Sayfa Yükleniyor...
22. İzmir Kitap Fuarına gittiğimiz pazar günü arabamızı park etmek için bildiğim bir otoparka yöneldiğimde, herkesin benim gittiğim yere gitmek istediğini bilemezdim. Üstelik oradan yer bulamayıp geri dönenler, iki şerikli daracık yola sağlı sollu park edenler, gidiş yönündeki şeridin ortasına öylece, yol onun babasının malıymış gibi park edip, müşteri bekleyen taksiler yüzünden trafik durmuştu. Ara ara bir iki metre yol açılıyor, o mesafeyi giderken bir an önce buradan nasıl çıkacağımı düşünüyordum.
Allahtan arabada en sevdiğim insan-oğlum- olduğundan onunla sohbet ediyor, böylece trafiğin tıkalı olmasını umursamıyordum.
İzmir'in gelmiş geçmiş ve şu andaki yerel yöneticilerine otopark sorununa bir türlü çözüm bulmadıkları için kızdım. Üstelik yetmiyormuş gibi o bölgeyi daha da kalabalık hale getirecek gökdelenlere de izin veriyorlardı.
Seçimi hep tek parti kazandığı için seçilenlerin rahatlığı mı yoksa genel olarak İzmir halkının "sıkma canını, bak keyfine" düşüncesi mi böyle bir vurdumduymazlığa yol açıyor bilemiyorum.
Arabayı Konakta katlı otoparka bırakıp dolmuş taksilerle Fuara yakın bir yere ulaştık.
Kitap Fuarına yaklaştığımda gördüğüm kalabalık beni şaşırttı. Hele içerisi ana baba günü gibiydi. Ben de Türk insanı okumuyor diye birkaç kez şikâyet etmiştim ama gördüğüm manzara tam tersiydi.
Kitap standlarında yazarlardan bazıları etrafı seyrederken bazıları kendi aralarında ya da kitaplarını imzalatmak isteyenlerle sohbet ediyorlardı. Ergün Poyraz, Vural Savaş, Ayşe Hür, Nihat Behram, Tuğrul Keskin ve Cezmi Ersöz ve Zafer Algözü gördüm. İlginçtir en çok Zafer Algözün önü kalabalıktı. Zafer Algözün aktör olduğunu biliyordum ama bir kitap yazdığını bilmiyordum. Cilt cilt kitap yazmış olan bazı yazarların ise önünde kimse yoktu. Popüler kültür her yerde kendini gösteriyordu demek ki.
Bir an kendimi kitap fuarında bir yazar olarak hayal ettim. Önümde uzun uzun kuyruklar... Deniz Bey bana da imza lütfen diye kalabalık içinde kitaplarını bana uzatan insanlar, üzerindeki elbiseleri parçalayan kadın ve kızlar ve bana kıskançlık dolu gözlerle bakan, önü bomboş diğer yazar arkadaşlarım... Birden sırtımda bir sertlik ile dürtüldüğümü hissettim. Arkamı döndüğünde önünde temizlik arabası ile kalabalığın içinde ilerlemeye çalışan görevli Hemşerim yolu kapatıyorsun, az kenara çekilive! dedi sertçe. Böylece hayalim bir görevlinin süpürge sopası ile sona ermişti.
Bu ülkede hayal de kurmak mümkün değil, anlaşıldı.
Neyse biz hayali bir kenara bırakalım, gerçeklere dönelim. Gerçekler şu ki; 22. Tüyap İzmir Kitap Fuarı devam ediyor. Hem kitapları yazan insanları görüp sohbet etme olanağı bulabilirsiniz hem de Fuara özgü büyük indirimlerle kitaplarınızı alabilirsiniz.
Şimdilik diğer yazar arkadaşlarla idare edin. Bir iki yıla kalmaz satış rekorlarını alt üst edecek kitaplar geliyor. Kim mi yazıyor? Valla bu soruyu sorarken bile ayıp etiniz!