Kahraman Gerek…

İyi haftalar diye yola çıktım. Tabi ülkemizin en güzel şehirlerinden biri olan İzmir’de yaşıyor olmanın ayrı bir mutluluğu yüzümde belirmişti. Bir de Karşıyaka’da olmak. Ahhhhhhh…

Biliyor musunuz? Güzel memleketimizin bir şok şehrinde bulundum. Ülkemin her şehrinde ve hatta yurt dışında Türkiye deyince akla ilk gelen şehirlerden olan İzmir ilinde yaşıyoruz. Bunu da geçtim. İzmir’i bilenlerin sorduğu bir ilçe var. Karşıyaka’yı biliyor musunuz?

Evet. Karşıyaka’yı çok iyi biliyorum. Şimdi Karşıyaka’da yaşıyorum. Aslında İzmir’in en güzel ilçelerinden birisi. Hatta kültürel yoğunluğu en fazla olan bir ilçesi. Hatta İzmir genelinde en güzel ilçelerden birisi. 
Evet. Tam da böyle biliniyor Karşıyaka.

İzmir’e ilk geldiğim yılları hatırladım. Tam 17 yıl önce. Nerede oturacaksınız? diye sorularla karşılaştım. Daha çok Buca ve Bornova önermişlerdi. Karşıyaka elit bir ilçe demişlerdi. Nasip Karşıyaka’ya yerleştim. Çok da memnunum. İnşallah herkes çok istediği bir yerde yaşama fırsatı bulur. 

Karşıyaka’ya ailece bayılmıştık. Hele bir de memuriyette mahrumiyet sayılan illerde görev yaptıktan sonra böyle bir ile ve ilçeye geldikten sonra beğenmemek, hayran kalmamak olmazdı. Ama Karşıyaka’da yaşadıkça daha çok sevmeye başladık bunu da itiraf etmeliyim. 

Peki. Her şey çok güzel de gelelim bu günlere belki bir aydır bu köşe yazısını yazmak istiyordum. Çok sevdiğim Karşıyaka’yı kötüleyecek cümleler kurmamak için hep erteledim. Belki düzelir dedim. Belki küçük bir sorun vardır dedim. Hep erteledim. Aslında Karşıyaka’ya kıyamadım. 

Artık yeter. Sabah çıkıp dernek ofisine yürüyerek giderken, Karşıyaka’da yeni bir güne yine çöp yığınları ile başlamak artık canımı acıtıyor. 

Her çöpün yanı, çöp kutularından daha büyük çöp yığınların ile dolu. Ben pek koku almam diyordum ama Karşıyaka ilçesinde sokaklarda yürürken artık şu çöplerin pis kokusunu alır oldum. 

Ne oldu da bu çöp yığınları her geçen gün büyüyor. Ne oldu da yöneticiler bu olayın çözülmesine duyarsız kalabiliyorlar. 

Yönetici olmak masada oturmakla olmaz elbette. Bir beceri üretmek ister. DURUMDAN VAZİFE ÇIKARMAK GEREKİR. Daha doğrusu artık Karşıyaka’yı ve Karşıyakalıları bu çöplerden kurtaracak bir KAHRAMAN GEREK. 

Bu işin sorumlusu Karşıyaka Belediye Başkanı mı? Temizlik işlerinden sorumlu başkan yardımcısı mı? Yoksa temizlik işleri müdürü mü? Bilemem ama her kim veya kimlerse artık işlerini hatırlamalılar ve bu çöp yığınlarını bir an önce kaldırılmasını sağlamalılar. 

Sonunda çöp toplayan temizlik işçileri sorumlu tutulursa hiç şaşmam. Benim güzel ülkemin tarihinde bunlarla ilgili örnekler çoktur. Ama esas olan her kim sorumlu ise ya bu işi yapmalı ya da bu işi yapacak personellerle çalışmalı. Esas olan Karşıyaka ve Karşıyakalıların huzuru ve sağlığı olmalı. 

Şimdiden tüm yerel yönetimlerin başkan ve çalışanlarına başarılar diliyorum. Bu çöp yığınlarını görüp görüp bir şeyler yazmamak benim için doğru değil. Niyetim sorunun bir an önce çözülmesi. 

Güzel hatırlanan Karşıyaka olmamalı. Karşıyaka her zaman güzel olmalı ve öyle kalmalı.

Kahraman Gerek…