“Bu sorumluluk milletimize”

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılı’nın açılış törenine katıldı


  • Oluşturulma Tarihi : 03.10.2017 08:03
  • Güncelleme Tarihi : 03.10.2017 08:03
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Bu sorumluluk milletimize”

Burada bir konuşma yapan Bakan Canikli, Kara Harp Okulu öğrencilerine şöyle seslendi:  “Üzerinizdeki üniformayı taşımak ağır bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu her zaman üzerinizde hissedin. Bu sorumluluk milletimize karşı olan bir sorumluluktur. Bu sorumluluk, milli sınırlar içinde vatan bir bütündür parçalanamaz diyen ecdadımıza karşılık bir sorumluluktur. Sizler şanlı tarihimizden, milli ve manevi değerlerimizden aldığınız güçle gözlerinizi gelecekten ayırmayacak, daima ileriye bakacaksınız. Yalnızca Türk milletinin değil, tüm mazlum milletlerin güven ve huzur içerisinde yaşamasını temin edecek, bu topraklara namahrem eli değdirmeyeceksiniz. Dünyanın en kıymetli coğrafyasında, Atalarımızdan bizlere yadigar kalan bu kutlu vatanı koruyabilmek için yine atalarımızdan aldığınız feyz ile icabında her türlü bedeli ödemeye hazır olmalıyız.”

SAVUNMA SANAYİNDE YERLİLİK ORANI

21. yüzyılın bilgi ve teknoloji çağı olduğunu, insan gücünün kalitesi kadar savunma teknolojilerinin milli ve yerli olmasının da son derece önemli olduğunu söyleyen Canikli, konuşmasına şöyle devam etti: “Bunun için TSK ve tüm güvenlik teşkilatlarımızın imkan ve kabiliyetlerini arttırmak hedefiyle savunma sanayi atılımlarımıza deva ediyoruz. Yerli ve milli bir savunma sanayi için Ar-Ge yatırımlarımızı hız kesmeden devam ediyoruz. Savunma sanayinde yerlilik oranını her geçen gün arttırıyoruz. 2002 yılında yüzde 18’ler düzeyinde olan bu oran bugün yüzde 65’leri aşmış durumdadır. Çok acı tecrübelerle en ihtiyacımız olduğu zaman dostlarımız, müttefiklerimiz parasını peşin ödediğimiz silahlarımızı bize göndermediler. Terör örgütlerine sağladıkları o imkanları Türkiye’den esirgediler. Sayısız kere biz bununla karşı karşıya kaldık. Bu toprakların savunması için ihtiyacımız olan savunma sistemlerinin büyük oranda kendi imkanlarımız ve kendi kapasitemiz ile geliştirmek durumundayız. Buna mecbur ve mahkumuz. Son yaşadığımız olaylarla da bunu bir kez daha test etme imkanı bulduk. Halen dostlarımız, dost bildiklerimiz, aynı ittifak çatısı altında faaliyette bulunduğumuz ülkelerin şirketleri çok kritik silahların üretilmesi için ihtiyacımız olan parçaları bize satmaktan intihal ediyorlar. Bunların bilgilerini kendilerine aktardık ama buna rağmen bu konuda en ufak bir gelişme yok. Kesinlikle özgürlüğümüz ve bağımsızlığımızı başkasının insafına emanet edemeyiz. Kendi kapasitemiz, imkanlarımız, gücümüz ve cesaretimizle ancak bu toprakları özgürce ileriye taşımaya devam edebiliriz.” (İHA)

Haber Merkezi