Yeni eğitim-öğretim yılı başladı; mini mini bir’ler eğitim hayatına ilk adımlarını attı. Bu hafta itibarıyla 12 yıl sürecek uzun bir yolculuk başladı. Kimi ilkokula, kimi ortaokula, kimiyse lise hayatına ilk kez merhaba dedi. Öğrenciler, hayatlarında yeni bir sayfa açmanın heyecanını yaşarken; aileler de bu heyecana ortak oluyor. Ancak bu süreçte en büyük yük, yine ailelerin omuzlarında.
Her ne kadar eğitim ücretsiz denilse ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin “Zorunlu bağış diye bir şey yok” açıklaması yapmış olsa da birçok okulda velilerden bağış adı altında ciddi miktarlarda para talep ediliyor. Bu talep kimi zaman doğrudan, kimi zaman ise ima yoluyla ifade ediliyor. Gönlünüzden ne koparsa denilse de veliler gönlünden kopanı değil, ceplerinden çıkan zorunlu bir meblağı ödüyor. Ödeme yapılmadan kayıt işlemleri ağırdan alınıyor, sınıf seçimi gibi konularda zorluklar çıkarılıyor.
Kayıt ücretiyle bitmiyor elbette. Okullar tarafından verilen kırtasiye listeleri, çoğu zaman belirli markalarla sınırlı tutuluyor. Defter, kalem, silgi, boya kalemi gibi temel ihtiyaçlar için “Şu marka olacak” denmesi, piyasadaki uygun fiyatlı alternatifleri geçersiz kılıyor. Bu da ailelerin masraflarını katlıyor. Veliler sadece kırtasiye değil, temizlik malzemeleri, kağıt havlu, sıvı sabun gibi ürünlerle de listeyi tamamlamaya çalışıyor. Özellikle birden fazla çocuğu olan aileler için bu süreç, neredeyse küçük çaplı bir ekonomik kriz anlamına geliyor.
Tüm bu tablo, eğitimde fırsat eşitliğinden ne kadar uzaklaştığımızı gözler önüne seriyor. Eğitim ücretsiz olmalı ilkesine rağmen, veliler her yıl artan masraflarla karşı karşıya kalıyor. Oysa çözüm belli Milli Eğitim Bakanlığı'nın açıklamasının sahada da karşılık bulması için denetimlerin sıklaştırılması gerekiyor. Hangi okulun velilerden ne talep ettiği şeffaf biçimde ortaya konmalı. Yerel yönetimler de bu süreçte daha aktif rol alabilir. Belediyeler, ihtiyacı olan öğrencilere kırtasiye desteği sağlayabilir. Hayırseverlerin ve sivil toplum kuruluşlarının katkısıyla okulların temel ihtiyaçları giderilebilir. Böylece bu yük doğrudan veliye yıkılmaz.
Veliler ise bu süreçte yalnız olmadıklarını bilmeli. Eğer sizden kayıt sırasında bağış isteniyorsa ya da marka dayatmalarıyla karşılaşıyorsanız, ilçe milli eğitim müdürlüklerine, CİMER’e veya ilgili kurumlara şikayette bulunmaktan çekinmeyin.