Sayfa Yükleniyor...
Haberi Facebook sayfamda bir arkadaşımın yazısı ile öğrendim.
Ankaralı Namık öldü diyordu.
Haberin ayrıntıları için linki verilmiş olan gazeteye baktım. İntihar mı, kaza mı olduğu tam net değildi. Ancak net olan bir şey var ki Artık Ankaralı Namık diye biri bundan sonra hayatımızda olmayacak.
Biliyorum pek çoğunuz Anakaralı Namık kimdi? ya da Bu kadar büyük bir sanatçı mıydı? diyeceksiniz.
Gayet normal karşılıyorum bunu.
Herkesin müzik zevki farklı olabilir. Amy Winhouse öldüğünde karalar bağlayanların Ankaralı Namık için böyle bir şey yapmalarını beklemiyorum tabii ki. Ama onların da biz Ankaralı Namık dinleyicilerini de, sevdikleri sanatçıyı kaybetmiş olmaları dolayısıyla, daha iyi anlayacaklarını düşünüyorum.
Rahmetli annem duygusal bir kadındı. Bir film ya da dizi seyrettiğinde, giden sevgilinin peşinden harap ve bitap olan başrol oyuncusuna Yazık oldu gül gibi çocuğa. Bir şırfıntı için mahvetti kendini diye üzülürdü. Eskisini bırakıp yeni eşi ile yapay kahkahalar eşliğinde nikah masasına oturan başrol oyuncusu kıza da İnşallah mutlu olmazsın. Çocuğun ne günahı vardı da bıraktın? diye kızardı. Sevdiği kadının arkasından acı bir türkü tutturan İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay gibi başrol oyuncularını bu yüzden çok severdi.
Duygularını gösteren insanları çok severdi annem. Şarkı söylerken kendini şarkıya kaptıran, kendini parçalarcasına bağıran, klipte saçını başını yolan, şarkıyı yaşayan sanatçılara demek ki içi yanıyor diye başkaca dinlerdi. Adnan Şenses, Ferdi Tayfur, Latif Doğan onun favori sanatçıları idi. Bir de Ankaralı Namık. Ah babam sağ olsaydı diye bir parçası vardı.
Ah babam sağ olsaydı
Köşede otursaydı
Karlı dağlar gibiydi
Arkamızda dursaydı diye söyledikçe gözlerinden yaşlar akardı. Hele parçanın sonunda Uyan da kalk be babam diye bağırdıkça artık kendini tutamazdı.
Ah be Namık abi!
Neden öyle yaptın ki? O kadar mı ağır geldi hayatın yükü? O kadar mı zor geldi yaşamak? Çok mu zor durumda kaldın?
Ekonomik sıkıntı çekiyordu diye söyleniyor. Oysa biz hep seni o klipteki gibi yoksulluktan, zorlukları aşarak bir yerlere geldiğini düşündük. Öyle gördük kendimiz gibi. Ne vardı ki paran yoksa? Bir gecekondu da oturmak çok mu zor geldi be abi?
Elmadağdaki dosta veda eder, gölbaşındaki tarlanı eker biçerdin be abi. Çoluk çocuk geçinir giderdin. Belki aklına o sırada başka güzel parçalar da gelirdi.
Delikanlıymışsın be abi çok içerlemişsin demek ki.
Kime güvendin de kırdı kalbini?
Dargın mı oldun yalan sözlere?
Arkandan Ah babam sağ olsaydı diye üzülecek çocuklar bırakarak gittim hem de. Oldu mu be abi? Oldu mu?
Şimdi sen de Adnan Şenses gibi o uzak diyarlara gittin. Belki de orada annem sizi dinleyecek artık. Ama dinlediğim de annemi hatırlatacak bir sanatçı daha gitti
Duysun o duygusuz duysun, ben gidiyorum
Onun olsun tüm her şey ben ölüyorum
Mezarıma gelir ağlar ben biliyorum dedin. Belki tüm Türkiye tanımıyordu seni ama seni tanıyan, seven insanlar ne olacak be abi?
Hiç düşünmedin mi? o balkona çıkarken?
Not: Tırnak içindeki sözler Ankaralı Namıkın şarkı sözlerinden alınmıştır.
Rahmetle .