Tam 102 yıl önce


  • Oluşturulma Tarihi : 30.10.2025 08:54
  • Güncelleme Tarihi : 30.10.2025 08:54

Cumhuriyet 102 yaşında.
Yüzyılı aşan bu büyük hikâye, aslında sadece geçmişte kalmış bir zaferin değil, hâlâ süren bir yolculuğun ifadesidir. Çünkü Cumhuriyet, bitmiş bir devrim değil, her gün yeniden inşa edilmesi gereken bir değerler bütünü.
Bugün 29 Ekim 2025.
Yani bir milletin kendi kaderine sahip çıkışının 102. yıldönümü.
O gün, yalnızca bir yönetim değişikliği olmadı; zihinler, inançlar, hayaller değişti.
Karanlıktan aydınlığa, teslimiyetten özgürlüğe atılmış en büyük adım atıldı.
Atatürk ve arkadaşları, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” derken sadece bir cümle kurmadılar, yüzyıllarca sürecek bir bilinç başlattılar.
Bu bilinç, kadınıyla erkeğiyle, köylüsüyle şehirliyiyle, bir milletin “Ben varım.” deme iradesiydi.
Bugün Cumhuriyet’i anlamak, sadece geçmişi anmakla olmaz.
Cumhuriyet’i anlamak, adaletin, eğitimin, bilimin ve liyakatin değerini korumakla olur.
O yüzden her 29 Ekim, sadece bir kutlama günü değil; bir öz eleştiri ve hatırlatma günüdür.
Atatürk’ün bize bıraktığı o mirası gerçekten yaşatabiliyor muyuz?
Bu soruyu dürüstçe sormak, Cumhuriyet’e sadakatin ilk şartıdır.
Bir asırdan fazla zaman geçti.
Türkiye büyüdü, değişti, gelişti.
Ama Cumhuriyet’in anlamı hala aynı:
Korkmadan düşünmek, özgürce konuşmak, eşit yurttaş olabilmek.
Bu topraklarda hala Atatürk’ün vizyonuna inanan milyonlar var.
Çünkü biliyoruz ki Cumhuriyet, sadece bir rejim değil; adaletin, özgürlüğün ve umudun adıdır.
Ve o umudu canlı tutmak bizim elimizde.
Bugün, Cumhuriyet 102 yaşında.
Ama aslında her doğan çocukla yeniden doğuyor.
Her sorgulayan gençle, her emek veren yurttaşla, her “iyi ki Cumhuriyet var” diyen yürekle yeniden anlam buluyor.
Bu yüzden bugünü sadece kutlamak değil, sahiplenmek gerekiyor.
Çünkü bu Cumhuriyet, bize armağan edilmedi bizimle var olacak.

Tam 102 yıl önce
Begüm Çatık
Yazarımız Kim ?

Begüm Çatık