Bir gün, on mucize

NİLGÜN TAZE- Nuh tufanında gemiye alınan yiyeceklerin tükenmeye başlamasıyla birlikte arta kalan yiyeceklerin  karıştırıldığını ve karışımın sonucu olarak aşurenin ortaya çıktığını ifade eden Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Baki Düzgün, aşure gününün önemini, “Muharrem orucu on peygambere adanmıştır. Hz. Adem’den başlar ve son peygambere kadar devam eder. Kurtuluş ve şükür günleri olarak tutulan oruçtur Muharrem oruçları. Bu ayda tutulan oruçlar Bektaşi kültüründe daha ayrı bir önem arz eder çünkü Kerbala’da 72 kişinin katledilmesi ile birlikte bu gün bizler için yas günü olarak anılmaya başlandı. Katliamın yapıldığı iki gün boyunca insanlar Kerbela şehitlerine olan acılarından dolayı hiçbir şey yiyip içmediler.  İmam-ı Hüseyin’in yaptığı çağrı ile birlikte Yezit’in komutanı İmam-ı Hüseyin’in saflarına katıldı. Yahudiler sabahları kalktıkları zaman aşurelerini pişirir ve yarım gün oruç tutarak öğlen üzeri yaptıkları aşure ile oruçlarını açarlar” şeklinde açıkladı.

“OYUNLAR FARKEDİLMELİ”

Bu yıl aşurelerini Suruç, Diyarbakır ve Ankara’da yapılan katliamlarda şehit olan insanlara hitaben hazırlayacaklarını belirten Düzgün, Türkiye’nin bilinçli olarak karışık bir ortama sürüklendiğini belirterek, “Türkler Kürtlere, Kürtler Türklere kırdırılmaya çalışılıyor. Aynı zamanda eş zamanlı olarak Aleviler üzerinde de aynı oyunlar oynanmaya çalışılıyor. Hem bireyin kendisine hem de çevresine zarardan başka bir şey vermeyen bu tür oyunların farkında olmak ve bu tezgahı hazırlayanlara prim vermemek gerekiyor. Her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de farklı düşünen, farklı konuşan insanların yaşayabileceğini ve bu farklı seslere saygı duyulması yerine getirmemiz gereken ve kaçamayacağımız bir yaklaşımdır. Aşurenin içine çok sayıda malzemenin katılmasından dolayı bizim kültürümüzde aşure birleştirme ve bütünleştirmeyi ifade ediyor” ifadelerini kullandı.

KERBELA VE YAŞANAN ON ÖNEMLİ OLAY

Hazret-i Hüseyin, 10 Muharremde şehit edildi. O yüce imamın şehit edilmesi, elbette bütün müslümanlar için büyük musibet ve üzüntüdür. Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman, Hazret-i Ali ve Hazret-i Hamza’nın şehit edilmeleri de, böyle büyük musibet ve üzüntüdür. Fakat, Peygamber efendimiz, Hazret-i Hamza’nın şehit edildiği günün yıldönümlerinde matem [yas] tutmadı. Matem tutmayı da emretmedi. Matem yasak olmasaydı, herkesten önce Peygamber efendimizin ölümü için matem tutulurdu. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

Matem tutan, ölmeden tevbe etmezse, kıyamette şiddetli azap görür.

İki şey vardır ki, insanı küfre sürükler. Birincisi, birinin soyuna sövmek, ikincisi, ölü için matem tutmaktır.

Aşure günü yaşanan önemli olayların arasında şunar vardır:

Hz. Adem’in (AS) tevbesi Aşure Günü kabul edilmiş, Hz. Nuh gemisini Cudi Dağı’nın üzerine Aşure Günü demirlemiştir. Hz. İbrahim ateşten o gün kurtulmuş ve Hz. Yakub’un oğlu Hz.Yusuf’un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır. Hz. Yunus balığın karnından Aşure Günü kurtulmuştur. Hz. Eyyub hastalığından o gün şifaya kavuşmuş, Hz. Yusuf, kardeşleri tarafından atıldığı kuyudan Aşure Günü çıkarılmıştır. Allah, Hz. Musa’ya Aşure Günü’nde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür. Hz. Davud’un tevbesi o gün kabul edilmiştir. Hz. İsa o gün dünyaya gelmiş ve o gün semaya yükseltilmiştir.

KUTU

Aşure gününün önemi

Aşure Arapça 10 anlamına gelen ‘aşara’ kelimesinden türemiştir. Muharrem ayının onuncu günü Aşure Günü olarak kabul edilmektedir. İslami inanca göre Nuh tufanının 10′uncu günü Nuh peygamber elinde kalan son malzemelerle bu yemeği yapmıştır. Bizim 365 günlük takvimimize göre de her sene günü değişir. Muharrem ayının 10′uncu günü ise Aşure Günü’dür. Aşure günü her ne kadar İslam’da büyük önem taşısa da, aslında diğer dinler ve inançlarda da pek çok hikayeye konu edilmiş ve önem arz edilmiş bir gün. Arapça ‘aşara’ kelimesinden gelen bu tatlı, Ermeniler’de ‘anuş-abur’, Ortodoks Hıristiyanlar’da da ‘koliva’ ismiyle karşımıza çıkıyor. Birçok dini hikayeyi temsil ediyor ve farklı ritüellerle her sene belli günlerde tekrar tekrar hayat buluyor. Hayvansal ürün içermeyen aşurenin bu özelliği de bazı topluluklarda ona farklı anlamlar yüklüyor.

AŞURE DUASI

Aşure ayı duası ile ilgili Hadisi şerifte buyuruldu ki, “Bir kimse Muharrem ayının ilk günü bu duayı 3 defa okursa, Allahu Teâlâ o kimseyi gelecek muharrem ayına kadar bütün belalardan emin kılar” Hadisi Şerif’e göre bahsedilen dua, ”Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi rabbil alemin. Vesselatu vesselamu ala seyyidina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Allahumme entel ebediyyül kadim. Elhayyül kerim. El hannanül mennan . Ve hazihi, senetün cedidetün es elüke fi hel ismete mineşşeytanirracim. Vel avne ala hazihin nefsel emmareti bissui. Vel iştigale bima yukarribuni ileyke ya zel celali vel ikram bi rahmetike ya erhamerrahimin. Vesallallahu ve selleme ala seyyidina ve nebiyyina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve ehli beytihi ecmain.”

KUTU

AŞURE GÜNÜ TAVSİYELERİ

• 7 ilim öğrenmeli! Hadis-i şerifte, (Aşure günü, ilim öğrenilen veya Allahü Teala’yı zikredilen bir yerde, biraz oturan, Cennete girer) buyuruldu. Bu gece ilim olarak, ehl-i sünnete uygun bir Kitap, [mesela İslam Ahlakı veya Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye] okumalıdır. Ayrıca Kur’an-ı kerim okumalı, kazası olan kaza namazı kılmalı. (Şir’a)

•  Sıla-i rahim yapmalı. Yani salih akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya çeşitli yardım ile gönüllerini almalı. Hadis-i şerifte, (Sıla-i rahmi terk eden, Aşure Günü akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsa’nın sevabı kadar ecre kavuşur) buyuruldu. (Şir’a)

• Sadaka vermek sünnettir, ibadettir. Hadis-i şerifte, (Aşure Günü, zerre kadar sadaka veren, Uhud Dağı kadar sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir’a)

• Çok selam vermeli. Hadis-i Şerifte, (Aşure Günü on Müslümana selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir’a)

• Çoluk çocuğunu sevindirmeli! Hadis-i şerifte, (Aşure Günü, aile efradının nafakasını geniş tutanın, bütün yıl nafakası geniş olur) buyuruldu. (Beyheki)

Haber Merkezi