vatanın henüz bilinmeyen pek çok güzelliği hala kendisine saklı. Biz de keşfedilmeyi bekleyen bu noktaları sizler için derledik. İşte doğayla iç içe bir tatil geçirmek isteyenlerin mutlaka uğraması gereken yerler…
Girit mutfağının ağırlıkta olduğu gastronomisi, geçmişten günümüze tarihini hala yaşatan mimari yapısı ve cana yakın insanlarıyla Cunda Adası, Alaçatı’nın gürültüsünden ve eğlencesinden sıkılan, keyfine düşkün tatilciler için aranan kan olabilir.
Diğer adı Behramkale olan Assos, asırlar öncesinden kalan antik kalıntıların üzerine kurulmuş, geçmişin içerisinde bugünü yaşayan bir bölge. Kafa dinlemek isteyenleri, Assos’un tarihi surları arasında bir gezintiye davet ediyoruz.
Kaderine terk edilmiş halde bulunan ve bir grup bilinçli insan tarafından yok olmaktan kurtarılan Adatepe, Selçuklu, Osmanlı ve Rum mimarisinin doğayla iç içe uyumlu bir ahenk oluşturduğu Ege köylerinden bir tanesi. Zeus Altarı ve Taş Mektep görülmeye değer yerlerin başında geliyor.
Üzüm bağları ve zeytinleriyle ünlü olan bu Rum kasabası, doğanın ortasında ve yeşilliklerin arasında konumlanmış durumda. Maya takvimine göre 21 Aralık 2012’de kıyametin kopacağı ve dünyada kurtulacak 2 yerden birisinin Şirince olacağı iddialarıyla ününe ün katan bu şirin kasabada inşa edilen hiçbir ev bir diğerinin manzarasını kapatmıyor. Korunarak günümüze kadar getirilmiş tarihi yapıları, meşhur şarapları ve eşsiz doğasıyla en estetik köyler arasında kendisine yer bulmayı başarıyor.
Yakın tarihe kadar fokların yaşadığı bir yer olan Foça’nın ismi, fokların ülkesi anlamına gelen Phokia’dan geliyor. Leziz mutfağı, taş evleri ve şansınız varsa fokları gözlemleyebileceğiniz Siren Kayalıkları ile Eski Foça, dönmek istemeyeceğiniz yerlerden.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Safranbolu, gözü gibi koruduğu mimari yapılarıyla size zamanda yolculuk yapıyormuşsunuz hissi verecek. Safranbolu, evlerinin yanı sıra kanyonları,mağaraları ve çarşısı ile de görülmeye değer pek çok şeyi içerisinde barındırıyor.
Gökyüzünde süzülen sıcak hava balonlarının şehrin simgesi haline geldiği Kapadokya, içerisine evler, kiliseler ve manastırlar oyulan Peribacaları ile görülmeye değer. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Kapadokya, başka hiçbir yerde bulamayacağınız bir ambiyansı size sunuyor.
Üç tarafı koy olan bir burun üzerine konumlanmış liman şehri Amasra, geçmişten günümüze pek çok uygarlığa ev sahipliği yaptı. Amasra’nın tarihi ve doğal güzelliklerini keşfetmek için deniz sezonundan önce veya sonra burayı ziyaret edebilirsiniz.
Magazinden ve sanayileşmeden uzak bir tatil için tercih edilebilecek en güzel yerlerden biridir Kaş. Eşsiz doğasının yeşili ile bakir koylarının maviliğinin buluştuğu Kaş’ta başka bir yerde deneyimleme imkanınızın olmayacağı aktiviteler yapabilirsiniz. Kanyonlarda trekking ve tırmanışlar yaptığınız canyoning, kaplumbağalarla dalış yapmak ve sulara gömülmüş olan antik kent üzerinde kano yapmak bunlardan birkaçı.
Pınarbaşı Ilıca Köyü’nde bulunan şelalenin oluşturduğu havuz, çevresinde pek çok bitki çeşitliliğine ev sahipliği yapıyor. Yeşilin ve mavinin buluştuğu bu doğa harikası mutlaka görülmeye değer.
Haber Merkezi