8 yılda 232 ülke gezecek

Gezi tutkusunun peşinden giderek otostopla ve yakınlarının desteğiyle 15 ülke, 44 kente seyahat eden belgesel fotoğrafçısı Rızacan Kumaş, 8 yıl sürecek dünya turu hedefiyle 232 ülke gezip fotoğraflayacak


  • Oluşturulma Tarihi : 26.04.2018 07:53
  • Güncelleme Tarihi : 26.04.2018 07:53
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
8 yılda 232 ülke gezecek

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Belgesel fotoğrafçısı 26 yaşındaki Rızacan Kumaş için seyahat “Özgürlük…” demek. Bilmediği yerleri keşfetmeyi, az gezilmiş yerlere gitmeyi çok seviyor. Kendine ait bir evi yok, son bir yıldır hep yollarda. Seyahatlerinde en yakın arkadaşı fotoğraf makinesi. Gittiği ülkede genellikle portre fotoğrafları çekiyor. 3 yıl önce sırt çantasını ve fotoğraf makinasını yanına alarak dünyayı gezmeye karar veren Kumaş, bu süre zarfında 15 ülke 44 şehir gezdi. Bir sonraki rotası olan Nepal, Hindistan ve Pakistan ve İran için 1 Mayıs’ta yola çıkacak. Hedefi ise ‘The World’ adını verdiği proje kapsamında 232 ülke gezerek buralarda çektiği fotoğraflarla sergi açmak. Yolculuklarında gerekli ekonomik desteği yakınları ve arkadaşları sağlıyor. Kumaş için bu sadece bir proje değil, farklı kültürleri tanımanın, yeni insanlarla tanışmanın ve tabii ki dünyayı dolaşmanın da bir yolu aynı zamanda. Kumaş ise duygularını şu şekilde ifade ediyor: “Başaramayacağımı düşünseydim zaten yola çıkmazdım. İçinde oturduğum kendime ait bir evim yok. Ama benim evim yollar. Yaklaşık 1 yıldır sürekli olarak yollardayım. Hayatımda hiç bu kadar huzurlu ve güvende hissettiğimi hatırlamıyorum. Bu gezinin sonunda her ülkeden birer fotoğrafın olduğu bir sergi açmayı düşünüyorum.”

ZOR OLMADI

Küçük yaşlarda farklı kültürlere ilgi duymaya başladığını dile getiren Kumaş, “1992 yılında İzmir’de dünyaya geldim. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü’nde eğitim aldım. Kendimi bildim bileli sınırların gereksiz olduğunu düşünürüm. Yaptığım araştırmalar okuduğum kitaplar ve izlediğim filmlerle farklı kültürlere ilgi duymaya başladım. Bunu nasıl yapabilirim diye düşünmeye ve hayatımı bunun üzerine inşa ettim. Zaten belgeselcilik ve fotoğrafçılık ile uğraştığım için çok da zor olmadı. Türkiye’nin hemen hemen her yerinde bulundum. Ama ilk yurtdışı yolculuğum hemen hemen her Türk gibi Gürcistan’a oldu. 3 yıl önce otostop ile Ankara’dan Doğu Ekspresi’ni kullanarak Kars’a geçtim. Oradan Artvin, Hopa ve son olarak Gürcistan’a vardım. Yaklaşık 1 hafta kaldım. İnanılmaz keyifliydi” dedi.

GÖRMEDİĞİM YER KALMASIN

Hedefinin ‘The World’ adını verdiği projesi kapsamında dünyadaki 232 ülkeyi gezmek ve fotoğraflamak olduğunu belirten Kumaş, “192’si Birleşmiş Milletler tarafından ülke olarak tanınan toplam 232 ülke var dünyada. Ben hepsini gezip gezimi belgesel haline getirmek istiyorum. Dünyada görmediğim yer kalmasın istiyorum. Şu ana kadar Gürcistan, Almanya, KKTC, Sırbistan, İran, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Rusya, Çin, Vietnam, Thailand, Malezya, Singapur olmak üzere ancak 15 ülke görebildim. Şehir sayısı sanırım 44. Toplamda ortalama 6 ay gibi bir sürede gezdim buraları. Seyahatlerimi birkaç firma ve iş insanının desteği ile finanse ediyorum. Bazen banka kartları çalışmayabiliyor. Ya da başka durumlar oluyor. Bileklik satıyorum gibi şeyler ile sadece gününüzü kurtarabilirsiniz belki ama şu açıdan bakmak gerekir. Türkiye’de çalışma izni olmadan çalışan insanlara verdiğimiz tepkileri düşünmemiz lazım. Bu açıdan dolayı gittiğim ülkelerin kurallarına uyuyor para kazanma girişiminde bulunmuyorum” diye konuştu.

“SEN MİSAFİRSİN…”

Gezdiği ülkelerde yaşadığı ilginç anıları da anlatan Kumaş, yaşadıklarını şöyle anlattı: “İran’da yemek yediğim bir mekan bana hesap ödetmemişti. ‘Sen misafirsin’ deyip para almadıkları gibi ekstra ikramlarda bulundular. O an insanlığın hala yaşadığını ve ölmediğini hissetmiştim. Rusya’da Trans-Sibirya ekspresine bindiğim zaman kimse İngilizce bilmiyordu hatta tek yabancı bendim. Kasım ayıydı ve dışarıdaki hava sıcaklığı -35 dereceydi. Rusça bilmiyordum. Çok üşüdüm, yardım isteyemedim ve neredeyse 48 saat boyunca el yordamı ile hayatta kaldım. İran’da ise bir gece Varzaneh Çölü’nde kalmıştım. Gerçekten inanılmazdı. Gece kumların üzerinde uzanırken yukarıda samanyolunu çıplak gözle görebiliyordum.”

GEZİ SONUNDA SERGİ AÇACAK

8 yılda dünya turunu tamamlamayı planlayan Kumaş, şunları söyledi: “Başaramayacağımı düşünseydim zaten yola çıkmazdım. İçinde oturduğum kendime ait bir evim yok. Ama benim evim yollar. Klişe gibi gelebilir ama gerçek bu. Yollarda olduğum zaman kendimi huzurlu hissediyorum. Ama bir şehre bağlı kaldığımda bu hapishane hayatı gibi geliyor bana. Eğer evi kirasını ödediğin ya da sahip olduğun bir şey olarak düşünürseniz evet bir evim yok. Ama benim ev anlayışım huzur bulduğum yer demek. Yaklaşık 1 yıldır sürekli olarak yollardayım. Hayatımda hiç bu kadar huzurlu ve güvende hissettiğimi hatırlamıyorum. Bu gezinin sonunda bir sergi açma planım var. Aslında işin içeriğinden çok bahsetmek istemem bekleyip görmek daha heyecanlı olur. Ama size ufak bir ipucu vereyim. Her ülkeden birer fotoğrafın olduğu bir sergi açmayı düşünüyorum.”

AMACIM KEŞFETMEK

Gittiği yerleri gezip görmenin dışında bol bol fotoğraf çeken Kumaş, “Kendimi tam zamanlı gezgin olarak değerlendiremiyorum. Çünkü hayatta en sevdiğim şey fotoğraf çekmek. Yolda tanıklık ettiğim kültürlerin, insanların yaşamlarına dair izleri biriktirip aslında ne kadar farklı olsak bile insan olarak ortak noktalara sahip olduğumuzu göstermeye çalışıyorum. Buna bir insan belgeseli diyebiliriz. Tüm dünyayı gezme planımı inandırıcı bulmayanlar çoğunlukta oluyor. Yalnız beni tanıyan yakın dostlarıma bunu söylediğimde yapacağıma çok emin bir şekilde arkamda olduklarını söylediler. Ama genel itibariyle, ‘Otur oturduğun yerde. Çalış, maaşlı işin olsun. Para kazan, ev al, evlen ve çocuk yap’ deniliyor. Herkesin düşüncesine saygı ile yaklaşıyorum. Ama aile kurmak ya da para kazanmak ya da bir ev sahibi olmak değil amacım. Amacımın insanlara dokunabilmek, fotoğraf çekmek ve keşfetmek olduğunu söylüyorum” dedi.

ALASKA’DAN PATAGONYA’YA

“Ne kadar farklı kültürlerden olsak bile insan olmanın verdiği ortak noktaları göstermek” diyerek gezinin hedefini özetleyen Kumaş, “Sürekli yollarda olmak bana kendimi özgür hissettiriyor. İçinde yaşadığımız sistemin yarattığı hayali sınırlar yüzünden kendimizi belirli bir parçaya ya da mekana hapis etmek ne kadar doğru olabilir ki? Yolda olmanın verdiği hissiyat emin olun hayatınızda tadıp tadabileceğiniz çoğu duygudan öte. 1 Mayıs’ta Nepal, Hindistan, Pakistan ve tekrar İran’ gitmeyi planlıyorum. Sanırım bu gezi ortalama 1,5 ila 2 ay arasında sürecektir. Daha sonrasında 2 yıllık bir Amerika kıtası planım var. Motor ile Alaska’dan başlayıp Patagonya’ya kadar ilerlemeyi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

İRAN HAYRANLIKLA İZLENECEK BİR YER

Şimdiye kadar kendisini en çok etkileyen ülkenin İran olduğunu belirten Kumaş, “Dünyanın en eski medeniyetlerinden biri. İnsanların hoşgörüsü olsun kültürel bilgileri olsun kendini geliştirmeleri olsun gerçekten hayranlık ile izlenecek bir yer. Gittiğiniz zaman Kuzey İran’da Şii kültürünü tadıyorsunuz. Güneyine indiğiniz zaman ise çok farklı bir dünya. Sanki az evvelki İran’dan eser yok” dedi. Kumaş, “Nasıl bir yaşlılık hayal ediyorsunuz?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi: “İşin açıkçası düşünmüyorum. Çünkü her günümü son günüm gibi yaşamaya gayret gösteriyorum. Yaşlanınca ne yapacağız korkusu yüzünden en güzel yıllarımızı harcıyoruz. O yüzden yaşlanmak mı? Asla. Bedenen belki biraz ama 60 yaşına gelsem bile muhtemelen sahilde 25-30 yaşlarındaki gençlerle beraber eğlencenin dibine vurup gecenin bir vakti denize girebilirim.”

Haber Merkezi