Kurban Bayramı sonrası nasıl beslenilmeli?

ONURHAN ALPAGUT - ÖZEL HABER

Kurban Bayramı süresince herkesin beslenme alışkanlığı değişti, fizik aktivite oranı düştü. Bu kısa süreçte metabolizmada büyük değişiklikler yaşandı. Özellikle beslenme olarak kalorili bir beslenme benimsediği Kurban Bayramı süresince kilo alımları gerçekleşti. Fizik aktivite oranının düşmesi ile birlikte vücut aldığı kalorileri yakamadı. Vücudun yağ oranı yükseldi. Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Onur Oral, alınan bu fazla kiloları vermek ve yağ oranını düşürmek için Kurban Bayramı sonrası izlenecek yolu anlattı.

LİFLİ GIDALARA YÖNELİNMELİ

Kurban Bayramı süresince beslenme alışkanlığının değiştiğine dikkat çeken Oral, “Bu süreç içerisinde daha kalorili bir beslenme tarzı benimsendi. Fizik aktivite oranı da düştü. Günlük kalori alışı artarken kalori yakış oranı düştü. Bu durum metabolizma üzerinde önemli değişikliklere yol açtı. Kilo artışına yönelik bir zemin hazırlandı. Bundan sonra kilo dengesini korumak adına atılacak adım fizik aktivite oranını artırmaktır. Haftada 3 gün yapılan fizik aktiviteyi 4 güne çıkarmak ve egzersizi biraz daha tempolu yapmak önemlidir. Bununla beraber beslenme alışkanlığımızı da sebze, meyve ağırlıklı olarak dönüştürmek gerekir. Bu şekilde vitamin ve mineral adına büyük destek alırken aynı zamanda lifli gıda tüketmiş oluruz. Bilindiği gibi lifli gıda ile beslenmenin metabolizma üzerinde büyük katkıları vardır. Lifli gıdalar iştah duygusunu bastırır. Sebze ve meyve tarzında beslenme ile bayramda alınan bazı kilolardan kurtulmak mümkündür. Kurban Bayramında yine protein ve şeker ağırlıklı beslenme söz konusu… Bu noktada eksik kalan sebze, meyve kısmının tamamlanması ve daha az karbonhidrat tüketimi gerçekleştirilmelidir. Mevsim koşulları da yine sebze, meyve açısından tüketime uygundur. Ayrıca kilo kontrolünde su tüketiminin öneminin unutulmaması gerekir” diye konuştu.

ÇEVRE FAKTÖRÜ ÖNEMLİ

Fizik aktivite ile beslenme tarzının öneminden söz eden Oral, kilo kontrolü konusunda çevre faktörünün de son dönemde oldukça önemli rol oynadığını belirtti. Oral, “Çevre faktörü dolaylı olarak hem beslenmeyi hem de fizik aktiviteyi etkileyen bir faktördür. Yapılan araştırmalarda; kilo sorunlarının Amerika, Çin, Hindistan, Brezilya, Meksika gibi ülkelerde daha sık yaşandığını ortaya koydu. Bunun nedeni çevre faktörünün beslenme ve fizik aktivite üzerinde gösterdiği roldür. Büyük şehirlerde yaşayan insanların daha sık kilo problemleri ile karşılaştığını görüyoruz. Bu anlamda yapılan değerlendirmelerde; büyük şehirlerde yaşam koşullarının fizik aktiviteye çok fazla izin vermemesi, yoğun trafik, yoğun kentleşme ve aşırı bina sebebiyle bireylerin fizik aktivite yapabileceği alanların her geçen gün daralmasına bağlı iddia edilir. Aynı zamanda büyük şehirlerde ulaşımda toplu taşımanın kullanılması da yine bir başka etmendir. Bu durum da fizik aktivenin önüne geçmektedir. Obezite ve kilo sorunlarının yoğun olduğu ülkelerde; köy, kasaba gibi ulaşım mekanizmasında hareket oranının yüksek olduğu yerlerde fizik aktivitenin yoğun olmasından dolayı yoğun obezite problemlerinin büyük kentlerde yaşandığı görülmüştür. Kırsal bölgelerde obezite oranının daha düşük olduğunu fark ediyoruz. Hızlı kentleşme ve nüfus oranının hızlı bir şekilde artması obeziteyi artıran önemli bir faktör” diye konuştu.

FAST FOOD GIDALAR KİLO ALDIRIYOR

Fizik aktivitenin önemini vurgulayan Oral, “Birçok ülkede fizik aktivitenin artması amacıyla bisiklet kullanımı teşvik edilmekte. Fizik aktivite hayatın olağan akışında yer alıyor. Kişi hiçbir fizik aktivite dahi yapmamış olsa aldığı kaloriyi bisiklet üzerinde yakabiliyor. Tabi ki fiziksel aktivite tek başına yeterli değil yine beslenme alışkanlığı da ona göre olması gerekiyor. Büyük şehirlerde endüstriyel beslenme yaygın. Bu şehirlerde yaşayan insanlar daha sık fast-food gıda tüketiyor. Tüketilen fast-food gıdalar hızlı kilo alımına neden oluyor” dedi.

Haber Merkezi