Sayfa Yükleniyor...
Köşe yazımı yazdığım sırada enflasyon rakamları açıldı ve yıllık enflasyon %36.08. İnanılmaz yüksek bir enflasyon ile karşı karşıyayız. Yani son yılların en yüksek enflasyon rakamı olduğunu söyleyebiliriz.
Evet. Bir yılın daha sonuna geldik ve karşımızda 2022…
Gazetemin bana ayırdığı köşede imkanlar ölçüsünde yeni çıkan kitapları ve yazarlarını tanıtmaya devam ediyorum. Bugün sizlere Hayatımdaki Sayfalar isimli bir şiir kitabından ve yazarından söz etmek istedim.
Son üç ayda dolar 8,5 TL den 18,50 TL gibi bir rakama ulaştı. Türk lirasının inanılmaz bir değer kaybı ile karşı karşıya kaldığını hepimiz gözlerimizle gördük. Vatandaş olarak bizlerin elinden gelen bir şey yoktu. Parasının değerini korumak isteyenlerde dolar almaya devam ettiler.
Artık dolar ile ilgili tüm gün haberleri dinliyoruz. Bizleri çok yakından ilgilendirse de, ben doların yükselmesi ve pahalılık yerine bu gün köşemde sokak hayvanlarına, bizlerle birlikte yaşayan can dostlarımıza yer vermek istiyorum.
Sizinle yepyeni bir kitap hakkında biraz konuşmak istedim. Haçlı Seferleri, birçok araştırmanın sonucunda titizlikle hazırlanmış bir kitap.
Bu aralar daha çok şiir kitabı okumaya başladım. İnanılmaz yeni şiirler keşfettim. Çok yetenekli şairlerin bulunduğunu her yeni bir şiir kitabında daha iyi görebiliyorum. Mümkün olduğunca okuduğum roman, hikaye ve şiir kitaplarını burada sizlerle paylaşmaya gayret ediyorum.
Çok taze, daha yeni çıkan bir şiir kitabı ile sizlerleyim. Jale Topaloğlu şiirleri. Önce şairimiz Jale Topaloğlu’nu tanıyalım mı?
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen, sağlık çalışanlarına ek gösterge zammı olarak duyurulan zammın gerçekten sağlık çalışanlarına yapıldığına inanıyor musunuz?
Çevremize baktığımızda herkesin sanki hiç ölmeyecekmiş gibi yaşadığını görmüyor muyuz?
Son zamanlarda ormanlık alanlarda yiyecek bulamadığı için ilçe ve kent merkezlerine inen vahşi hayvanların varlığına şahit olur olduk. Birçok televizyon kanalından bu görüntüleri görmeye başladık.
Ben, dün köşe yazımı hazırlarken döviz kurlarına baktım. Neden döviz kurunu takip ettim. Herkesin tahmin ettiği gibi doların paramız karşısında değer kazanmaya devam etmesi ve bunun sonucunda gelen zamlar.
Elbette gazetemin bana ayırdığı bu köşede birçok kitap tanıttım. Birçok kitabı sizlerle buluşturdum. Roman, hikaye ve şiir kitapları hepsi bir birinden kıymetli kitaplar. Ben tüm kitapların okunmaya değer olduğunu düşünüyorum. Belki tekrarını okumak istemediğimiz kitaplar olacaktır. Ama her kitap mutlaka okunmalı.
Bugün katıldığım bir toplantı hakkında köşemde bazı konulara değinmek istiyorum.
Bugün 10 Kasım Ulu Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'ü anma günü. Ben 10 Kasım için kaleme aldığım bir şiir ile köşemde sizlerle olmak istedim. Çok şey yazabilirim ama bugün sadece şiirimle burada var olmak istedim.
HER 10 KASIM'DA
Dün seni gördüm rüyamda,
Oturmuştun ihtişamla tahtına
Coşkuyla yükseliyor Türk milleti yanında
Kol kolayız ATAM, Allah katında.
Dün seni gördüm rüyamda,
Tebessüm vardı dudaklarında
Kahramanlıkların hep kulaklarımda
Bir başkasın ATAM, benim dünyamda
Dün seni gördüm rüyamda,
Bakışların keskin kızıl ufakta
Üstündeyken atın şahlandığında
Koşuyordu ATAM, zafer yolunda.
Dün seni gördüm rüyamda,
Kanla yoğrulmuş şu topraklarda
Özgürlüğü haykıran ovalarda, dağlarda
Şehitlerdir ATAM, senin yanında.
Dün seni gördüm rüyamda,
Seninleyiz ATAM, nice yıllarda
İlkelerin, Öğütlerin, Nutuklarınla
Anıyoruz seni ATAM, HER ON KASIM'DA...
Cemal Durmaz
Atatürk
Gündem değiştirmede tüm siyasi parti liderleri bence usta...
Ocak 2020 tarihinde Vicdanların Adaleti - Ergamalı isimli romanım yayınlanarak okurları ile buluştu. İkinci baskısı da neredeyse tükenen eserimin halen satışı devam etmekte. Şu an ikincisi yazılan romanım yakın zamanda okurlar ile buluşacaktır. Çok az kaldı. Benim sizinle bugün paylaşmak istediğim ise, Birinci kitabım olan Vicdanların Adaleti Ergamalı’nın okurlarından ve romanımın ikincisinin editörlerinden Sayın Zeynep ERDOĞAN hocamın romanım için kaleme aldığı şiirdir. Ben çok beğendim umarım sizler de beğenirsiniz.
Aslında gündemde konuşulacak birçok sıcak siyasi ve ekonomik gelişmeler varken ben neden cep telefon mikrofonuna taktım acaba...
Yine bir kitap ile sizlerle birlikteyim.
Son günlerde gündemden düşmeyen, TV ekranlarında neredeyse tek tartışma konusu olan 10 büyükelçinin ‘istenmeyen adam’ ilan edilmesi hakkında elbette bir düşüncem var.
Bu gün köşe yazımda kendi kitabımdan söz etmek istedim. 2020 Ocak ayında Vicdanların Adaleti Ergamalı isimli romanım okurlarla buluştu. Birinci baskısının bitmesini müteakip ikinci baskı yeni bir kapak ile 2020 Eylül ayında yayınlandı.
Hepimizin bildiği gibi, özellikle asgari ücretin tespit edileceği zamanlarda, asgari ücret zam görüşmelerinde Açlık Sınırı, Yoksulluk Sınırı gibi veriler paylaşılır.
‘Bir hanenin geliri … şu kadar olursa Açlık sınırında yaşıyordur.’
‘... şu kadar aile, açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor’ vb. gibi cümleleri sıralayabiliriz.
Hem TÜİK verilerinde hem de Türk-İş Sendikası’nın verilerinde de bu verileri görmekteyiz. Evet, yoksulluk, fakirlik, açlık adına ne derseniz deyin bir sınır var. Bu sınırında bir rakam ile gösterildiğini biliyoruz.
Örneğin; Türk-İş Sendikası’nın 27 Eylül 2021 tarihli web sayfasındaki açıklamaya göre; “Dört kişilik ailenin açlık sınırı tutarı: aylık 3.049 TL. Günlük 102 TL.” olarak belirlenmiş ve duyurulmuştur.
Bu miktarın bazı kurum ve kuruluşlar tarafından biraz daha fazlası veya biraz daha azı araştırmalar neticesinde açıklanmış olabilir.
Ama konumuz bu değil elbette. Alt gelir düzeyinde açlık sınırı belirlenirken, bu kesimin geçimi için en az ücret olarak belirlenen asgari ücret gibi bir ücret sistemi varken... Neden TOKLUK SINIRI YOK.
Yani bir açlık sınırı var ise, neden TOKLUK sınırı diye bir sınır konmamış.
Sevgili arkadaşlar, fırsat buldukça gazetemin bana imkan dahilinde açtığı köşede yeni çıkan kitaplara yer verdiğimi biliyorsunuz.
07 Ekim 2021 günü AK Parti Genişletilmiş İl başkanları toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN; Önümüzdeki yılın sonuna kadar 3600 meselesinin çözüleceğini söyledi.