Obezite, çok çeşitli metabolik sağlık problemlerine neden olan küresel bir halk sağlığı sorunudur. Son yıllarda yapılan istatistik çalışmalarında, tüm dünyada obezite ve obezitenin neden olduğu kronik sağlık problemlerinin hızla yükselmekte olduğu dikkati çekmektedir. Bu riskli yükseliş nedeniyle birçok ülke, bu konuda yeni önlem ve tedavi yöntemlerini geliştirmeye çabalamaktadır.
Obezite, birçok metabolik bozukluğun ortaya çıkması nedeniyle sağlıklı yaşam ve ortalama yaşam süresini olumsuz etkileyen bir faktördür. Özellikle tip 2 diyabet (şeker hastalığı) ve kardiyovasküler (kalp ve damar sistemi)hastalıkları, bazı kanser türleri, depresyon, ortopedik sorunlara neden olabilen kronik bir sağlık problemi olarak tanımlanabilir. Obezite probleminin temelinde genetik özelliklerin varlığıyla birlikte, dengesiz beslenme, hareketsiz yaşam ve düzenli egzersiz alışkanlığının kazanılmamasından kaynaklanabileceği bilinmektedir. Bu nedenle obezitenin tedavisinde sporun ve sporla birlikte kanda seviyesi artan hormonların metabolizma üzerindeki olumlu etkileri araştırılmaktadır.
Son yıllarda yapılan araştırmalarda göre düzenli egzersiz alışkanlığıyla kanda seviyesi artan bazı hormonların obezitenin önlem ve tedavisinde oldukça etkin bir fizyolojik rolü olabileceğini göstermektedir. İrisin hormonu, bilim dünyasında yeni tanımlanan bir hormon olarak obezitenin tedavisine önemli katkılarının olduğu saptanan potansiyel bir faktör olarak değerlendirilmektedir.
Egzersiz sırasında iskelet kasının aktivasyonuyla, iskelet kas dokusundan yoğun olarak salgılanan bir hormon olan irisin, obezite ve buna bağlı olarak gelişen birçok metabolik bozukluk için son derece etkin bir potansiyel iyileştirici unsur olarak öngörülmektedir. Bununla birlikte, irisinin fizyolojik belirleyicileri ve salgılanma şekli henüz tam olarak bilinmemekle birlikte, fiziksel aktivitenin irisin hormonunun salgılanmasının artmasına neden olduğu ortaya konabilmiştir. Yine bu konu üzerinde yürütülen deneysel çalışmalarda, düzenli egzersiz alışkanlığıyla birlikte kan seviyesi sürekli olarak yüksek kalan irisinin, yağ metabolizmasını iyileştiren fizyolojik reaksiyonları desteklediği ve fiziksel aktivite düzeyi ne olursa olsun daha fazla kalori harcanmasını mümkün kıldığı gösterilmiştir.
Düzenli egzersizin irisin hormonun salgılanması üzerindeki olumlu etkilerini konu alan klinik çalışmaları inceleyen Nuriye Bayar’ın yaptığı araştırmalarda, sağlıklı ve dengeli beslenmeyle birlikte uygulanacak düzenli egzersiz alışkanlığıyla, vücutta sentezi artan irisin hormonun, obezite tedavisinin başarısını daha etkin olarak desteklenmesinin mümkün olabileceği vurgulanmaktadır. Böylelikle, obeziteye bağlı olarak gelişen birçok metabolik probleminin neden olabileceği olası zararlı etkenlere karşı, metabolik dengenin etkin ve sürekli direnç gösterebilmesiyle uzun süreli sağlıklı kilo kontrolünün sağlanabilmesi söz konusu olacaktır.
Hareketsiz bir yaşam tarzı ve sağlıksız beslenme alışkanlığı nedeniyle tüm dünyada etkisini artıran obezite sorununun tedavi sürecinde enerji dengesinin sağlıklı düzenlenmesi için gündemde olan birçok yöntem arasında fiziksel aktivitenin oldukça etkili bir yöntem olduğuna dair birçok bilimsel yayına rastlamak mümkündür. Düzenli fiziksel aktiviteyle, iskelet kas dokusundan salgılanan irisin hormonun obezitenin önlenmesinde ve tedavisinde olumlu etkisinin daha kapsamlı incelenmesiyle, bu hormonun sağlıklı bir yaşam için önemi daha net anlaşılacaktır.
