Vitamin ve mineral deposu meyve, sebzeler

İçerisinde bulunduğumuz koronavirüs pandemisi sürecinde virütik bir soruna karşı dirençli kalmak ve sağlıklı olmak oldukça önem taşıyor. Beslenmeyi sağlıklı ve dengeli yapmak gerekiyor. Karbonhidrat-yağ-protein 3’lüsünde dengeyi sağlamak ile birlikte vitamin ve mineral desteğinin sağlanması şart olmuş durumda. Özellikle mineral, vitamin ve su alımı için en doğal yöntem; mevsim sebze ve meyvelerini tüketmek. Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Uzm.Dr. Onur Oral, Kış-bahar sezonunda yetişen meyve ve sebzelerin vücudumuza sağladığı katkılar hakkında bilgiler verdi.

C VİTAMİNİ BAĞIŞIKLIĞI DESTEKLİYOR

Uzm.Dr. Onur Oral, “Meyve ve sebzelerin insan beslenmesinde büyük katkısı var. Bağışıklık sistemini yükseltilmesi ve korunmasında ayrı bir önem arz ediyorlar. Mineral ve vitaminlerin tam olarak alındığı bir metabolik ortamda tüm sistemlerin sağlıklı çalışacağı ve tüketilen diğer gıdaların çok daha iyi metabolize edileceği, kullanılacağı konusunda yapılan çalışmalar bu durum destekler nitelikte. Meyveler ile alınan mineraller hücre içerisinde bütün fonksiyonların tam olarak yerine gelmesini sağlamaktadır. Koronavirüs pandemisi sürecinde C vitaminden yoğun beslenmenin vücut bağışıklık sistemini geliştirdiğini hepimiz biliyoruz. Bu anlamda meyvelerin neredeyse tümünün C Vitamini deposunu söyleyebiliriz. Özellikle mevsimde Portakal, mandalina, limon gibi turunçgiller C Vitamini açısından oldukça zengin meyveler. Bu gruba ek olarak kiviyi sayabiliriz. Vitaminler ile birçok mineralleri de meyveler ile birlikte vücudumuza alıyoruz. Bunlar kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum gibi önemli mineraller. Bu mineraller her ne kadar vücutta eser miktarda olsa da bunların göstermiş olduğu fonksiyonlar oldukça hayati önem taşıyor” diye konuştu. Oral, “Meyvelerin içerisinde antioksidan diye adlandırılan biyolojik moleküller vardır. Antioksidanlar hücrenin bozulmasını, zarar görmesini engelleyen bir anlamda savunma hücreleridir. Çevremizde, hücre üzerinde birçok olumsuz etki yaratabilecek koşul vardır. Bunlar arasında çeşitli kimyasallar, havanın içerisinde bulunan zararlı gazlar, radyo aktivite yer alır. Sadece bunlar değil virüs, mantar, parazit ve benzeri mikro organizmalarda hücre üzerinde zarar verici etki yaratabilir. Özellikle A,C,E vitaminlerinin antioksidan yapıları bilinmektedir. Bununla beraber selenyum, çinko gibi minerallerinde meyve ve sebzelerden alındığında antioksidan etki yarattığı durumlar söz konusudur. Sebze ve meyvelerin bundan dolayı sıkça tüketilmesinden fayda sağlanacağını söyleyebiliriz” dedi. Oral, “Meyvelerin kalp ve damar sistemi üzerinde olumlu etkisi vardır. Birçok meyvede potasyum mineralinin bulunması bu mineralinde damarların genişlemesini sağlayarak daha sağlıklı kan dolaşımı gerçekleştiğini fizyolojik olarak biliyoruz. Bu açıdan potasyumdan zengin meyvelerin kullanılmasını öneriyorum. Kış meyveleri olarak turunçgiller sayılabilir. Yine kışın sıkça tükettiğimiz Ayva meyvesinden söz ettiğimizde; içermiş olduğu mineraller ve vitaminler nedeniyle oldukça önemli olduğunu bilmeliyiz. Elma, antioksidan içeriği açısından faydalıdır. İçerdiği E,C Vitamini bağışıklık sistemini destekler. Tümör ve kanser riskine karşı tüketimi son derece önemlidir. Nar meyvesi ise antioksidan açısında yüksek bir meyvedir. Bu anlamda tüketilmesi gereklidir.”

OBEZİTE RİSKİNİ AZALTIYOR

Meyve ve sebzelerin obezitenin önüne geçilmesinde de ciddi katkılar sunduğunu ifade eden Oral, “Meyveler içerdiği lif oranları nedeniyle obezitenin önüne geçilmesinde önemli katkı sunar. Lif açısından yoğun beslenen bireylerde obezitenin daha az görüldüğü kanıtlanmıştır. Ayrıca uygulanan diyetlerde meyve ve sebzenin günlük beslenme oranındaki artışıyla kilo vermenin daha verimli ve kalıcı kilo kaybının sağlanması mümkündür. Bu anlamda kiloyu koruma, obezite riskinden uzak durmak ve sağlıklı beslenmek adına meyve ve sebze tüketiminin göz ardı edilmemesi gerekir” dedi.

Haber Merkezi