Amputenin yeni yıldızı

Ampute Birinci Futbol Ligi’nde 16 gol 35 asistlik performansla sezonun futbolcusu seçilen İzmir Büyükşehir Belediyesi Ampute Futbol Takımının yıldız futbolcusu Yusuf Ekiz, geride bıraktıkları sezonu ve ampute futboluna başlangıç hikayesini gazetemize anlattı


  • Oluşturulma Tarihi : 04.07.2017 08:48
  • Güncelleme Tarihi : 04.07.2017 08:48
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Amputenin yeni yıldızı

YUSUF ÇAĞIRTEKİN RÖPORTAJ

Geçirdiği trafik kazasıyla 7 ay hastane de kalan futbolcu Yusuf Ekiz,  36 ameliyat geçirmesine rağmen futbolla tekrar hayata döndüğünü söyledi. Ve mücadeleyi bırakmamak gerektiğini vurguladı.

İlk olarak Ampute futbola ne zaman başladın? Anlatır mısınız?

Geçirdiğim kazadan sonra bir bacağımın diz altı kısmını kaybettim. 2014 yılında mahalledeki arkadaşlarım Kuruçeşmespor’un halısahasında top oynarken arada bende gidiyordum izlemeye. Arada arkadaşların oynadığı maçlara koltuk değneklerimle katılıyordum. Ayağımı kaybetmeden öncede Kuruçeşmespor’da futbol oynuyordum. Saha görevlisi Veli ağabey beni gördü. Beni tanıyordu ve başımdan geçenleri biliyordu. Bana İzmir Büyükşehir Belediyespor’un Ampute Futbol Takımının’da o sahada antrenman yaptığını söyledi. Beni yönlendirdi. Bende TRT’den izliyordum ama nasıl başvuracağımı bilmiyordum. Veli ağabey, İzmir Büyükşehir Belediye’si Ampute Futbol Takımı Teknik Direktörü Murat Bahar Hocamıza söyledi. Onlarda Play-off oynayacaklardı. Antrenman yapıyorlardı. Bende gittim. Murat Hoca beni test etmek için değneklerle koşmamı istedi ve top sürmemi istedi. Sonra beni beğendi ve lisans çıkardı. İlk defa orada tanıştım ampute futbolla. Hatta ilk maçta bana güvendi ve oyuna aldı beni hocamız. Korner oldu ve benim kullanmamı istediler. Çok heyecanlanmıştım. Topu başka yeri koymuşum taraftar beni uyardı. Sonra Sercan ağabey geldi bizim takımdan ve bana yardım etti. Beni ipten aldı gülerek. Bu anımı hiç unutamıyorum.

Geçmişte de futbol oynuyordunuz. Bucaspor’da oynarken birkaç kez haber olmuştun. Gelecek vaat ediyordunuz? Ampute futbolla kaldığın yerden devam ediyorsunuz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Beni ilk olarak futbolla tanıştıran rahmetli babamdı. Allah rahmet eylesin. Ruhu şad olsun. Özlemle anıyorum. Turan Ekiz gerçekten herkesin çok sevdiği saygıdeğer bir insandı. Benim yeteneğimi keşfetmişti. Bucaspor’un spor okullarına gönderdi. Orada oynadım. Daha sonra Şirinyer İdman Yurdu ve Kuruçeşmespor’da oynadım. Maddi imkânsızlıklardan dolayı gidemedim. Çalışmak zorunda kaldım. Sonrasında babamı da kaybedince futboldan kopma noktasına geldim. Ondan sonra da talihsiz bir kaza sonucu sol ayağımı kaybettim. 7 ay hastanede yattım. 36’nın üstünde ameliyat geçirdim. Burada plastik cerrahi uzmanı Prof.Dr. Mübin Hoşnutel’e çok teşekkür ederim. O olmasa komple bacağımı kaybedebilirdim. Hastaneye vardığımda ölü olarak varmış dediler. Sonra Allah’ın kudreti yaşadım. Mübin Hoca bana sabret oğlum dedi ben senin komple bacağının gitmemesi için elimden geleni yapacağım dedi. Ölü dokuları temizledi ve 36 ameliyat geçirdim. Onun sayesinde sadece diz altım gitti ve kurtuldum. Ayrıca Atilla Özyıldırım, Mehmet Taşan, Hanifi Özgül, İzzet Karakaya, Oktay Özdemir, İsmail Gül, Abdülkadir Gül, İrfan Bal,Yemlihan Kılıç,Gökhan Katrancıoğlu yani nam-ı değer "Katrancıoğlu gol kralı" ve adını sayamadığım, unuttuğum tüm büyüklerimden Allah razı olsun. Bana hep destek oldular. Çok teşekkür ediyorum.

EV SAHİBİ OLAMADIK

Aile hayatını da sormak istiyorum. Annenizle birlikte yaşıyorsunuz. Maddi imkânsızlıklardan dolayı evinizin kira olduğunu biliyoruz. Biraz bahsedebilir misiniz?

Bir ev sahibi olamadık. Yıllardır kiradayız. Annem de hasta ve ben evde bakmak zorundayım. Pek tanıdık kimsemiz yok. Aslında kimimiz kimsemiz yok demek istemiyorum çünkü kimsesiz değiliz. Ben her zaman Rabbimin benimle birlikte olduğunu biliyorum. Fakat bir evimin olmasını çok isterdim. Çünkü anneme bakmam gerekiyor. Kirada oturduğumuz için masrafımız çok oluyor. Bir de ev kirası olunca inanın çok zorlanıyoruz.

“91 GOL ATTIK VE HİÇ YEMEDİK”

Şampiyon oldunuz. Sezonu değerlendirir misin? Nasıl geçti?

Sezon güzel geçti. Çok çalıştık ve verdiğimiz emeklerin karşılığını aldık diye düşünüyorum. Aramıza iki yeni arkadaş katıldı. Onlarda sağ olsunlar takıma çok iyi katkı sağladılar. İkinci ligi 91 gol attık ve hiç gol yemedik. Şampiyon tamamladık. Antrenmanlarda her şeyimizi verdik. Ampute diyip geçmeyin. Çok zor geçiyor antrenmanlar, deyim yerindeyse kemik sesleri geliyor antrenmanlarımızda. Bazen gerilimler oldu ama hep sahada kaldı. Antrenmanlara özellikle çok önem verdik. Çünkü bizi yukarıya taşıyacak olan şey çalışmaktı. Çok çalışmamız gerekiyordu. Ama sadece antrenman yapmak da yetmiyor. Vücudunuzu iyi dinlendirmelisiniz. Yani yeterli dinlenmelisiniz. Yeri geliyordu. İki saat evde uzanıp ayaklarımızı yükseğe koyup, adale gruplarımızı dinlendiriyoruz. Sahada istediğimizi vücudumuz, kaslarımız, adalelerimiz bize veriyorsa bizde maçtan sonra vücudumuzun bizden istediği şeyi vermek zorundayız. Yeterli dinlenme, açma germe hareketleri yaparak kaslarımıza oksijen göndermemiz gerekiyor. Sezona tekrar geri dönerken, ilk yarıyı ikinci bitirmiştik. Takım olarak oturduk bir yere ve ligi birinci bitirebiliriz bu potansiyelimiz var ama ilk yarıyı ikinci bitirdik ne yapabiliriz ikinci yarıda diye konuştuk. Birbirimizi motive ettik ve ikinci yarıda böyle bir başarı geldi. Ben buradan kalecilerimiz Erdi Aslan ve Mücahit Hazırbulan’ı da tebrik etmek istiyorum. Biz 91 gol attık belki ama onlarda hiç gol yemediler. Hatta sezon ortasında Mücahit’in kolu sakatlanmıştı ve Erdi’ye devretmişti. Erdi’de çok iyi bir performans ile hiç gol yemedi. Sezon böyle geçti. Çok gururluyuz.

Süper Lig’e yükseldiniz? Önümüzdeki sezon Süper Lig’de olmak nasıl bir duygu? Süper Ligden beklentileriniz nelerdir?

Öncelikle ampute futbolla birkaç bir şey söyleyeyim. İnsanlar amputeyi kolay bir şey zannediyor ama öyle değil. Çok zor geçiyor. Kaşımız mı yarılmıyor, ayağımız mı şişmiyor, burnumuz mu kanamıyor. Bunları maçlarımıza gelerek takip edebilirler. TRT’de izleyebilirler. HD kalitesiyle maçlarımız yayınlanıyorlar sağ olsunlar. Süper Lige dönecek olursak. Bir sezon önce Süper Lig’e yükselmiştik ve çok kuvvetli takımlar vardı. Bu yüzden lig düşmüştük. Bu sezon yine orada oynayacağız. Ayaklarımızın yere basması lazım. Haddimizi bilerek oynayacağız. Çok kuvvetli takımlar var orada. Kademe kademe gidiyoruz. Ligde kalmak en büyük hedefimiz. Ligde kalmak istiyoruz ama ilk dört ya da üçü de zorlamak istiyoruz. Süper Lig’de şampiyonluğa gelirsek, o biraz zaman alır. Merdiven gibi düşünün. Basamak basamak ilerlemek gerekiyor. Birden bire son basamağa çıkamazsınız. Şampiyonluğu direkt hedef olarak belirlersek beklentileri yükseltmiş oluruz. Bu da takımın üzerindeki baskıyı gereksiz olarak bir anda yükseltir ve en ufak hatamızda dağılabiliriz. Bunun bilincindeyiz. Hocalarımız da çok deneyimli. Bize yakışan Süper Lig’de oynamak ve orada kalıcı olmak diye düşünüyorum.

KARAKTERLE KALICI OLABİLİRSİN

Gelelim senin başarına. 16 gol attın ve 35 asist yaptınız. Takımının attığı 91 golün 51’inde direkt katkınız var. Bu da senin sezonun futbolcusu seçilmene yaradı. Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?

Beni çok motive etti. Benden daha iyi olan futbolcu ağabeylerimiz olduğunu düşünüyorum fakat yaş olarak onlardan daha genç olduğum için, ön plana çıktım. Murat Hocam’dan Allah razı olsun. Bana bir tek futbolu öğretmedi, aynı zamanda kişilik ve karakterde öğretmeye çalıştı. Bir futbolcusu nasıl olması lazım? Futbolcunun karakteri nasıl olması lazım? Bunları da öğretmeye özen gösterdi. Bana çok yetenekli olduğumu fakat yeteneğimle bir yere gidebileceğimi fakat karakterimle orada kalıcı olabileceğimi öğütledi. Önemli olanın her daim karakter olduğunu her zaman vurguladı. Bizi bu değerler altında eğitmeye çalışıyorlar. Hepsini çok seviyoruz. Bu sezon onların sayesinde en değerli oyuncu seçildim. Bu benim ve ailem için çok büyük bir gurur oldu. Beni bu ödüle layık gören herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Bu performanstan sonra Milli takıma davet edilmeyi bekliyor musunuz? Milli takım hedefiniz var mı? Hedeflerinden bahseder misin?

Milli takımı çok istiyorum. Daha önce bir kez çağrılmıştım fakat Murat Hocam’ın telkini ile gitmedim mazeret bildirip. Gerçekten o seviyede değildim. Hocam da görüyordu bunu. Bana sabırlı olmamı ve futbolumu daha çok geliştirip gitmemi öğütledi. Gerçekten de çok haklıydı. Murat Bahar’da sonuçta yılların antrenörü. UEFA diploması olan nadir hocalardan bir tanesi. Ailesi İzmir’de olduğu için burada İzmir’i tercih ediyor. Yoksa çok daha büyük yerlerde onu görebiliriz. Çok da deneyimli. Geldiğimiz süreçte bunu çok net görebiliyoruz. Dediği gibi ben kendimi çok geliştirdim. Artık daha rahat bir şekilde Milli takıma gidebilirim. Ben askerlik yapamadım. Ağabeylerimiz anılarını anlatıyor. Hep özeniyorum. İnşallah milli formayı giyerimde ben de bu şekilde vatanıma hizmet ederim.

HAYATA TEKRAR DÖNÜŞ

Ampute futbol sizin için ne anlama geliyor? Bundan da bahsedebilir misiniz?

Hayata tekrar dönüş, hayata tekrar tutunuş anlamına geliyor. Anlatılmaz yaşanır derler ya tam da öyle işte. Beni en dipten aldı ve en yükseklere taşıdı. İnsanlar için bir umut bir hedef olmadan yaşamak çok zordur. Benimde öyleydi fakat ampute futbolla tekrar bir hedefim oldu. Akşam yatıyorum ampute, sabah kalkıyorum ampute. Devamlı hayal kuruyorum. Hedeflerim var. İnşallah hedeflerime ulaşacağım. Yalnız şunu da belirtmek istiyorum. Kolunda ya da bacağında herhangi birengeli olan insanların aileleri, onları ampute futbolla muhakkak tanıştırsınlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ampute Futbol Grubu var. Oradan da bize ulaşabilirler. Ya da Facebook’tan Yusuf Ekiz, Evren Uyanık, Murat Bahar ya da Secan Öngel’e ulaşabilirler. Bergama’dan bir arkadaşımız geliyor. Babası getiriyor her antrenmana onu. Çocuk tekrar hayata bağlandı. Onları eve bağlamayın. Bizde bunları yaşardık. Utanç verici bir şey değil ki engelli olmak. İzmir Büyükşehir Belediyesine de teşekkür ediyorum. Engelli branşları dahil 43 tane spor branşı var. Hiçbir sponsoru da yok. Takdir edilmesi gerekiyor. Buradan engelli bireylerin ailelerine sesleniyorum. Spora yollayın evlatlarınızı. Korkmayın. Murat Hoca, Evren ağabey özellikle çok yardımcı oluyorlar. İçlerine girdiğimden beri engelim olduğunu unuttum. Hatta engelimle dalga bile geçiyorum. Bence bu imkandan evlatlarınızı mahrum bırakmayın.

Haber Merkezi