Düzenleme şart!

EMİNE YALÇIN

Birçok hastanenin acil servisinde hastaların bekleyebileceği salon gibi bekleme yerlerinin olmadığına dikkat çeken Türk Sağlık Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, hastaların poliklinik sırası beklemek istemedikleri için de hastane acillerinde yoğunluk olduğunun altını çizdi.

Türk Sağlık Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, hastane acillerinin vatandaşın kalite bir şekilde hizmet alabilmesi için en iyi şekilde dizayn edilmesi özellikle triyajdan geçen ileri yaşta ya da ayakta duramayacak halde olan hastalara yönelik mutlaka gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi.

“DÜZENLEMELERİN YAPILMASINDA BÜYÜK YARAR VAR”

Doğruyol, “İlimizde ve ülkemizde hizmet veren pek çok hastanede hastaların bekleyebileceği salon gibi bekleme yerlerinin olmadığı herkes tarafından biliniyor. Örneğin İzmir İlinde Karşıyaka Devlet Hastanesi ve Alsancak Devlet Hastanesi acil servisleri yoğun olan hastanelerimizden. Bu hastaneleri tercih eden hastaların ya da hasta yakınlarının yoğunluk olmasıyla birlikte psikolojilerini de düşündüğümüzde hastanelerde şiddet olayları da artıyor. Yani bir trafik kazasında hastanelerin acil servislerinde çalışan sağlık personelleri için orada geçen 1 dakika önemli bir zaman olmayabilir. Ama hasta ya da kazazede yakını için orada geçen 15 saniye bile kendilerine çok uzun bir süre gelebilir. Bu durum sonucunda da hasta yakınları tarafından hastane personellerine şiddet uygulanabiliyor. Bunun için hastane acil servislerinin bir an önce gerekli düzenlemeleri yapmasında büyük yarar olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

“GÜVENLİK GÖREVLİSİ VAR ANCAK…”

Hastanelerde yaşanan bir diğer sıkıntının ise güvenlik sıkıntısı olduğunun altını çizen Doğruyol, şu an için hastane acil servislerinde güvenlik görevlilerin olduğunu ancak mevcut olan güvenlik görevlilerinin bir yetkisi olmadığını savundu. Doğruyol, “İçişleri Bakanlığı’ndan bir emniyet mensubu hastane acil servislerinde bulunmakta. Ancak bu arkadaşların yetkisi adli vakalarla ilgili rapor hazırlamak. Acil servisi ortamında meydana gelebilecek herhangi bir şiddet olayına karşı bu İçişleri Bakanlığı’na bağlı olan polis arkadaşlarında yetkisi yok. Hastane acil servislerinde güvenlik sorunun çözülmesi için İçişleri Bakanlığı mensubu olan memurların mevcut olan yetkilerin genişletilmesinde fayda olduğunu düşünmekteyiz” şeklinde konuştu.

“112’LER SİYASİ RANT İÇİN KULLANILIYOR”

Doğruyol, hastaların poliklinik sırası beklemek istemediklerinde hastane acillerinde bir yoğunluk olduğunu belirterek, herhangi bir polikliniğe acil servisten gelen hastanın diğer hastalara göre daha hızlı işini bitirdiğine de değindi. Hastane aciline kendi imkanı gelen vatandaşın yeri geldiğinde uzun bir süre beklemek zorunda kaldığını ancak 112 ile acil servise getirilen vatandaşın acil serviste anında müdahale edildiğini de sözlerine ekleyen Doğruyol, “112’lerin siyasi rant çerçevesinde kullanması sonucu vatandaşlar kendi imkanları ile acil servise gitmiyorlar. 112’yi arayarak hastanelerin acil servisine gidiyor. Her vakaya 112’nin gönderilmesi de hastanelerin acil servisinde mevcut olan yoğunluğu artırmakta” ifadelerini kullandı.

“CİDDİYE ALINMAMAYA BAŞLAYABİLİR”

112’lerin gideceği vakaların belli olduğunu söyleyen Doğruyol, acil olmayan vakalara 112’lerin gönderilmesi hem 112 personeline hem de devlete külfet olduğunu belirtti. Doğruyol, “Örneğin İzmir’de 50 tane ambulans olması gerekirken her vakaya gidildiği için ambulans sayısının da artırılması gerekiyor.  112 acil yardım görevlilerin kesinlikle siyasi rant açısından değil vatandaşın acil vakalarla ilgili olan hizmetlerinde kullanılması gerekiyor. Devlet büyükleri her vakaya ambulansın gidileceği yönünde açıklamalar yapıyor. Vatandaş bu açıklamalar doğrultusunda her vakaya ambulans çağırıyor. Ambulans gitmediği takdirde SABİM’e şikayet ediyor. Kısa bir süre içinde o vakaya ambulans gönderiliyor. Sonuç olarak her vakaya ambulansın gitme yolu bu şekilde açılmış oluyor. Ancak şu an için ambulans ile gelen hasta acil servislerde ciddiye alınarak işlem yapılıyor. Bu vakalar günden güne çoğaldığı zaman ambulans ile gelen hastalar ciddiye alınmamaya başlayabilir. 112’ler siyasi amaçlı değil amacına uygun bir şekilde kullanılması gerekiyor” dedi.

“USULÜNE UYGUN KULLANILMALI”

Doğruyol, aile hekimlerinin ilaç yazma memurları gibi çalıştığını da sözlerine ekleyerek, sağlık harcamalarının arttığı yönünde açıklamalarda bulundu. Doğruyol, “Ülke olarak dünyada en çok antibiyotik kullanan ülkeler arasındayız. Antibiyotiğin faydası olduğu kadar zararı da söz konusu. İnsanların bilinçli bir şekilde doktor tavsiyesi ile gerektiği takdirde antibiyotiğin kullanılması gerekiyor. Hastane acil servislerinin yoğun olmasının bir sebebi de sevk zincirinin olmamasıdır. Vatandaş önce acil bir vaka değil ise aile hekimliğine, oradan devlet hastanesine, oradan da eğitim araştırma hastanesine gidecek. Olması gereken bu. Aile hekimliği sistemine geçilme sebeplerinden bir tanesi Türkiye genelinde sevk zinciri oluşturmaktı. Ama maalesef 2009 yerel seçimleri arifesinde Denizli, Bayburt, Gümüşhane ve Isparta’da sevk zinciri pilot uygulama yapıldı. 15 gün içinde vazgeçtiler. Biz sendika olarak yıllardır sevk zincirinin olması gerektiğini savunuyoruz. Sevk zincirinin uygulanması hastane acillerinin rahatlatılması gerekiyor. Şu an hastane yöneticilerimiz sağlık hizmetinin kaliteli olmasından ziyade sağlık hizmetlerinden nasıl para kazanırız derdi ile devam ediyorlar. Pek çok idareci arkadaşımızda acil servisinin önünde bekleyen hastaları görmez. O vatandaştan ne kadar para kazanırımın hesabını yapar” diye konuştu. 112’lerin ücretsiz olması gerektiğini de belirten Doğruyol, 112’lerin usulüne uygun kullanılması gerektiğini söyledi.

Haber Merkezi