Yapabildiğim Tek Şey Yazı Yazmak


  • Oluşturulma Tarihi : 27.11.2017 06:12
  • Güncelleme Tarihi :
Yapabildiğim Tek Şey Yazı Yazmak yazının resmi

Uyandım, yanımda mışıl mışıl yatan oğlumu seyrediyorum. Saçını, kirpiklerini, başı ile yastık arasında kenarı kıvrılmış olan kepçe kulağını, dudaklarını, yanaklarını izledim. ‘Anne-babanın nazarı değmez, doya doya bak’ derdi rahmetli annem. Annemin dediği gibi uzun uzun baktım.  İnsan bakmaya doyamıyor ki…

Baba oğul beraber kaldığımız soğuk odada tüm gece dışarı çıkardığı ayaklarını, üstünü, başını tekrar tekrar örtmekle uğraşmıştım.  Ama bu durumdan hiç şikâyetçi değilim. O sağlıklı ya, o benim yanım da ya, gerisi hiç önemli değil.

Telefonu alıp saate baktım. Sonra gelen mesajlara, bildirimlere…

İçime bir burukluk, bir hüzün çöktü o anda. Whatsappta kurulan ‘Bora İçin Adalet’ grubundan iki kişi daha ayrılmıştı. Yaklaşık bir buçuk yıl önce, 103 promil alkollü bir sürücünün çarptığı, hayatının baharında, yakışıklı mı yakışıklı, efendi, akıllı, yetenekli, 16 yaşındaki Bora Aşçılar için babası Osman Aşçılar’ın kurduğu grup bu.

Osman Aşçılar, oğlunun ölümüne sebep olan sürücünün gereken cezayı alması ve ‘Başka Boralar Ölmesin’ diye bu süreçte neler yapmıyor ki! Sosyal medyada sayfalar açıyor, bulabildiği her yere gidip sesini duyurmaya çalışıyor, gazetelere gidiyor, çeşitli sivil toplum kuruluşlarına gidiyor, imza topluyor,  başka ülkelerdeki durumu araştırıp bu konuda yeni yasal düzenlemeler için siyasilere ulaşmaya çalışıyor… Yani ‘Ben yandım, başkaları yanmasın’ diye uğraş veriyor.

Facebook’ta açtığı ‘Başka Boralar Ölmesin’ grubunda hem kaybettiği biricik oğlu Bora ile ilgili anılar paylaşıyor hem de davada yürüyen süreç ile ilgili bilgi veriyor. Her paylaştığı anıda oğluna olan sevgisini, hasretini, özlemini görüyor, onu geri getirebilmek için yapabileceğim bir şey olmadığı için üzülüyorum. Diğer yandan her paylaşımında bana sahip olduğum, şu an yanımda olan sevdiklerimin ne kadar önemli olduğunu yani sahip olduğum şeylerin değerini hatırlatıyor.

Kendimi onun yerine koyuyorum. -Hayır aslında kendimi hiç onun yerine koymak istemiyorum- ne kadar zor bir durum. En sevdiğin insan birden kendini bilmez biri tarafından adı kaza ama aslında bir cinayet ile elinden alınıyor. Bunu yapan sürücü hiçbir şey olmamış gibi işine gücüne devam ederken o her gün acı içinde tekrar yaşamaya-  Eğer yaşam deniyorsa buna- çalışıyor.   Bir buçuk yılda çok çöktü, çok yaşlandı. Ağır yürüyen/yürüyemeyen süreç, bilirkişi, kaza yeri raporları, davalar onu fazlasıyla yıprattı.

Gruptan ayrılanlara da kızamıyorum ki. Belki onlar da her paylaşımda, her söylenen sözde kendilerini o acılı babanın yerine koyup üzülüyor, kaybetme olasılıkları olan sevdiklerini düşünüyorlar, kim bilir…

Çok zor bir durum çok… Düşünmesi bile insanın yüreğini bir kelepçe gibi sıkıp nefes alamamasına sebep oluyor. ‘Allah bana sizin acınızı göstermesin’ derdi annem, en korktuğu şey için dua ederken.  Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın.

Osman Bey; Ben, oğluma sarıldığım her anda, acınızı yüreğimde, en derinde hissediyorum. Bunu bilmenizi istiyorum. Yapabildiğim tek şey yazı yazmak ve belki bu şekilde de olsa sesinizi duyurmak…

Umuyorum bir işe yarar. Allah size sabır versin.

Yapabildiğim Tek Şey Yazı Yazmak
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan