2

Bana Biraz Müsaade; Biraz Huzur Alıp Geleceğim


  • Oluşturulma Tarihi : 09.10.2017 06:43
  • Güncelleme Tarihi :

Sevgili okur;

Sen bu yazıyı okuduğunda ben çok uzakta olacağım. Bu aynı satırlarla başlayan kaçıncı mektup oldu bilmiyorum ama gazetede yazdığımdan beri ilk mektup olmadığını biliyorum.

Uzak bir yere gidiyorum çünkü biraz uzaklaşmaya ihtiyacım var. Yaz boyu doçentlik sınavı için ders çalışıyor olduğumdan şöyle ağız tadıyla bir tatil yapamadım. Doçentlik sınavıma giren jüri üyelerinden üç tanesi, ıvır zıvır nedenlerle, eser aşamasından ‘başarısız’ derken iki tanesi ‘başarılı’ dedi. Bir oy farkla kaldım.

Neden kaldığım ile ilgili çok şey yazabilirim. Yazabilecek kadar da doluyum ama içimden geçenlerin hepsini yazarsam bundan sonra gireceğim sınavlarda doğrudan ‘başarısız’ olmayı garantilemiş olacağım.

Bu aşamada ‘başarısız’ oldum ama bu başarısızlığım bana başarılı olmak için bundan sonra ne yapmam gerektiğini öğretti. Mesela bu sınavın nasıl da objektif kriterlerden uzak, tamamen torpile dayalı bir sınav olduğunu öğrendim. Oysaki ben hazırladığım çalışmalara güvenmiş, jüri üyelerine birilerini aratıp bana torpil yapmalarını istememiştim.

Türkiye’de yaşadığımı unuttum.

Sağlık olsun. Denemekte sınır yok. Bir daha, bir daha deneyeceğim.

Sınavdan ‘başarısız’ olmanın yanı sıra evoleybol.com da beraber yazdığımız ve beni yazmaya başlatan, teşvik eden değerli hocam Hasan Uğur Epirden’in ani ölümü de beni olumsuz etkiledi . Onun mezarına toprak attığım günden beri, var olmanın, hayatın anlamını sorgulamaya başladım. Haliyle bütün bunlar yoruyor insanı.

Biraz ‘kafa’ iznine ihtiyacım olduğuna karar verdim. Bir on beş gün kadar ‘Uzak Doğu’ya gideceğim. Budizm inancından mı bilemiyorum ama negatif enerjinin daha az olduğunu bildiğim o bölgelerde kendimi deşarj (ya da reşarj da diyebilirsiniz) etmek niyetimdeyim.

Şu an bu yazıyı iki yıl önce de aktarma yapmak için durduğum, Katar’ın başkenti Doha’daki, devasa, Hamad havaalanında, bir sandalyede yazıyorum. Karşımdaki koltuklarda çekik gözlü, siyahi, siyah beyaz arası koyu tenli, sarışın, esmer, kel, uzun saçlı, genç, yaşlı birbirinden farklı bir sürü insan var...

Onlara bakınca aslında dünyanın ne kadar büyük olduğunu, kendi küçük dünyamıza kendimizi hapsettiğimizi/hapsedildiğimizi (ekonomik nedenler) düşünüyorum.

Gezmek, gezebilmek çok güzel bir şey ve şimdiden rahatlamaya başladığımı hissediyorum.

Her zaman yazdığım gibi, eğer fırsat bulursam sizlere yazmayı düşünüyorum. Bulamazsam da inşallah dönüşte görüşürüz.

Bana Biraz Müsaade; Biraz Huzur Alıp Geleceğim
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan