Ulakçı Ailesi’nin yardım çığlığı

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL HABER

İzmir'e bağlı Menderes İlçesi Yeniköy yerleşkesi 7980 Sokak’ta yaşayan Ulakçı Ailesi; camsız, korumasız ve yıkılmak üzere olan toprak bir evde yıllardır yaşam mücadelesi veriyor. 1998 yılında eşinin vefat etmesi ile oğlu İbrahim Ulakçı’yla birlikte bu evde yaşamak durumunda kalan anne Emir Dudu Ulakçı, babadan kalan 750 TL maaş ve 100 TL aydan aya gelen Menderes Belediyesinin verdiği destek ile yaşamını idam ettirmeye çalışıyor.

Annesinin Alzheimer hastalığından dolayı yıllardır işsiz olduğunu ve sürekli annesine bakmak durumunda olduğunu belirten oğul İbrahim Ulakçı, “Annemi yalnız bıraktığım takdirde sürekli evden çıkıyor. Bu sebepten dolayı bir iş bakamıyorum, 7 yıldır işsizim. Annem, Alzheimer hastalığının yanı sıra kadın hastalıklardan da mustarip. Tuvaletini tutamıyor. Sürekli altını değiştiriyorum” dedi.

850 TL MAAŞLA GEÇİNİYORLAR

Geçimlerini 850 TL ile zorluklarla sürdürmeye çalıştıklarını ifade eden oğul İbrahim Ulakçı, “Annem Alzheimer hastası olduğundan yanından ayrılamıyorum. Yalnız bıraktığım takdirde sürekli evden dışarı çıkıyor. Bu sebepten kendime iş de bakamıyorum. 7 yıldır işsizim. Annem, Alzheimer hastalığının yanı sıra kadın hastalıklarından mustarip. Tuvaletini tutamıyor. Sürekli altını değiştiriyorum. Anneme bakmaktan başka çarem yok" açıklamasında bulundu.

“SÖZ VERDİLER ARKASINDA DURMADILAR’

Evlerinin tadilatı için yardım alamadıkları iddiasında bulunan Ulakçı, “Menderes Belediyesi Halkla İlişkiler Birimine gerekli başvuruları yaptık. Durumumuzu anlattık. Mağdur olduğumuzun üstüne basa basa belirttik. Buraya gelerek bizi fotoğrafladılar. Yardımcı olacaklarını ifade ettiler. Ama arkasından hiçbir şekilde bize herhangi bir yardım ulaşmadı. Evimizin tadilat yapılmasını istiyoruz. Tek isteğimiz evimizin onarılması” diye konuştu.

“BİZİM GİBİ GARİBANLARA ENGEL OLDULAR"

Geçimlerini sağlamak amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesinin düzenlemiş olduğu koyun hibe kampanyasına da katılım sağladıklarını ancak çekilişten bir sonuç alamadıkları için kendilerine herhangi bir hibe gerçekleştirilmediğini belirten Ulakçı, “Bize çıkmadı. Buradan 12 kişi çekilişle hibe almaya hak kazandı. Ama bu kişilerin 6'sı hibeyi almaya gitmediler. Bizim gibi garibanlara engel oldular. Baştan çekilişe katılmasalardı iyi olurdu. Zaten işsizim hiç olmazsa hayvanlara bakar geçimimizi sağlayabilirdim. Çıkan sonuçtan bizim gibi garibanlar mağdur oldu" şeklinde konuştu.

“ÇOK MAĞDURUZ”

Büyük kardeş olan Mustafa Ulakçı ise küçük kardeşi gibi işsiz olduğunu, hurdacılık yaparak yaşamını idam ettirmeye çalıştığını fakat cebinde parası olmadığı için annesine yardımcı olamadığını bu sebepten dolayı çok üzgün olduğunu belirtti. Ulakçı, “Maddi durumum kötü. Kardeşimin de söylediği gibi koyun kampanyasından faydalanmak istedik. Çıkmadı. Çekiliş sonucu mal sahibi olan insanlar zenginliklerine zenginlik kattılar. Varlıklı insanlara çıktı hep bu kuralar. Biz dışlandık. Muhtaç olana çıkmadı. Zorumuza gidiyor. Alt tarafı 3 kuzu 1 koç. Çalışabilecek durumda olsak zaten ihtiyacımız olmaz. En azından birimize çıksaydı, birbirimize yardımcı olurduk, paylaşırdık. Sonuçta kardeşiz. Çok mağduruz" dedi.

“YUVAM YIKILMAK ÜZERE"

Uzun süredir işsiz olduğunu ve yuvasının maddi sebeplerden dolayı yıkılmak üzere olduğunu söyleyen Mustafa Ulakçı, “2009-2010 senesinde evlilik yaptım. Menderes’ten ayrılarak İzmir'e gittim. Orada da hurdacılık yaptım. Bu meslekten bıktığım için İŞKUR'a kaydımı yaptırdım. 2004'den bu yana İŞKUR'da kaydım mevcut. Her sene bana 1-2 aylık mevsimlik iş veriyorlar. Maddi olarak beni tatmin etmiyor. Eşim Karabağlar Belediyesinde çalışıyor. Aldığı maaş 3 çocuğumuza ve bize yetmiyor. Durumumuz çok kötü. Başta çok mutluyduk. İşsizlik yuvamı yıkmak üzere. Anneme, kardeşime de yardım edemiyorum. Menderes Belediyesine CV de bıraktım. Kapılarını aşındırdım. Sürekli işçi sıkıntıları olmadığını dile getirdiler. Mağdur durumdayım. Evliliğim bitmek üzere eşimle aynı evde yaşıyoruz fakat iki yabancı gibiyiz. Motorumla topladığım hurdaları satıyorum. Hükümet, bir gecede bin 300 TL zam yapmıyor fakat benim cebimde 1 lira 30 kuruş yok. Evime 1 ekmek dahi götüremiyorum. Çocuklarıma istediklerini alamıyorum. Anneme bakamıyorum. Üzülüyorum. Devamlı bir işim olsun çalışıyım istiyorum. Her kapıyı çaldım. Yaşım dolayısıyla iş vermediler. Hiçbir işten yılmam ne iş olsa yaparım. Tek dileğim iş sahibi olmak" diye konuştu.

TEK DESTEKÇİLERİ BAŞKAN HAKİME KAHRAMAN

Durumun takipçisi olacağını belirten Şefkat Eli Çağdaş Engelliler Yardımlaşma ve Kültür Derneği Başkanı Hakime Kahraman da, “Bu aileye yardım etmek amacıyla elimden geleni ardıma koymayacağım. Gerekli yerlere gerekli başvuruları yapacağım ve bu aileye yardımcı olacağım. Ben, bu gariban ailenin bu şekilde yaşamasına müsaade etmeyeceğim. 21. yüzyılda İzmir gibi büyük bir şehirde böyle bir rezalet olmaz. Varlığı olan varlığını arttırıyor. Gariban olan ise daha da garibanlaşıyor. Kendimi fakirlerin annesi olmaya adadım. Nerede gariban var yanında olacağım. Türkiye'nin neresinde olursa olsun garibanların yardımına koşacağım. Yeter ki devlet arkamda olsun. İspatlı ve delilli her şeyi ortaya koyacağım. Durumum olsa ben zaten bu aileye yardımcı olurum. Ama bende emekli maaşı ile geçiniyorum" dedi.

“3 KOYUNU BU GARİBANLARA ÇOK GÖRDÜLER"

Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu'ya seslenen Kahraman, “Bu vatandaşlar perişan haldeyken evinde nasıl yatabiliyor. Belediye başkanı ne için seçilir? Halkına yardımcı olmak için… Annesine bakmak isteyen birine İzmir Büyükşehir Belediyesi 3 koyunu çok gördü. Başkan Kocaoğlu gör artık şu garibanların halini. Tokat’tan oradan buradan personel getirip de belediyede işe alma. Benim kimseden korkum yok. Ben bu yola baş koydum. Aileye yardımcı olacağım" şeklinde konuştu.

Haber Merkezi