Sayfa Yükleniyor...
Hayatımda ilk defa 10 kilo birden verdim. Yanaklarım çöktü. Çevremdekiler İnce hastalıktan ölecek bu çocuk demeye başladılar. Sürekli Esradan bahsediyorum. Her fırsatta Beyzaya bizi bir araya getirmesi için yalvarıyorum. Bir kere bizi bir araya getir ne olur diyorum. Ama maşallah Esra hanımefendi Nuh diyor peygamber demiyor dedi adam.
İnatçıyım biraz sanırım. Beyza bana her telefon ettiğinde Kaandan bahsediyor ama ben hiç tavrımı bozmuyorum. Beyza hastalanmış, o başından ayrılmamış. Beyza onu öve öve bitiremiyor. Kızım bu adam sana aşık olmuş, sürekli senden bahsediyor diyor. Meğerse Kaanın kilo kaybetmesi, melankolik durumu nedeniyle hanımefendi biraz suçluluk duyuyormuş. Hani bana ilk yanlış bilgiyi o vermişti ya.
Kamp bitti, döndüler. Kitap almaya gidelim dedi Beyza bana. Çıktık.
Kaanların da evi burada. Ona bir kitap vermem lazım deyip ben bir şey diyemeden Kaanı aradı. Meğerse onunla anlaşmışlar. Kitap şifreymiş. Kaan Bey telefondan iki dakika sonra grand tuvalet aniden karşımıza çıktı. Onu öyle görünce komik geldi bana. Beni bir gülme tuttu ki sormayın. Benim için böyle giyindi sandım. Meğer bir düğüne gideceklermiş. Telefon gelince her şeyi bırakıp gelmiş dedi kadın gülerek.
O istediğin kitabı buldum, bende deyince anladım. Bizimkilerle arabaya binmiş, düğüne gidiyoruz. Yoldan çevirdim onları. Siz gidin benim çok önemli bir işim çıktı dedim. Bir şey anlamadılar tabii ki dedi adam.
Tam da o sıralarda daha önceden konuştuğum bir çocuk da benimle tekrar görüşmek için ısrar ediyordu. Beyza ve Kaana söyledim. Sanırım bu yüzden Kaan benimle görüşmek için çok ısrar etmedi, sadece arada bir İyi misin diye mesaj atıyordu bana dedi kadın.
Çok üzülüyordum ama elimden de bir şey gelmiyordu ki. Sadece kahroluyordum. Onu bir başkası ile görmekten korktuğum için dışarı çıkmıyordum. Sadece benim olması için dua ediyordum. Sadece Beni unutmasın diye İyi misin? diyordum. O da cevap yazıyordu. Babam benim sırdaşımdı, arkadaşımdı. Ona anlatıyordum. O da bana yol gösteriyor, teselli ediyordu. Çok zor dönemlerdi benim için dedi adam. Başını önüne eğdi. Biraz durdu. Daldı.
Eski arkadaşımla görüşmedim. Çünkü ben de sürekli Kaanı düşünüyordum. Onun o kısa mesajları içimi serinletiyordu. Bir süre sonra o mesajları beklediğimi fark ettim. Ona bir şans vermeye karar verdim. Ama hala rol yaptığını düşünüyordum. Bir süre öyle de düşünmeye devam ettim. Kaan hemen beni ailesiyle tanıştırmak istiyordu. Bir süre olmaz, hazır değilim dedim ama sonra tanıştım. Anne babasıyla birbirimizi çok sevdik. Sanırım onları tanıdıktan sonra Kaanı daha çok sevdim dedi kadın.
Babam Esrayı çok severdi. Biz üç erkek kardeşiz, hiç kızı olmamış. Kızım olsa ancak bu kadar severdim derdi. Hemen evlenmemizi istiyordu. Bir bildiği varmış demek kidedi adam. Sustu, devam edemedi.
Başlangıçta biraz zorluk çektik. Kaan biraz dağınıktı. Bir sürü kredi kartı vardı, en çok kullandığı dışındakileri iptal ettik. Okulu uzatmıştı, bitirdik. Sonra da askere gitti. Ondan sonra ev alalım dedik. Biraz uzattık. Keşke uzatmasaydık. Kaannın babasında evlenmemize üç ay kala kalp sorunu çıktı. Ameliyat olması gerekiyordu, oldu, ancak ne yazık ki vefat etti.
Düğün yapmadık, nikahtan sonra yanına, mezarına gittik. Bizi gelinlikle ve damatlıkla görmeyi çok istiyordu. El ele Baba biz geldik dedik. O gün orada şuna karar verdik. Dünya böyle bir şeydi. Yaşam ve ölüm arasında yaşanan kısa bir süre var. Bu süreyi nasıl geçireceğin tamamen sana bağlı. Mutlu olmak da mutsuz olmak da. Babamın ölümü bize mutlu olmak için bir mesajdı belki de dedi kadın.
Birbirlerine sarıldılar. Sanırız hepsi bu dediler.
Hepsi bu değil umarım hep devam eder dedim.
Böyle bir hikaye Esra ve Kaanın hikayesi. Belki çevremizde çok gördüğümüz, sıradan gibi görünen ama sevgisinden vazgeçmeyen, iki insanın sonunda mutluluk reçetesi içeren aşkının hikayesi.
Darısı tüm sevenlere