Orman yangınları

Ülkemizin özellikle Marmara ve Ege Bölgesi’nde meydana gelen orman yangınları ile yüreğimiz de alevlendi. Her yıl aynı dönemlerde bu acı olayı yaşamak durumunda kalmak gerçekten üzücü. Orman yangınları ile mücadelenin ne kadar zor olduğunu anlatmaya gerek yok. Yangın çıktıktan sonra gerçekten söndürmek çok büyük bir mücadele gerektiriyor. Bu da inanılmaz zor bir durum. Yangına müdahale uçakları ve helikopterleri, itfaiye araçları vb. araçlar ile söndürme çalışmaları hızlandırılsa da doğanın gücü rüzgâr da varsa söndürme çalışmaları yapanların ne kadar zor ve tehlikeli bir durumda kaldıklarını tahmin etmek güç olmaz. 

Bununla birlikte yangını söndürseniz bile sonraki soğutma çalışmaları başlı başına yine tehlikeli ve uzun soluklu bir iş. Soğutma çalışmaları sağlıklı yapılmadığı zaman yine yangın çıkma ihtimali mevcut. Orman yangınları ile mücadelede en etkin olanı ise insan gücüdür. Yangıncı tabir edilen Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde yaz sezonunda işe alınan bu personellerin iş yükü çok büyüktür. Halen geçici işçi statüsündeler mi tam bilmiyorum. Ancak bu personellerin daimi işçi statüsünde işe alımları yangınla mücadelede yangın öncesi ve yangına erken müdahalede ne kadar etkili olacağını bilmek gerekir. Tüm bunlardan sonra yanan ciğerlerimiz, ormanlarımızın yerine yeni ormanları koyamamak daha büyük bir acı değil mi?

Orman vasfı yitirmiş arazilerin satılması olayı gibi orman yangınlarından sonra da bu tür arazilerin bir an önce ormanlaştırılması veya kendi kendine tekrar orman olarak yetişmesi için bırakılması, her iki halde de ormanın arazisinin orman arazisi olarak kalması ve orman olma özelliğini yitirdi diye değerlendirilmemesi çok önemli. Bazı vatandaşların “Rant için orman yakıyorlar” algısının bir an önce giderilmesi çok önemli. Bununla birlikte orman yangını çıkaran şüphelilerin, yangın çıkarılmasında katkısı olan kişi ve kişilerin çok ağır bir şekilde cezalandırılmaları da önem arz etmektedir. Yani orman yangınları ile ilgili cezalar caydırıcı olacak kadar ağırlaştırılmalı.

Yanan ormanlarımızın bir an önce söndürülmeleri ve soğutma çalışmalarının da etkili olan rüzgara rağmen başarılı bir şekilde gerçekleşmesi temennisi ile bir daha orman yangını yaşamamak dileğiyle satırlarıma son verirken; vatandaşların da özellikle mangal yakma kültüründen özellikle yaz aylarında vazgeçmelerini, ormanlık arazilere girdiklerinde, daha dikkatli davranmaları gerektiğini de hatırlatmak isterim. Bu tür bilgileri her yerde bulmaları mümkün. Lütfen ormanlarımızı koruyalım. Kötü niyetli kişilere meydan bırakmayalım. Ormanlık arazide çok ama çok dikkatli davranalım ki bir daha bu yangınlarla karşılaşmayalım. Kaybolan ormandaki ağaçların yerini doldurmak gerçekten yıllar alan bir çalışma gerektiriyor. Unutmayalım. Orman bir ülkenin gerçekten akciğeridir.

Orman yangınları