Eksik bir şey var

E. ÇAĞLA GENİŞ
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, yeni görevinin ardından ilk kez milletvekili seçildiği kente geldi. İzmir’de coşkuyla karşılanan Yıldırım, çeşitli programlara katılarak önemli açıklamalarda bulundu. TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Dokuz Eylül Üniversitesinin 36’ncı kuruluş yıl dönümü töreni öncesinde yan salonda, yeni görevi nedeniyle sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlardan gelen tebrikleri kabul etti. Programda konuşan Yıldırım, 2019 yerel seçimlerine yönelik mesajlar vererek, “İzmir genel anlamda beklediğimiz şekilde olmasa da mevcut durumda kısa sürede iyi sonuçlar aldığımız bir ildir. Ama İzmir’de eksik olan bir şey var. Artık yerel iktidarın da genel iktidarla aynı olması gerekiyor. Buna ihtiyaç var. Zaman kaybediyoruz. Maalesef kaybedilen zaman da İzmir’in geleceği bakımından kayıp zamandır. İnşallah Mart seçimlerinde de İzmir’de İzmirliler iyi bir karar verecek. Verecekleri karar ne olursa olsun bizim için iyi bir karardır” ifadelerini kullandı.
SEÇİMLE DEĞİŞSİN
Kürsüden salondakilere seslenen Yıldırım, “24 Haziran seçimlerinde Türkiye’nin her tarafında çok güzel kampanya gerçekleştirdik. İzmir’de de kısa süre sonunda yine keyifli kampanya yaptık. Hamdolsun 16 Nisan 2017’de gerçekleştirdiğimiz halk oylaması sonucu Türkiye’de 95 yıllık yönetim sistemi değişti. 24 Haziran seçimlerinde de cumhurbaşkanımızı yeni sistemin ilk başkanı olarak seçtik ve böylece yeni sisteme geçtik. Türkiye’de artık yeni bir dönem başlıyor. Yeni yönetim sisteminin tabiî ki neler getirdiğini hep beraber yaşayarak göreceğiz. Bu sisteme geçişte murat ettiğimiz şey artık ülkemiz demokrasisi bir daha kesintiye uğramasın. İktidarlar seçimle gelsin, seçimle değişsin. Hiçbir vesayet odağı milletin iradesinin üzerinde olmasın. Bunun arka planı da var. Baktığınız zaman 1950’den bu tarafa birçok kez milli egemenliğe öyle ya da böyle müdahale gerçekleşmiş ve ülkemiz bundan çok şey kaybetmiştir. Türkiye 1924-2002 arasında ortalama her yıl 4,7 büyüme gerçekleştirmiş. AK Parti iktidarları döneminde ise 5,7. Bazıları şunu söyleyebilir, bu fark fazla değil… Ancak sonuç önemlidir. 1924’ten 2002 5,7 büyüseydi bugün Türkiye’nin milli geliri bugünkü değerinin 2,6 kat fazlası olurdu. Bu ne demek? Dünyanın Fransa’dan sonra 7. büyük ekonomisi olabilmek demek. İstikrarın güvenin ülkemiz için alamı bu kadar açık ve net. İnşallah bundan sonra vesayet odakları artık siyasi iktidarın gündeminde olmayacak, tek vesayet olacak o da millet. Millet sandıkta iktidarı kime vereceğine karar verecek. Onun kararı bütün kararların üzerinde olacak. Bakanlığım ve başbakanlığım döneminde bütün illere olduğu kadar İzmir’in de gelişmesi için elimden geldiği kadar çalıştım, bir şeyler yapmaya çalıştım” şeklinde konuştu.
BU PROJE ONDAN DAHA BÜYÜK
İzmir’de yapımı devam eden iki önemli proje olduğunu belirten Yıldırım, şunları söyledi: “İzmir, Ege Bölgesi içerisinde sürükleyici öncü bir şehir. İzmir ticaretin de kalbidir, Türkiye’nin dünyaya açılan penceresidir. Bu nedenle de İzmir’e ne kadar hizmet yaparsak İzmir daha fazlasını hak etmektedir. İzmir’i ihmal eden Türkiye’yi ihmal etmiş olur. 16 yıl boyunca İzmir’i hiç ihmal etmedik. Yetki alanlarımız içerisinde ne lazım gelirse yaptık. Projeleri sayacak değilim ama İzmir’in nereye doğru gittiğini anlatmak bakımından iki şey söyleyeceğim. İzmir-İstanbul Otoyolu, İzmir’in kaderini değiştirecek bir proje. Toplam tutarı 40 milyar TL. Osmangazi köprüsü var, 425 km üç gidiş üç geliş otoyol var, tüneller var. Özal döneminde bir Ankara-İstanbul Otoyolu yapıldı; buna benzer bir proje. Bu proje ondan daha büyük bir proje.”
YENİ HEDEF BELİRLEMEMİZ LAZIM
Ankara-İzmir Hızlı Treni’nde de önemli mesafe kat edildiğini dile getiren Yıldırım, “Şu an Uşak’a kadar yapım çalışmaları devam ediyor. Diğeri de iki bölüm halinde ihaleleri yapıldı. Ankara-İzmir arasında hızlı demir yolu da birkaç sene içerisinde tamamlanmış olacak. Bugün Ankara’ya tren yolu var ama 14 saat dolaşa dolaşa… Bu tamamlandığında 3,5 saatte Ankara’dasınız. Türkiye’nin üç büyük şehrini demir yoluyla birleştirmiş olacağız. İzmir’e yeni hedef belirlememiz lazım. İzmir’in yeri belli. 34 İstanbul 35 İzmir. İstanbul’dan sonra İzmir gelecek yıllarda ülkemizin parlayan şehri olmaya devam edecek” dedi.
ÖNCE İZMİR KABUL ETMEZ!
Yeni sistem TBMM’nin ilk başkanı olan Yıldırım görevine ilişkin önemli ifadeler kullandı. Yıldırım, “Yeni dönemin ilk meclis başkanı olarak göreve başladık. Beklentiler fazla. Yeni sistemin özelliği yürütme erki ile yasama erkinin birbirinden bağımsız olarak işlemesi. Bunun için meclisin güçlü olması lazım. Meclisi daha güçlü, daha itibarlı, bir yandan denetleyen bir yandan sorunlarını ortadan kaldıran, bir yandan da ülkemizin beklentilerini karşılamaya çalışan bir anlayışla görevimizi gerçekleştireceğiz. Sadece mensubu olduğum partinin milletvekili değilim. Meclisteki 600 milletvekilinin de işine, gücüne, sorunlarına bakmak zorunda ve durumunda olan birisiyim. Bu yeni bir tecrübe. Biraz da alışılması kolay olmuyor. İşin gereği, olması gereken bu. İnşallah tarafsız ve adil bir yönetimi ortaya koyacağım, sizleri mahcup etmeyeceğim. Meclisin anlamını ve önemini çok iyi biliyorum. 81 milyon vatandaşımızın temsil edildiği kutsal bir mekandır. Meclis çatısı altında cumhuriyetin kazanımlarını daha da taçlandıracağız. Kutuplaşmayı öteleyeceğiz. Yapacağımız mutlaka milletimizin ihtiyacı gözetilerek yapılacak. Halkımızın refahı, huzurunu ön planda tutacağız. Bu meclis çatısı altında tüm milletvekillerinin dikkat etmesi gereken en önemli husus Türkiye, tek millet, tek bayrak, tek devlet tek vatandır” diye konuştu.
İzmir özelinde açıklamalar yapan Yıldırım, yerel seçimlere dair mesajlar verdi. Yıldırım, “Bu görevi yürütürken İzmir’e, şehrime sorumluluğum devam ediyor. Buranın sorunlarına her fırsatta tüm milletvekili arkadaşlarımla beraber yakından ilgi göstereceğim. İzmir’i, ülkemizi konuşacağız. İzmir için daha fazla yapabiliriz. Daha yürüyecek çok yolumuz var. Türkiye, İzmir bizden hizmet bekliyor. Bugüne kadar şahsıma, arkadaşlarıma verdiğiniz destek için teşekkür ediyorum. Bugün burada olmamızın sebebi bir teşekkürdür. İzmir genel anlamda beklediğimiz şekilde olmasa da mevcut durumda kısa sürede iyi sonuçlar aldığımız bir ildir. Ama İzmir’de eksik olan bir şey var. Artık yerel iktidarın da genel iktidarla aynı olması gerekiyor. Buna ihtiyaç var. Zaman kaybediyoruz. Maalesef kaybedilen zaman da İzmir’in geleceği bakımından kayıp zamandır. İnşallah Mart seçimlerinde de İzmir’de İzmirliler iyi bir karar verecek. Verecekleri karar ne olursa olsun bizim için iyi bir karardır” ifadelerini kullandı.

ÇOŞKUYLA KARŞILANDI
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, yeni görevinin ardından ilk kez geldiği ve coşkuyla karşılandığı Adnan Menderes Havalimanı önün kendisini bekleşen vatandaşlara hitap etti. Yıldırım, “Yine birlikteyiz bir aradayız. İzmir bizi her zaman bağrına bastı. İzmir bizi milletvekili yaptı yetmedi bakan yaptı yetmedi başbakan yaptı şimdi de gazi meclisin başkanı yaptınız. Teşekkür ediyorum, sağ olun var olun değerli hemşehrilerim. Biz her ne kadar Ankara’da olsak da gönlümüz, gözümüz kulağımız hep İzmir’de hep sizlerle beraber. İzmir ilklerin şehridir. İzmir huzurun, kardeşliğin şehridir. Demokrasinin, kuruluşun şehridir. Bugüne kadar İzmir’e nasıl gözbebeğimiz gibi baktıysak bundan sonra da milletvekili arkadaşlarımla beraber bütün şehirlerimizde olduğu gibi hizmet etmeye, geleceğe yürümeye inşallah kararlıyız. Sizlerin muhabbetini, sevgisini bugüne kadar karşılıksız bırakmadık, bundan sonra da asla bırakmayacağız” dedi.

“BİZE TEHDİT SÖKMEZ”
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Cuma namazı sonrası gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Yıldırım, ABD’nin yaptırım tehdidi ile ilgili “Bize tehdit sökmez, ABD Türkiye ile ilişkilerini uzun vadede geliştirmeyi arz ediyorsa bu ucuz tehdit lisanını bırakmalı. Türkiye’yi tehdit etmeden önce Türkiye’de bir 15 Temmuz darbe girişiminin olduğunu ve bu girişimin de faili olan FETÖ’nün Amerika’da elini kolunu sallayarak hiçbir kısıtlamaya tabii olmadan muhafaza edildiğini de unutmamalıdır. Amerika bir hukuk devletiyse, Türkiye de bir hukuk devletidir. Dolayısıyla hukukun kararına saygı göstermek durumundadır. Bizim tavsiyemiz artık bu ucuz tehdit lisanını Amerika’nın bırakması ve Türk halkının güvenini nasıl kazanacak, 15 Temmuz’dan sonra bunun yollarına bakması gerekir” dedi.

Haber Merkezi