Kış aylarında omurga kırıklarına dikkat

Günümüzde hareketsiz yaşam tarzı ve yaşla birlikte hızlanan kas ve kemik kaybı, özellikle 60 yaş üzerindeki kişilerde ciddi bir sağlık tehdidi oluşturuyor: Kemik erimesine bağlı omurga kırıkları. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Erhan Kayalar, “Kemik erimesi olan kişilerde, önemsiz görülen sandalyeden kaymalar veya düz zeminde tökezlemeler, 60 yaş üzeri bireylerde omurga kırıklarının en önemli nedenlerinden biri. Menopoz sonrası kemik erimesinin hızlanmasıyla, özellikle kadınlarda yaygın olan bu sorun, küçük travmaların bile büyük risk yaratmasına yol açabiliyor” dedi.

BEL AĞRISINI HAFİFE ALMAYIN

Doç. Dr. Ali Erhan Kayalar, yağışlı havalar ve kış mevsiminde omurga kırıklarıyla çok daha sık karşılaştıklarını belirterek, kemik erimesine bağlı kırıklar ve tedavi yöntemleri konusunda uyarılarda bulundu. Ani başlayan bel ağrısı, istirahate rağmen hafiflemiyor veya “düşme bile sayılmaz” dediğiniz küçük bir tökezleme sonrası omurga kırığı teşhisi alabiliyorsunuz. Son yıllarda bu tür vakaların sayısı hızla artıyor. Kayalar, “Menopoz sonrası hızla artan kemik ve kas kaybına, hareketsizlik ve ilerleyen yaş da eklendiğinde omurga kırıkları en çok kadınlarda görülüyor. Dünya genelinde 60 yaşın üzerindeki hem kadınlar hem erkekler için önemli bir sorun olan omurga kırıkları, yaşam kalitesini ciddi oranda düşürüyor. Tedavide gecikilmesi durumunda ise kişiler başkalarına bağımlı bir yaşam sürebiliyor” ifadelerini kullandı. Sağlıklı bir omurga için sadece kemik kalitesinin değil, omurgayı çevreleyen kasların da güçlü olması gerektiğini vurgulayan Kayalar, “Özellikle hareketsiz yaşam tarzının yaygın olduğu son yıllarda, diz ve kalça ağrısı nedeniyle hareketsiz kalan yaşlılarda bel kasları zayıflıyor. Omurga savunmasız hale geliyor ve en küçük darbede kırık oluşabiliyor. Kış aylarında, ıslak ve kaygan zeminde popo üstü düşmelere ve sakrum (kuyruk sokumu) kırıklarına sık rastlıyoruz. Kaygan ve buzlu zeminde yürürken daha dikkatli olmak gerekiyor. İlaç ve istirahatle geçmeyen kuyruk sokumu kırıklarında ise minimal invaziv cerrahi yöntemlerle hastalar rahatça oturabiliyor ve yıllarca oturma simitlerine mahkum kalmıyor” dedi.

“BASİT BİR TÖKEZLEME, GEÇER” DEMEYİN

“Basit bir tökezleme, geçer” demeyin. İstirahate rağmen geçmeyen ağrılarda mutlaka doktora başvurmak gerekiyor. Kayalar, ilaç tedavisinden fayda sağlanamadığında girişimsel ağrı işlemleri veya cerrahi müdahale uyguladıklarını söylüyor.

KAPALI YÖNTEMLE HIZLI TEDAVİ

Omurga kırıklarının çoğunlukla bel ve sırt bölgelerinde görüldüğünü belirten Doç. Dr. Ali Erhan Kayalar, tedavide yeni dönemi şöyle aktarıyor: “Günümüzde çoğu hastada açık ameliyata gerek kalmıyor. Kırık kemik içerisine özel çimento benzeri bir dolgu maddesi uyguluyoruz; bu işleme vertebroplasti deniyor. Kırıkla birlikte kemiğin çöktüğü durumlarda ise önce kemiği yükseltip düzeltmeye yarayan kifoplasti tekniğini kullanıyoruz. Hastayı tamamen uyutmuyoruz; genel anestezi yerine sedasyonla kontrollü uyutma sağlıyoruz. Yaklaşık bir saat süren işlem sonrası hastalar iki saat içinde kendi başına yürüyebiliyor ve aynı gün akşamı veya en geç ertesi sabah taburcu ediliyor.”