Organ Bağışı: Yaşamın Paylaşılmasıdır


  • Oluşturulma Tarihi : 03.11.2025 10:01
  • Güncelleme Tarihi : 03.11.2025 10:01

Ülkemizde her yıl 3-9 Kasım tarihleri, “Organ Bağışı ve Nakli Haftası” olarak kutlanıyor. Bu özel hafta boyunca, toplumda organ bağışının önemi vurgulanıyor; insanların hayatında yeni bir başlangıca vesile olabilecek bu iyilik zinciri hakkında farkındalık oluşturuluyor. Ancak unutmamalıyız ki, organ bağışı yalnızca bir haftalık bir konu değil, yıl boyunca hatırlamamız gereken bir yaşam sorumluluğudur.
Organ bağışını bilenin bilmeyene anlatması, hepimizin insani bir görevidir. Peki, organ bağışı nedir ve bu konuda gerçekten yeterince bilgiye sahip miyiz?

Organ bağışı, kişinin yaşamı süresince kendi özgür iradesiyle, ölümünden sonra organlarının başka hastaların tedavisinde kullanılmasına izin vermesidir. Bu karar, sadece 18 yaşını doldurmuş ve akli dengesi yerinde bireyler tarafından verilebilir. Ancak her organ bağışının mutlaka nakle uygun olacağı anlamına gelmez. Organ nakli, yalnızca yoğun bakım ünitesinde solunum cihazına bağlıyken beyin ölümü gerçekleşen kişilerden alınan organlarla yapılabilir.

Beyin ölümü, beyin fonksiyonlarının tamamen ve geri dönüşsüz biçimde durmasıdır. Bu tanı, iki uzman hekim tarafından yapılan detaylı testlerle konur. Beyin ölümü kesinleştikten sonra, aileye bilgi verilir ve onay alınması halinde organ bağışı süreci başlatılır. Unutmamak gerekir ki, kişinin bağış kartı olsa bile, aile onayı olmadan hiçbir organ alınamaz. Bu nedenle, organ bağışı yapmayı düşünen herkesin bu kararını ailesiyle paylaşması çok önemlidir.

Bağışlanabilecek organlar arasında kalp, karaciğer, böbrek, akciğer, kornea ve deri gibi birçok hayati organ yer alır. Organ nakilleri, Sağlık Bakanlığı Ulusal Koordinasyon Sistemi tarafından titizlikle yürütülür; tüm işlemler tıbbi öncelik, kan ve doku uyumu dikkate alınarak, din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapılmadan gerçekleştirilir. Her adım gizlilik esasına dayanır.

Toplumda hala “Yaşlıyım” ya da “Hastayım, bağış yapamam” gibi yanlış inanışlar yaygın. Oysa çoğu durumda yaş veya hastalık, bağış yapmaya engel değildir. Her birey, yaşamı boyunca bir başka insana umut olma şansına sahiptir.
Organ bağışı yalnızca hayat kurtaran bir eylem değil, aynı zamanda sevgi, dayanışma ve insanlık onurunun bir göstergesidir. Her yıl bu haftada yapılan farkındalık etkinlikleri, bize yeniden hatırlatır ki, aslında her gün bu bilinci taşımak hepimizin görevidir.
Unutmayalım: Bir bağış, bir hayat demektir.

Bugün atacağınız bir adım, yarın bir insanın yeniden doğmasına vesile olabilir.

Organ Bağışı: Yaşamın Paylaşılmasıdır
Begüm Çatık
Yazarımız Kim ?

Begüm Çatık