Sayfa Yükleniyor...
İnsanlar sosyal medyadan acılarını nasıl paylaşıyorlar derdim, büyük konuşmuşum. Geberiyorum geceden beri. Efsun gitti, efsun gitti, melek oldu. Allahım benden çok sevdi, bana çok gördü Efsunumu. Ölüyorum ben.
Bu feryat bir anneye ait.
Japonyada yaşayan ve oradaki yaşantısını binlerce Türk takipçisi ile paylaşan, Sökeli, genç bir annenin 8 aylık kızının arkasından yazdığı küçük bir mesaj. Bir an içimde korkunç bir sızı hissettim. Evladını kaybetmek, ona bir daha sarılamamak, öpememek, elini tutamamak, onun nefesini kokusunu alamamak ne büyük bir acı.
Dünyanın öteki ucunda yaşanmış bir acıyı diğer binlerce takipçi gibi burada içimde hissettim. Bir an için o oldum. Daha birkaç gün önce marketten aldığım paketleri Efsunla beraber açan, onunla şakalaşan annesi gibi
Onu morgda öylece yatarken gördüm. Onu teşhis etmek için ben oraya gitmek zorundaydım. Oraya girinceye kadar ne çok dualar ettim. Allahım o olmasın, oğlum olmasın, her şeyimi vereceğim diyordum. Üstünde o gün giydirdiğim yeşil kazağı vardı. Sol taraftaki ön dişleri kırılmış, kafasında kurumuş kanlar vardı. Elimle yüzünü okşadım, biraz soğuktu ama uyuyor gibi duruyordu. Neden uyanmıyor ki? Ya da uyanması için ne yapabilirim? Ağladım, sarıldım, öptüm, öptüm öptüm. Bayılmışım sonra Acemi bir şoförün sokak arasında hesapsızca kullandığı arabanın elinden alıp götürdüğü oğlu için Balıkesirli bir annenin yazdığı satırlar.
Kaç yıl önce okudum bilmiyorum. Ama hiç aklımdan çıkmadı.
Böyle bir şey oldu işte dünya. Hiç tanımadığın görmediğin birilerinin melek olmuş çocuklarına üzülebiliyorsun uzaktan. Onların hissettiklerini hissediyor onlarla beraber ağlayabiliyorsun.
Ne zaman oğluma sarılsam ne kadar şanslı olduğumu düşünürüm. Bu dünyada en çok sevdiğim insan kim biliyor musun? diye sorarım. Her aklıma geldiğinde sorarım bu soruyu ona.
Arabanın camından dışarı bakarken cevap verme gereği bile hissetmez bazen.
Bir daha sorarım.
Şımarıkça Ben diyor.
Evet sensin. Sen bu dünyadaki en sevdiğim şeysin ve iyi ki benim oğlum olmuşsun. Seni bana verdiği için Allah babaya çok teşekkür ediyorum. Sen benim oğlum olmasan çok üzülürdüm biliyor musun? diyorum
Gülümsüyor.
Allah sizin acınızı bana göstermesin derdi rahmetli annem. 1.5 yaşındayken kaybettiği ikizlerini, Gülişan ile Perişanı anardı her fırsatta. Ellerini nasıl okşadığını, imkansızlıklardan dolayı nasıl bir lamba gibi gözlerinin önünde sönüp gittiklerini anlatırdı gözlerinden yaşlar aka aka.
Annem ruhunu teslim ederken yıllardır özlemini çektiği Gülişan ve Perişanına kavuştuğunu biliyordum. Bir elinden birinin diğer elinden diğerinin annemi cennete götürdüklerini de.
Tıpkı Efsunun annesinin dediği gibi Allah onları bizden çok seviyor bazen ve onları melek olarak cennetine alıyor. Biz oraya gidinceye kadar...