32 yıl sonra yeni bir hayata adım attı: Cengiz Yelegen kadavradan organ bağışıyla hayat buldu

İzmir'de 18 yılını evde, toplamda ise 32 yılını diyalize bağlı olarak geçiren Cengiz Yelegen, kadavradan yapılan organ bağışı sayesinde yeni bir hayata merhaba dedi.


  • Oluşturulma Tarihi : 15.11.2024 06:30
  • Güncelleme Tarihi : 14.11.2024 11:29
  • Kaynak : Arun Acumsal
32 yıl sonra yeni bir hayata adım attı: Cengiz Yelegen kadavradan organ bağışıyla hayat buldu haberinin görseli

İzmir’in Buca ilçesinde, annesi Düriye ve babası Celal Yelegen ile birlikte yaşayan 58 yaşındaki Cengiz Yelegen, askere gitmeden önce böbrek iltihabı (nefrit) geçirdi. Askerlik dönüşü yüksek tansiyon şikayeti yaşamaya başlayan Yelegen, 1992 yılının sonlarına doğru sağlık problemleriyle karşılaştı. O tarihe kadar Bitlis’in Tatvan ilçesinde yaşayan Yelegen, daha iyi tedavi olanakları için ailesiyle birlikte İzmir’e taşındı. Burada, böbreklerinin tamamen iflas ettiği söylendi ve diyalize başladı. 14 yıl boyunca haftada üç gün diyalize bağlanan Yelegen, Türkiye’de evde diyaliz uygulamasının başladığı dönemde bu yöntemle tedaviye başladı. 8 ay süren eğitim sonrası evde diyaliz tedavisine geçen Yelegen, 18 yıl boyunca bu şekilde yaşamını sürdürdü. İlk başlarda hepatit nedeniyle nakil olma konusunda endişeleri olan Yelegen, geçen yıl doktorunun tıbbın ilerlediğini belirterek böbrek naklini önermesiyle korkularını aştı ve nakil için Acıbadem Kent Hastanesi'ne başvurdu. Uygun bir canlı verici bulamayan Yelegen, yaklaşık 11 ay önce kadavra bağışı listesine kaydını yaptırdı.

BAĞIŞ İÇİN UMUDU KALMAMIŞTI

Bağış için umudu kalmayan Cengiz Yelegen, 18 Ekim’de yapılan değerlendirme sonucunda nakil için en uygun aday olarak belirlendi. 32 yıldır diyaliz tedavisi gören Yelegen, Uzm. Dr. Işık Özgü'nün liderliğinde, Uzm. Dr. Uğur Saraçoğlu, Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, Prof. Dr. Hüseyin Töz, Uzm. Dr. Gökhan Ekin ve Doç. Dr. Mert Akan’dan oluşan bir ekip tarafından başarıyla nakil operasyonuna alındı. Nakil sonrası sağlığına kavuşan Yelegen, artık makineye bağımlı olmaktan kurtulmuş oldu.

26 YAŞIMA GERİ DÖNDÜM

Tedavi için göç ettikleri İzmir’de babasıyla birlikte bir elektrikçi dükkanı işleten Yelegen, hastalığı nedeniyle yaptığı evlilik planından vazgeçtiğini ifade ederek şu şekilde konuştu:

“Diyalize girdiğim ilk yıllarda Türkiye’de böbrek nakli bu kadar ileri değildi. Hepatit nedeniyle ‘risk olur, gençsin’ dediler. Organ reddi yaşamış hasta gördüm, korktum. 14 yıl çeşitli merkezlerde diyaliz gördüm. 2006 yılında doktorum evde diyaliz uygulamasından söz etti. Böyle bir şey benim hayalimdi, hemen kabul ettim. Eğitim aldım, sonrasında 18 yıl boyunca gün aşırı evde sabaha kadar makineye bağlandım. Geçen yıl bir diyaliz merkezi doktoru böbrek nakli olmamı önerdi. Ben riskten bahsedince, doktorum da ‘tıbbın ilerlediğini, riskin her yerde olduğunu, sokağa çıktığında bile insanın başına bir şey gelebileceğini’ söyledi. Nakil olmaya o an karar verdim. Bir yıl bile beklemeden bağış çıktı. Nakil oldum ve şimdi çok iyiyim. 26 yaşıma geri döndüm, çok mutluyum. Hala rüyada gibiyim, makineden kurtulduğuma inanamıyorum. Hayatım değişti. Bu organı kim bağışladıysa Allah razı olsun.”

KABULLENİRSEN İYİ OLUYORSUN

“Bunca yıl kabullendiğim için diyalize dayanabildim. Annem de çok titizdi, bana çok iyi baktı. Ben de kendime iyi baktım” diyen Yelegen, “Fazla sıvı almamamız gerekiyor. Doktorların her sözünü dinledim. Çok isyan eden diyaliz hastaları gördüm. Kabullenirsen iyi oluyorsun. Diyaliz yüzünden bir günlük tatil programı bile yapamıyordum. Fakat şimdi özgürüm ve ilk yapacağım iş memleketime gidip 15-20 gün tatil yapmak olacak” şeklinde konuştu.

NADİR GÖRÜLEN BİR DURUM

Acıbadem Kent Hastanesi Böbrek Nakli ekibinden Nefroloji Uzmanı Dr. Ebru Sevinç Ok, diyaliz tedavisinin ardından nakil süreci hakkında bilgi verirken, özellikle hepatit C tedavisindeki yeni ilaçlarla büyük ilerlemeler kaydedildiğini vurguladı. Eskiden var olan kaygıların büyük ölçüde ortadan kalktığını belirten Dr. Ok, ağır karaciğer hastalığı bulunmadığı sürece nakil olmanın önünde hiçbir engel olmadığını ifade etti. Dr. Ok, açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“Cengiz Bey 32 yıldır diyalize giren bir hasta, çok uzun bir süre ve nadir görülen bir durum. Türkiye'de 30 yılı aşkın kaç tane diyaliz hastası var bilmiyorum. Erken yaşlarda diyalizle tanışmış, bütün hayatını diyalizle geçirmiş. Bu kadar yıl sonra her şeye rağmen biz ona nakil yapabildik. Onun için çok özel bir nakil oldu. Uzun diyaliz süresi çok önemli. Çünkü diyalizde hastalar hem yaşam şanslarını yitirme hem de kalp hastalıkları gibi çok büyük problemlerle karşılaşabilmekte. Cengiz Bey'in bu kadar yıldır sürdürebilmesi de iyi bir tedavi şekline, ev diyalizine bağlı.”

UMUDUNUZU KAYBETMEYİN

Cengiz Yelegen’in, Türkiye'de ilk evde diyaliz hastası olması nedeniyle, hayatını sağlıklı bir şekilde sürdürmesine yardımcı olan bu diyaliz yöntemiyle devam ettirdiğini ifade eden Doç. Dr. Ok, “Hasta gayet iyi. Burada hastaların umudunu kaybetmemesi çok önemli. Uzun zaman geçti gibi düşünmemek lazım. Elbette ki diyaliz süresini çok uzatmadan bir an önce nakil olması herkes için çok sağlıklı bir şey. Kendine iyi baktığı, uygun bir diyalize devam ettiği taktirde birçok hasta nakil olabiliyor” dedi.

Arun Acumsal
Yazarımız Kim ?

Arun Acumsal