‘İmkansız Aşk’ İle İlgili Yazı Yazılır mı?


  • Oluşturulma Tarihi : 09.09.2016 07:25
  • Güncelleme Tarihi :
‘İmkansız Aşk’ İle İlgili Yazı Yazılır mı? yazının resmi

‘Ben seni meşgul etmiyorum değil mi?’ diye yazdı.

‘Hayır, bilakis seninle sohbet etmekten keyif alıyorum’ dedim.

‘Yarın ki yazını yazdın mı?’ diye sordu.

‘Hayır henüz yazmadım. Konu arıyorum’ diye gülümseme işareti ekleyerek cevapladım.

‘Bence aşk konularında yazmalısın’ dedi arkadaşım. Bu tavsiyeyi bana yazdığında saat gece yarısını çoktan geçmişti ve ben ertesi günkü yazımı çoktan göndermiş olmam gerekirken henüz başlamamıştım. Arkadaşım Mardin’de bir okulda öğretmen. Öğretmenliğin yanı sıra kendini iyi yetiştirmiş bir entelektüel, aşık olduğunda şair ve geri kalan zamanların Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi. Zaman zaman yazılarımla ilgili bana eleştirilerde, tavsiyelerde bulunur.

‘Aşk ile ilgili neyi yazayım?’ dedim.

‘İmkansız aşklardan bahset mesela’ dedi.

‘İmkansız aşk derken neyi kastediyorsun?’ diye konuyu açmak istedim.

‘Sen hiç imkansız aşk yaşamadın mı? Kavuşması zor ve sancılı olan. Hepimizin böyle aşkları olmuştur’ dedi.

Konunun öznesi olmak istemiyordum ve onun neyi anlatmak istediğini merak etmiştim. O yüzden sorusunu ‘Hayır ben hiç yaşamadım’ diye cevapladım.

‘Geçenlerde bir arkadaşım beni aradı. Birine aşık olmuş. Ama her iki tarafta evli ve çocuklu. Hadi şimdi çık işin içinden’ dedi.

‘Peki, bu aşk tek taraflı mı yoksa karşılıklı mı?’ diye sordum. ‘Karşılıklı. İkisi de kariyerli, dışarıdan mutlu bir evliliği olan çoluk çocuklu insanlar. Ama birbirlerini gördüklerinde hissettiklerini, düşündüklerini sen yaz, yarat böyle bir şeyi işte’ dedi.

‘Böyle bir şeyi yaşayan insanların, bizzat kendisinin, duygularını, ne hissettiğini, belki de çaresizliğini anlatmasını isterdim’ diye cevapladım.

Yazmaya ara verdik, ben yarın ki yazımı yazmak için bir sayfa açtım. Açtım ama aklım o ‘imkansız aşkı’ yaşayanlarda kaldı. ‘Neden ayrılıp birbirleri ile evlenmiyorlar’ diye sordum.

‘Kariyer, düzen, çocuklar, iş çevresi, sosyal çevre, baskılar... Kolay değil böyle bir kararı vermek’ dedi. ‘O zaman gerçekten sevmiyor demek ki. Sevse...’ deyip bıraktım. Çünkü ‘Sevse her şeyi bırakıp aşkının peşinden giderdi. En azından ben böyle şeyler yapan insanlar biliyorum’ diye devam edecektim. Ama ‘sevse’ dememden arkadaşımın cümlenin gerisini tahmin edebileceğini biliyordum

‘Ne demek istediğini anladım. Sana ilginç bir şey daha söyleyeyim. Kadın her şeyi bırakmaya hazır. Her şeyi... Ama adam ‘Eşimi, çocuklarımı, kariyerimi bırakamam’ diyor. Böyle bir ikilem işte’ dedi.

‘Korkmuş yani’ dedim. ‘Korkmak doğru bir tarif olur mu bilemedim. Ama karar vermenin çok güç olduğunu söyleyebilirim’ dedi.

‘Kaç yaşındalar? Kaç çocukları var?’ diye sordum.

‘40 yaş civarında ve birinin iki, diğerinin bir çocuğu var’ dedi.

‘Bunda yazılacak ne var ki?’ dedim. Çünkü sonuçlanmamış, bir noktaya varmamış bir durum söz konusuydu.

‘Ne yok ki? Aşk, ihtiras, entrika, yalan, her şey var’ dedi.

Sonuçta gecenin bir yarısında bana yazacak konu vermişti ancak bu konunun içinden nasıl çıkacağımı, nasıl sonuçlandıracağımı bilemediğim bir konuydu. Üstelik de nasıl başlayıp bitirebilirdim ki? Okuyucu bu yazıdan ne çıkaracaktı?

Sizin kafanızı karıştıracak, belki her ikisine de sinirlendirecek bir konuda yazmaya gönlüm el vermedi. Elimi klavye attım ve başka bir konuda yazmaya başladım. 

‘İmkansız Aşk’ İle İlgili Yazı Yazılır mı?
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan