Ne Kadar Farkındayız? 

Afet farkındalığının önemini bu sene daha çok anladık. Hele ki bizim ülkemizde, her mevsimiyle ayrı bir afet yaşanırken...

***
Bu yıl da acı örnekler gördük. Balıkesir Sındırgı’da yıkılan binalarla sonuçlanan bir deprem… İzmir Foça’da birkaç saat içinde metrekareye düşen rekor yağışla suya teslim olan sokaklar… Fethiye’de evleri, iş yerlerini yutan sel suları… Yazın ortasında Ege’yi saran yangınlar; alevlerin, rüzgârla birlikte köylere kadar ulaşması… Hepsi bir kez daha gösterdi ki afet dediğimiz şey uzak bir haber değil, kapımızın hemen önünde bekleyen bir gerçek.
***
Ama unuttuğumuz bir şey var: Afetlerin çoğu kaçınılmazdır, ama çaresizlik değildir.
Hazırlık, felaketi durdurmaz ama yıkımı azaltır. Depremde yıkılan bina sayısını değil, enkazdan sağ çıkan insan sayısını belirler. Selde taşan suyun hızını değil, onun önünde savrulup gitmeyen hayatları belirler. Yangında kül olan ağaçların sayısını değil, korunabilen nefesleri belirler.

***
Hazırlık dediğimiz şey yalnızca devletin ya da belediyelerin görevi değildir. Her bireyin, her ailenin sorumluluğudur. Evimizdeki dolabın bir köşesinde duran küçük bir “Afet Çantası” bile bazen hayatla ölüm arasındaki fark olabilir.
***
Peki, o çantanın içinde neler olmalı?
Su (kişi başı en az 1,5 litre, birkaç gün yetecek kadar),
Konserve ya da paketli gıdalar,
Pilli radyo ve el feneri, yedek piller,
Temel ilk yardım malzemeleri,
Maske, ıslak mendil, eldiven,
Yedek giysi, battaniye,
Önemli evrakların fotokopileri, bir miktar nakit para,
İlaçlar, bebekler için mama ve bez. 
***
Çünkü afet anında moral, en az malzeme kadar değerlidir.
Afet bilinci, bir alışkanlıktır aslında. Musluğu açık unutmamak gibi, elektrikli aleti fişten çekmek gibi… Sadece bir kez hazırlık yapıp bırakmak değil, sürekli güncellemek, çevresine örnek olmaktır. Bugün sen bir çanta hazırlarsan, yarın komşun da hazır olur; o zincir büyür, toplumun direnci artar.
***
Balıkesir’in sarsıntısı, Foça’nın suları, Fethiye’nin seli, Ege’nin alevleri bize bir kez daha aynı dersi verdi: Afet değil, hazırlıksızlık öldürür.
12 Kasım “Afet Farkındalık Günü” sadece takvimdeki bir tarih değil; aynı zamanda bir çağrıdır: Bugün bir çanta hazırlamakla başlayabiliriz, yarın bir hayat kurtarabiliriz.
Çünkü afetin ne zaman geleceğini bilemeyiz ama hazırlıklı olmanın zamanının şimdi olduğunu biliriz.

Ne Kadar Farkındayız?