Her Kadının Yaşam Hakkı Hepimizin Yaşam Hakkıdır

2025 yılı itibarıyla ülkemizde 411 kadın, eşi, babası ya da tanıdığı biri tarafından öldürüldü. Bu sayı yalnızca bir rakam değildir; her biri bir hayatın, bir ailenin, bir toplumun içinden koparılan birer canın acı gerçekliğidir. Bugün, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, yalnızca geçmişi anmak için değil, her gün devam eden bir mücadeleyi yeniden hatırlatmak için var. Bu hafta, bu yazıyı yine “Kadın”lar için yazıyorum.

Kadınlar hayatın içinde sadece bir yer kaplamaz; hayatın kendisine ruh veren, toplumu taşıyan, güçlendiren, dönüştüren insanlardır. Kadının gücü bazen bir gülüşte, bazen bir direnişte, bazen de karanlık bir gecenin içinden yükselen umut ışığında kendini gösterir. Her kadının yaşamı; sevgi, emek, fedakârlık, azim ve güçle örülü bir hikâyedir. Kadın yalnızca bir anne ya da eş değil; toplumun her alanında iz bırakan, üreten, öğreten, değiştiren bir bireydir.

Kadının dokunduğu her yer değişir, güzelleşir, anlam kazanır. Evde, işte, okulda, sokakta; kadın her yerde vardır ve güçlüdür. Yalnızca hayatı koruyan değil, hayatı inşa eden kişidir. Kadınların yarattığı bu güç, toplumları ileriye taşıyan, yeniliklere kapı açan bir dinamiktir. Kadınlar her gün engelleri aşar, başarıya ulaşır, karanlığın içinden geçer ve ışığı yeniden üretir.

Fakat tüm bu güce rağmen kadınların yaşam hakkı hâlâ tehdit altında. Kadına yönelik şiddet; en temel hak olan yaşama hakkının, özgürlüğün ve güvenliğin sistemli bir biçimde ihlalidir. Kadınlar en yakınları tarafından öldürülürken çoğu zaman sesleri duyulmaz, çığlıkları görünmez olur. Kadına yönelik şiddet bir insanlık suçudur ve bu suça karşı durmak, yalnızca kadınların değil, tüm toplumun sorumluluğudur.

25 Kasım yalnızca şiddetin hatırlatıldığı bir gün değil; farkındalığın arttığı, hakların hatırlatıldığı, eşitlik ve adalet talebinin yükseldiği bir gündür. Kadınların gücünü kutlamak, haklarını savunmak ve “artık yeter” demek için sembolik ama kritik bir tarihtir. Hep birlikte daha adil bir toplum yaratmak için, kadınların yaşam ve özgürlük hakkını savunmak için sesimizi yükseltmemiz gerekir.

Unutmayalım ki her kadının hayatı aynı derecede değerlidir. Kadınlar toplumları var eden, güçlendiren ve geleceği şekillendiren bireylerdir. Kadınların güvenliğini ve haklarını korumak; ancak toplumun ortak bir irade göstermesiyle mümkün olabilir. Kadınların yanında olmak, onların sesine kulak vermek, eşitlik mücadelesine katkı sağlamak yalnızca bir sorumluluk değil; insana duyulan saygının da bir göstergesidir. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, yalnızca kaybettiklerimizi anmakla kalmayalım. Her bir kadının yaşam hakkını savunmak, her türlü şiddetin karşısında durmak ve geleceği daha güvenli bir yer hâline getirmek için bir adım daha atalım.

Her Kadının Yaşam Hakkı Hepimizin Yaşam Hakkıdır