Sayfa Yükleniyor...
Görme engelli Levent Özmen ile beynindeki tümörden dolayı işitme kaybı yaşayan ve sağ gözünü kaybeden Arzu Özmen, yaşamını birleştirdi. İlk kez 14 Şubat’ı birlikte geçirecek olan Özmen çifti, herkese örnek oluyor
Bugün 14 Şubat. Kimi eşine veyahut sevgilisine bugüne özel en güzel sözcükleri kuruyor, kimi ise hediyelerle günü daha da anlamlı hale getiriyor. Ancak bir çift var ki onlar için sadece 14 Şubat değil, ‘her an’ değerli. Çünkü onlar sahiden birbirlerini tamamlıyor. Askerdeyken yüksek tansiyon sonucu gözlerini kaybeden Levent Özmen, beynindeki tümörden dolayı sağ gözünü kaybeden ve işitme kaybı yaşayan 44 yaşındaki Arzu Özmen ile evlendi. Arzu Özmen tek gözüyle eşinin iki gözü oldu, Levent Özmen ise düşünceleriyle, sevgisiyle hayata küsen eşini yaşama bağladı. Bir otobüs durağında eşine ansızın evlenme teklifi eden Levent Özmen, “Onun bana gelişi, benimle olması en büyük hediye. Gözlerim yok ancak kendisi benim gözüm, elim, ayağım oldu” derken, eşi Arzu Özmen de, “Bunu ilk kez Levent’te burada duyacak. 44 yaşındayım ve hayatımda geçirdiğim en mutlu 14 Şubat. Bu gerçekten Levent ile oldu. Onu hiçbir şeye değişmem” yorumunda bulundu. Yıllarca İzmir’de yaşayan ancak evlendikten sonra Kuşadası’na taşınan Özmen çifti, engellilere de seslenerek, “Sağlıklı çocukların aileleri bizimle birlikte yürümeyi kabul ederlerse, o bilince varırsa aynı hedefe gideceğiz” dedi. Beynindeki tümörden dolayı üç beyin ameliyatı geçiren Arzu Özmen, şöyle konuşmaya başladı: “Tümör göz damarlarına kadar indi. 2003 senesinde iki gözümü de tamamen kaybettim. Ardından üç büyük beyin ameliyatı geçirdim. Şimdi ise sadece sağ gözümü tamamen kaybetmiş durumdayım, sol gözümle görüyorum. Tek gözle hayatımı idame ettirmeye çalışıyorum. Kulaklarım çok iyi duymuyor. Eşim Levent gibi ben de engelliyim aslında. Ancak engelliyim diye hiçbir iş yapamıyorum, yapmadım değil. Birçok yerde çalıştım, dershanelerde yer aldım, temizlik işi yaptım. Engelli Kooperatifinden emekli oldum. Şu anda da kendi emekliliğim var. Mütevazı bir hayatım var kısacası. 18 sene boyunca İzmir’de yaşadım. Evlendikten sonra eşimle beraber Kuşadası’na taşındık.”
“İYİ Kİ LEVENT İLE EVLENMİŞİM”
Eşi Levent Özmen’i 10 senedir tanıdığını belirten Arzu Özmen, “Engelli Kooperatifi’nde benim başkanımdı. Onun öncülüğünde bilgisayar kursuna başladım. Ama ‘Aklınızda Levent Bey ile evlenmek var mıydı?’ derseniz, hiç yoktu. Fakat 23 Haziran 2018’de nikah masasında buldum kendimi” dedi. Eşiyle evlendiğinden bu yana çok mutlu ve huzurlu bir yaşantı sürdürdüğünü aktaran Arzu Özmen, “Şöyle söyleyeyim iyi ki Levent ile evlenmişim. Onunla birlikte hayatıma huzur geldi. ‘Bir başkasıyla yapabilir miydin?’ derseniz, yapamazdım. Eşimle birbirimizi kafa olarak da tamamladık, duygu olarak da, bedenen de. İki yıl önce annemi kollarımda kaybettiğim için içime kapandım. Ondan sonra hayata küstüm. Ne zaman ki Levent’e karşı duygularım yoğunlaştı o zaman hakikaten yaşama bağlandım. Benim ilk evliliğim oldu” sözlerini kullandı.
“ONU HİÇBİR ŞEYE DEĞİŞMEM”
Engellilerin hayattan kopmamaları gerektiğini vurgulayan Arzu Özmen, “Doğru insanı seçebilirlerse evlilik ve iş hayatında her şeyi en güzel şekilde yaşayabilirler. Ben sağlam bir insanla da evlenmiş olabilirdim. Ama insani duygulara sahip olmak önemli. ‘Sen engellisin’ diye dışlanmazsa, herkes, her şeyi çok rahat yapabilir. Engellilerimizin içinde bir korku var. Engellileri öncelikle aileleri ‘Sen yaparsın’ tarzında birçok şeye teşvik etmesi lazım. Onlara özgüven aşılamaları gerekiyor ki engelli her zorluğa karşı mücadele edebilsin. Yoksa ne yazık ki hiçbir şey yapılmıyor” ifadelerine yer verdi. “Benim Levent ile birlikte ilk14 Şubat’ım” diyen Arzu Özmen, şöyle ekledi: “Bunu ilk kez Levent’te burada duyuyor, 44 yaşındayım ve bunca yıllık hayatımda ilk kez en mutlu 14 Şubatımı yaşadım. Bu gerçekten Levent ile oldu. Onu hiçbir şeye değişmem.”
“GÖZÜM, ELİM, AYAĞIM OLDU”
Evliliklerine dair birçok şeyin kendiliğinden geliştiğini söyleyen Levent Özmen de, “İkimizin aklında da böyle bir durum yoktu. Eşim Arzu evlenmeden önce beni sık sık otobüs durağına bırakan biriydi, gözlerim görmediği için otobüse kendisi bindirirdi. Bir gün otobüs durağına yaklaşırken ‘Benimle evlenir misin?’ dedim kendisine. ‘Ne diyorsun sen?’ cevabını verince korktum ve şaka yaptığımı söyledim. Aradan birkaç gün geçince tekrar ‘Arzu benimle evlenir misin?’ dedim. Tüm bunlar otobüs durağında oldu. Baktım ki Arzu ılımlı ve ‘Evet’ cevabını verdi, devamını getirdik, bu duruma geldik. ‘14 Şubat Sevgililer Günü hediyesi senin için nedir?’ derseniz Arzu derim. Onun bana gelişi, benimle olması en büyük hediye. Bana ne hediye alırsa alsın, o beni tatmin etmez. Kendisi en büyük hediye zaten. Gözlerim yok ancak benim gözüm, elim, ayağım oldu. Emek olmadan yemek olmaz. Ben otobüs durağında teklifimi yaptım, hediyemi aldım. Herkes hayallerinin peşinden gitsin” dedi.
“KENDİ GERÇEĞİMİZDEN KAÇAMAYIZ”
“Biz kendi gerçeğimizden kaçamayız” sözlerine yer veren Levent Özmen, engellilerin genel olarak yaşadığı problemlere de değinerek, “Hiç kimse kendi gerçeğinden kaçamaz. Biz engelliyiz, bunu kabul etmemiz lazım. Kabul edelim ki ona göre yaşantımıza yön verelim. Biz sağlıklı insanlar gibi hareket edemeyiz. Sizin beş dakikada gittiğiniz yolu ben bir saatte ancak giderim. Biz bu olayı nereden başaracağız biliyor musunuz? Bizler bir şeyleri engelli ve ailelerine anlatmayacağız. Engelsiz çocuklara ve onların ailelerine anlatmamız lazım. Asıl onları bilinçlendirmemiz lazım. Onlar ateşleyecekler engellileri ve ailelerini. Ötekileştirmeyecekler. Aynı yoldan gidiyoruz çünkü hedef aynı. Biz hep aynı yerde buluşuyoruz aslında. Sağlıklı çocukların aileleri bizimle birlikte yürümeyi kabul ederlerse, o bilince varırsa aynı hedefe gideceğiz. Daha henüz bunu başaramadık. Türkiye’de bilinçlenme yok. Engelli resmen üçüncü planda, ‘yazık’ durumda. Başlıyorlar bizlere dua etmeye. Amenna. Elbette duaya da ihtiyacımız var. Ancak biraz da gerçekçi olup, bilinçlenmek lazım” diye konuştu. Özmen çiftinin şahidi ve kendisi de yürüme engelli Ayhan Güzel ise, “Ben onları böyle görünce çok duygulandım. Yalnız yaşamak çok zor. Levent benim 20 senelik arkadaşım. Arkadaşımın bir hayat arkadaşı oldu. Bana da örnek oldular. Önceden Levent’in gözü bendim. Şimdi ise eşi Arzu Hanım” dedi.