Kimse Aç Uyumasın…

Ülkemizde mübarek Ramazan ayı yaşanmakta, millet olarak manevi duygularımız had safhaya çıkmış, mutlu ve huzur dolu günler yaşıyoruz.
Kimimiz ibadetimizin gereklerini yerine getiriyor, getirebiliyor, kimimiz ise sağlık sorunları nedeni ile yerine getiremiyor, bazı ibadetlerini icra edemiyor, ülkemizdeki bazı kişilerinde başka dine mensup olduklarından Ramazan ayının gereklerini yerine getirmiyorlar ama saygı duyduklarını biliyoruz.
Elbette bu mübarek Müslüman olanların ibadetin gereklerini yerine getirmeliler, getirmeye azami özen göstermeliler, manevi huzuru doya doya yaşamalı, Allah için ibadet etmelidir.
Ramazan ayı dışında da cuma namazlarına katılım çok fazla. İnşallah daha da fazla olur. Beş vakit namazlara Camilerimizde katılım az olmasına rağmen cuma namazlarına inanılmaz kalabalıklar iştirak etmekteler. Bu büyük bir mutluluk. Keşke her Müslüman inancının gereğini her zaman yerine getirebilse.
Yazımın amacı cuma günleri toplanan yardımlarla ilgili, bu konudaki düşüncelerimi paylaşmak istedim. Birçoklarınızın da cuma günleri toplanan paralar hakkında kendi içinizde eleştiriler yaptığınızı biliyorum, şahit oldum
Her cuma namazının sonunda yardım toplanır. Hoca ne için toplanacağını söyler. Genellikle ya bir kuran kursu için, ya yatılı kurslar için ya bir cami için vb. yardımlar toplanır.
Cami önlerinde devamlı suretle dilenciler, ihtiyaç sahibi olduğunu düşündüğümüz insanlar bulunmakta, ellerinde kutu, poşet veya avuç açarak dua ederek, karınlarını doyurmak için yardım isterler.
Bazı cami derneklerinin ve camilerin bir çok gayrimenkulleri, kiralık dükkanları olduklarını hepimiz biliyoruz. Ama neden bu dilenciler için, bu yardıma muhtaç insanlar için, bu sokaklarda yatan kimsesizler için Camilerimizin yanlarında, müştemilatlarında bir aş evi yok. Neden yok?
Kapıda dilenci yemek parası istiyor, neden bir aş evi olmasın, bu insanların kardı doymasın. Her türlü yardımlara aracı olan Cami hocalarının müftülerin bu tarz çalışmaları ne zaman yapmayı düşünüyorlar, neden bu tür bir çalışma içine girmiyorlar.
Sokaklar aç insanlarla dolu, ama bizler halen başka işler peşinde, bir kuruş fazla kazanmanın, bir kat fazla inşaat yapmanın peşindeyiz.
Hani komşusu aç iken kendisi tok olmayan, uyumayan bir milletiz, bu atasözü bizlere ait değimli. Bu sözün gereğini yerine getirmek için, hiç olmazsa Ramazan ayı içinde ve sonrasında Camilerimizin bahçelerinde, yakınlarında aş evleri açmıyoruz.
Cami dernekleri, toplanan paralar ile Ramazan ayı içinde kaç kişiye iftar verdiniz, kaç kişinin karnını doyurdunuz. Oturun biraz vicdan muhasebesi yapın. İnsanlara yardım etmenin en birinci yolu karnını doyurmaktır. İnsanlarımıza yardım edelim. Bu konuda camilerimiz hocaların, müftülerimizi daha duyarlı davranmaya davet ediyorum.
Mübarek Ramazan ayında insanlarımız aç uyumasın. Hiçbir gün hiçbir insanımız aç uyumasın. Ülke olarak bu konuda ulusal bir çalışma başlatılmalı.

Kimse Aç Uyumasın…