Sayfa Yükleniyor...
İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Tıbbi Laboratuvar Teknikleri Programı Öğretim Görevlisi Ceren Türkcan Kayhanın geliştirdiği yöntemle yumurtalık kanseri 10 dakika da teşhis ediliyor
Yumurtalık (ovaryum) kanserinin teşhisi hızlanıyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Tıbbi Laboratuvar Teknikleri Programı Öğretim Görevlisi Ceren Türkcan Kayhan'ın geliştirdiği yöntemde, kandaki antijen (kandaki kanser belirteci) miktarı belirlenerek, hastalık erken evrede teşhis ediliyor. Kimyasal değişimleri, elektronik sistem aracılığı ile 10 dakikada algılayan yöntemle birlikte diğer kanser türlerinin teşhisinin de hızlanması bekleniyor.
Ege Üniversitesi'nden Prof.Dr. Sinan Akgöl'ün katkılarıyla yaptığı çalışma hakkında bilgi veren Ceren Türkcan Kayhan, yöntem sayesinde hastalık teşhisi koyulmuş bireylerin, evlerinden de hastalıklarının seyrini takip edebileceklerini ifade etti.
Kanserin erken teşhisi konusunda bilgi veren Kayhan, Kanda bulunan ovaryum kanserinin teşhisi, CA 125 antijenin belirlenmesine dayanıyor. Hastaneye şikayetler ile başvuran hastalarda kanda antijen miktarının yanı sıra, ultrason, biyopsi gibi ilave teşhis yöntemlerinin de kullanılmasıyla net teşhis ortaya konabiliyor. CA 125 antijeni sağlıklı bireylerin kanında 35 U/mL değerinin altında bulunması gerekiyor. Antijen, artan miktarları ile hastalığın erken teşhisine olanak tanıyan bir belirteç görevi görüyor değerlendirmesinde bulundu.
EVDE ÖLÇÜM İÇİN CİHAZ ÜRETİLECEK
Ovaryum kanserinin başlangıç evrelerinde belirti vermeyen bir kanser türü olduğunu, ilerleyen dönemlerde sık idrara çıkma, karın ağrısı gibi belirtilerle kendini gösterdiğini vurgulayan Kayhan, kanserin karın bölgesine yayılmaya başlamasının olumsuz sonuçlar doğurabildiğini kaydetti.
Kanda bulunan antijenin artan miktarlarına göre teşhis gerçekleştirilebiliyor diyen Kayhan, Geliştirdiğimiz yöntemde kişiden alınan kan örneğinden yapılacak tahlille kandaki antijen miktarı ölçülecek. Antijen miktarı yüksek olması durumunda kişinin risk taşıdığını düşünüyoruz. Daha ileri tetkiklere yönlenmesini istiyoruz. Bu da hastalığın ileri evrelere ulaşmadan da teşhisi mümkün hale getirecek. Tedavi sürecinde olan hastalar için de tedaviye bağlı olarak kanda azalan antijen miktarlarını ayırt edebilecek. Bu yöntemle kişilerin tedaviye yanıt verip vermediği de takip edilebilecek. Kişilerin hastalık sürecinde kanlarında antijen miktarını kendilerinin ölçebilmesi amacıyla da küçük bir ölçüm cihazı haline getirilmesine çalışılıyor diye konuştu. (DHA/İZMİR)
Haber Merkezi