Sayfa Yükleniyor...
Küçüklüğümden beri hayvanları severim. Köyümüzde inek, koyun, keçi, tavuk, ördek, kedi, köpek gibi hayvanlarımız vardı.
Özellikle çöle havya otlatmaya gittiğimizde yanımızda bir köpek olduğu zaman daha bir cesaretli olurduk. Sanki o köpeklerin bizi kurt, ayı, domuz gibi vahşi hayvanlardan koruyacağını düşünüyorduk. Bu nedenle eve geldiğimizde onların beslenmesine ayrı bir özen gösteriyorduk.
Köydeki evimizin içine sadece kediler girebiliyordu. Abdurrahman adlı turuncu, kahve kedimle kucak kucağa yattığım çok olmuştur. Rahmetli annem onları evin içinde istemez ama onları kapının önünde de beslemeyi ihmal etmezdi. Onlarda bizim gibi Allahın yarattığı mahluklar, onlara kötü davranmamak lazım derdi.
Mahallemizde kedileri besleyen, hastalandıklarında onlara ilaç veren, tedavi eden iyi kalpli bir komşumuz var. Açıkçası bu çabasını çok büyük takdirle karşılıyorum. Ama herkes benim gibi düşünmüyor. Mesela geçen hafta komşu teyzelerden biri onun yem koyduğu kapları bastonu ile vurup kırdı.
Bir daha buralara gelip kedilere yem verirsen kafanı kırarım diye bağırdı.
Teyze sana ne zararım var ki? Sokaktaki hayvanları besliyorum dediyse de karşıdaki teyze Ben sana demiş olayım. Bir daha bu hayvanları beslemeyeceksin, git kendi evinin önünde besle. Bunların pisliği ile uğraşamam dedi.
Oysa aynı teyze torununun tırnağına bir şey olsa ortalığı ayağa kaldırır. Kendi yavrusuna bunca sevgi gösteren insanların sokaktaki canlılara bu denli duyarsız olmalarını şahsen anlayabilmiş değilim. Onların içlerinde gerçek anlamda böyle bir sevgi olmuş olsaydı tüm canlılara karşı bu sevgileri göstermeleri beklenirdi.
Bunun gibi teyzeler amcalar, ağabeyler ne yazık ki her yerde varlar. Onların aslında hiç kimseye, hiçbir canlıya tahammülleri yok. Oysaki dışarılarda gezen o zavallılar sadece artıklarla besleniyorlar. O teyzenin yiyemeyeceği kemikleri, çöpleri yiyip doğanın dengede kalmasına katkı sağlıyorlar.
Ben oğlumu hayvanları seven bir çocuk olarak yetiştirmeye çalışıyorum. Kedileri, köpekleri sevdiriyorum. Özellikle onunla beraber olduğum zaman aldığımız yemeklerle onları beslemesini sağlamaya çalışıyorum. Çünkü bu dünyayı sevginin kurtaracağını düşünüyorum.
Dünyayı komşum Gül hanım gibi insanların, Üsküdarda kedilere yaptıkları küçük kedi evlerini sokağa koyarken dayak yiyen insanların, Kadıköyde kedi beslediği için komşusu tarafından bıçaklanıp öldürülen Alper Ergener gibi insanların kurtaracağını düşünüyorum.
Yalan yere, sağa sola sevgi insanı gösterisi yapanların değil, çevresindeki her şeye sevgi gösteren insanların sayesinde halen dünyanın yaşanabilir bir yer olduğunu düşünüyorum.
Lütfen bu dünyada bizden başka pek çok canlının yaşadığını, onlarında yaşam hakkı olduğunu unutmayalım, öğretelim. Çünkü sadece ben diye düşünen insanlar yüzünden bu gün bu savaşlar, bu acılar yaşanmıyor mu?
Canlıları seven birinin başka birini öldürme olasılığı var mı?
Olan bu her şey sevgisizlikten değil mi?