“Moda benim çocukluk hayalim”

EMİRCAN IŞILDAK-ÖZEL HABER

Happening/Oluşum isimli koleksiyonuyla sanat ile modayı bir araya getiren Moda Tasarımcısı Bengisu Demir ile söyleşi gerçekleştirdik.

Tasarımın çocukluk hayali olduğunu dile getiren çiçeği burnunda modacı Demir, tasarımlarında ilham aldıklarından en beğendiği tasarımcılara kadar moda ile ilgili açıklamalarda bulundu. Hayalinin peşinden gittiği için çok mutlu olduğunu ve tasarımcı olmaktan hiç pişman olmadığını dile getiren Demir, en büyük hayalinin ise kendi markasını yaratmak olduğunu söyledi.

“FİKRİM HİÇ DEĞİŞMEDİ”

Çizime merakının küçük yaşlarda başladığını belirten Demir, bu yöndeki fikrinin hiç değişmediğini ifade etti. İlk ve tek tercihinin moda olduğunu vurgulayan Demir, “Tasarıma ilgim ve alakam anaokulu zamanında başladı diyebilirim. Daha sonra da artarak devam etti. İlk zamanlarda resme ilgim vardı. Resim ile uğraşmak istiyordum. Tabi bu ilgim ortaokul dönemine gelince moda ve tasarım olarak evrildi. O dönemden sonra da kararım hiç değişmedi. Lise dönemime gelince de aynı şey geçerli oldu. Lise tercihimde güzel sanatlar lisesini tercih etmedim. Ailemin de isteğiyle Anadolu lisesini seçtim. Ailem biraz da müspet bilimlere yönelmemi arzuladı. Fikrimin değişebileceğini düşündü ama ben kararımı değiştirmedim. Ekonomi Üniversitesi bu anlamda ilk tercihimdi. Zaten tek bir tercihte bulunmuştum. Girdim ve kazandım. Bu konuda arkadaşlarım ve yakın çevremde benimle gurur duydular. Daima idealime ve hayalime yürüdüğüm için beni takdir ettiler. Moda tasarım her zaman benim bir hayalimdi. Bu hayalimi gerçekleştirdiğim için de çok mutluyum” dedi.

“ÇİZMEK MUTLULUĞUMU BESLİYOR”

Demir, çizim yapmanın kendisini iyi hissettirdiğini belirterek, “Modaya çok aşırı bir ilgim var. Gündelik hayatımda da elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. Modada trendleri seviyorum, takip ediyorum. Önemli markaları seviyorum. Zaten her şeyin başında tasarlama aşamasını ve çizmeyi seviyorum. İşin mutfağında olmak benim için muazzam bir his. İşimden ve mesleğimden bir an uzak kalınca boşluğa düşmüş gibi bir hisse kapılıyorum. Kötü hissediyorum. Bu yüzden tasarım benim hayatımda önemli bir alanı kaplıyor. Çizmek benim mutluluğumu besliyor. Her zaman da çizmeye gayret ettiğimden dolayı, moda tasarım benim için bölüm olarak biçilmiş bir kaftandı. Bu yüzden hiç düşünmeden bu bölümü tercih ettim” değerlendirmesini yaptı.

HAPPENING SANAT AKIMINDAN İLHAM ALIYOR

Happening isimli koleksiyonunun hikayesini de anlatan Demir, “Okulda bizden bir tema çalışması yapmamızı istediler. Ben de sanat tarihi ile çok yakından ilgiliyim. Sanat ve moda tarihi benim özel bir hobim. Bu konular üzerinde araştırma yapmak, okumalar yapmak hoşuma gidiyor. Bu araştırmaları yaparken de karşıma “Happening” çıktı. Happening 1950’li yıllarda ortaya çıkmış bir performans sanat akımı olarak göze çarpıyor. Temelinde Jackson Pollock’un resimleri ve çalışmalarından bir etkilenme söz konusu. Bu akım beni araştırma yaptıkça çok etkilemeye başladı. Eserler, provalar, gösteriler, fotoğraflar beni büyüledi. Sonuç olarak da koleksiyonumun temasını oluşum olarak belirledim. Bu akımdan etkilendim. Daha sonra Ege İhracatçı Birlikleri’nin yarışması açıklandı. Bu yarışmada da tema “Varoluş” olarak seçilmişti. Varoluş ve oluşum da iç içe geçen kelimelerdi. Birbirlerini tamamlıyorlardı. O yüzden farklı bir tema da bulmak için uğraşmadım. EİB yarışmasına da bu tema ile katıldım” dedi.

PORTFOLYOSUNDA 10 ÇALIŞMA VAR

Happening dışındaki bütünsel çalışmalarından da bahseden Demir, “Happening/Oluşum Koleksiyonu aynı zamanda benim mezuniyet koleksiyonum. Ege İhracatçı Birlikleri’nin yarışması için de aynı temayla başvurdum. Temalar aynıydı fakat koleksiyonlar farklılık gösteriyordu. Zaten Ege İhracatçı Birlikleri yarışmasında kullanılan bir koleksiyon başka yerde kullanılamıyor. O yüzden iki farklı çalışma yaptım. Onun dışında da 10 look içeren kapsül koleksiyonum var. Bunların 6 tanesini lisans çalışmasında okul için hazırladım. 4 tanesini de EİB için hazırladım. Toplam portfolyomda bu çalışmalarım mevcut” ifadelerini kullandı.

KARMA BİR KOLEKSİYON

Demir, Happening’de kadın ve erkek modeller için karma çalıştığını vurgulayarak, “Koleksiyonum, kadın ve erkek giysilerinden oluşan karma bir yapıda. Her iki koleksiyonda da karma çalıştım. Erkek ile kadını beraber çalışmaktan keyif aldım. Daha önceki çalışmalarımda erkek giysileri çalışmamıştım. Bu bakımdan okulum bitmeden deneyim olması için tercih ettim. Koleksiyonda denim kumaş ve örme keçe kullandım. Bunun yanında da çeşitli örme stillerini tercih ettim. Çizimlerimde örme ve dokumayı kullanmayı seviyorum. İkisinin birlikte oluşturduğu etki hoşuma gidiyor” dedi.

“YARIŞMA BANA ÇOK ŞEY KATTI”

Ege İhracatçı Birlikleri’nin düzenlediği yarışmanın kendi açısından çok olumlu geçtiğini vurgulayan Demir, “Yarışma benim açımdan çok önemli ve değerli geçti. Kendi açımdan birçok şey kattığımı düşünüyorum. Yarışma sürecinde çok güzel insanlarla tanıştım. Birbirinden değerli yarışmacı arkadaşlarım oldu. En önemlisi de atölyeyle çalışmanın inceliklerini gördüm. Daha önce hiç atölye ile çalışma deneyimim olmamıştı. Atölyede enstrüman biraz da sizde oluyor. Ürünler siz ne isterseniz ya da nasıl yapılmasını isterseniz o şekilde yapılıyor. Bunun yanı sıra yarışma için bir de defile hazırlamış oldum. Çok değerli Öner Evez de defilemi gerçekleştirdi. Kısacası yarışma baştan sona kadar bana çok şey kattı. Benim için oldukça güzel ve etkili bir deneyimdi” yorumunda bulundu.

“SANAT AKIMLARINDAN İLHAM ALIYORUM”

Demir ayrıca ilham aldığı konulardan da bahsederek, “Çizim yaparken genellikle sanattan ilham alıyorum. Sanat akımları beni çok fazla etkiliyor. Kavramsal sanat akımları dediğimiz 1950’den sonrası akımlar beni daha çok çekiyor. Çizgi olarak modernizme kendimi daha yakın görüyorum. Daha modern çizgilerim vardır. Geleneksel otantik objeleri ve anlayışı çok sevmem. Benim kıyafetlerim ve tasarladıklarım daha moderndir. O yüzden en büyük ilham kaynağımı sanat olarak görüyorum. Çünkü tasarımlarımda daha soyut, daha geometrik desenleri kullanmaya özen gösteriyorum. Ancak kıyafetlerimde her zaman giyile bilirlik etkisinden uzaklaşmamaya özen gösteriyorum. Bu anlamda fütüristtik çizgide olmadığımı düşünüyorum. Benim kıyafetlerim giyilebilir olmalı. Kendim giymeyeceğim bir şeyi de tasarlamanın önemi olmadığını düşünüyorum. İlerleyen dönemlerde hazırlayacağım koleksiyonlarda da büyük ihtimalle sanat akımlarına bağlı kalacağıma inanıyorum” öngörüsünde bulundu.

“ÖRME VE DOKUMAYI SEVİYORUM”

Çizimlerinde kullanmaktan keyif aldığı malzemeleri de anlatan Demir, “Örme ve dokumayı birleştirerek kullanmayı seviyorum. Koleksiyonlarda tek bir materyal kullanmanın yaratıcılığı zedelediğini düşünüyorum. Aynı anda birden fazla kumaş çeşidi veya malzemeyle çalışmaktan keyif alıyorum. O an koleksiyonda ne anlatmak neyi vurgulamak istiyorsam, o malzemeyi seçiyorum” dedi.

“EN BÜYÜK HAYALİM MARKA OLMAK”

Demir konuşmasının sonunda çalışmalarını beğendiği yerli ve yabancı moda tasarımcılarını sıraladı. En büyük hayalinin marka oluşturmak ve kendi adıyla tasarımlar yapmak olduğunun altını çizen Demir, “Maison Martin Margiela, Helmut Lang ve Airo’yu çok beğeniyorum. Bu isimler çizgilerini beğenip, rol model aldığım tasarımcılar. Onun dışında tabi tüm modacıları ve çalışmalarını takip ediyorum. Artık teknolojinin geldiği nokta itibariyle de tüm modacıları, tüm markaları takip edebiliyoruz. Sosyal medya bile bunun için yeterli olabiliyor. Tüm merak ettiklerimizi araştırıp, çalışmalara ulaşabiliyoruz. Ben de mesleki kariyerimde bu klasmanda yer almak istiyorum. Benim koleksiyonum da bu isimlerin çalışmalarıyla aynı yerde yer alabilmeli. Ben kendimi o platformlarda görmek istiyorum. Ülkemizdeki tasarımcılardan da Arzu Kaprol’ü beğeniyorum. Ağırlıklı olarak hazır giyim çalıştığım için bu yöndeki modacılar beni daha çok etkiliyor. En büyük hayalim de ileride kendi markamı yaratmak” şeklinde konuştu.

Bengisu Demir Kimdir?

Bengisu Demir, 1993 yılında İzmir’de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini bitirdikten sonra İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda Tasarım Bölümü’nü kazandı. 2016 yılı içerisinde lisans eğitimini tamamlayan Demir, yüksek not ortalaması elde ederek, şeref öğrencisi olarak okuldan mezun oldu.

Haber Merkezi