Sayfa Yükleniyor...
İzmir’de siyasete bulaşan her şahsın en güzel cümlesi olur, ‘Marka Kent’ söylemi. Siyasi parti fark etmeksizin hepsi aynı tabiri kullanır. Peki, gerçekten marka derken ne demek istendiğini biliyorlar mı? Marka olmak için şartlar nedir? Marka olmak için ne tür projeler geliştirilmeli?
Gelelim İzmir’in kalbi Konak’a. Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş da ‘Marka Kent’ söylemiyle gelmişti hatırladığım kadarıyla. İnsanız hepimiz unutabiliriz. Ancak teknoloji ve gelişen sistemler unutmaz. Dileyen 2014 seçimlerinde tüm adayların verdiği sözleri bulabilir. Ben de küçücük bir ‘Google’ taraması yaptım. Sema Hanım epey iddialı geldi. En büyük vaadi ise çalışkan kadın olacağı idi.
2014 seçimleri sürecinde Sema Hanım, “İzmir, ne kadar çalışkan bir kadın olduğumu görecek” diyor. 2014 yerel seçim sürecine ilişkin konuşan Sema Pekdaş, 30 Mart’ta yapılacak seçimlerde Konaklılara hak ettiği hizmeti sunacaklarını belirtmiş. Pekdaş, “Konak İzmir’in kalbi. Konak’ı parlatırsak İzmir parlar. Bunun için vatandaşın yararına kim bir adım atıyor, kim bir proje geliştiriyorsa ben onun yanında olacağım. Konaklı hemşerilerimiz artık sıkıntı çekmeyecek” demiş. Ben bu 5 yıl zarfında her gün Konak’ta yaşadım. Bir gün temiz bir çevre, temiz bir kaldırım görmedim. Hatta Konak’ın üçüncü dünya ülkelerinin dağınık, kirli, düzensiz, keşmekeş kentlerinden farkı yok. Şimdi birçok kişi haksızlık ediyor diyecektir. İnanın ki ben yaşadığım çevreyi, gördüklerimden başka bir cümle fazla yazmadım. Böyle şehir olmaz. Böyle idarecilik olmaz. Sorsan Allah bilir kaç personel çalışıyor belediyelerin her bir biriminde. Okey masaları kurup mesai öldürme yeri değildir belediye kadroları. Siyasi partilerin arka bahçesi hiç değil. Bu şehirde yaşayan her vatandaş kaliteli hizmet alma hakkına sahiptir. İki üç gelir düzeyi yüksek mahalleye hizmet edip, gerisini koyuvermek olmaz. Herkes vergi ödüyor herkes oy kullanıyor. Sanırım yerel yöneticiler İzmir’i, Konak’ı sadece 3-5 kilometre uzunluğunda sahil şeridinden ibaret sanıyor. İç taraflar başka dünyadaymış gibi davranılıyor. Hani Sema Hanım ‘Konak’ı parlatırsak İzmir parlar’ demiştiniz. Nerde bu parlaklık. Çok merak ediyorum belediye başkanı olduğunuz süreçte, Konak’ta bulunan tüm mahalleleri eksiksiz kaç defa sokaklarında yürüdünüz. Araç ile değil ‘YÜRÜDÜNÜZ’ mesela Basmane meydanından, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine esnafı dolaşarak, arka sokaklarına bakarak kaç defa geçtiniz?
Gerçekten hizmette partizanlık olmaz. Çalışacak, projesi olan, işi bilen, belediyecilikte nitelikli inşaları seçmeleri lazım. CHP Konak Belediye Başkan Adayı Abdül Batur Bey de epey iddialı. Dilerim bu iddialar, bu söylemler lafta kalmaz. Gerçek anlamda bir hizmet görür Konak. Basmane meydanından 600 metre ileride çekilen fotoğrafları sizlerle paylaşıyorum. Kaldırımlar ‘Bit Pazarı’nın işgalinde. Bağırmalar, çağırmalar. En tehlikelisi kavgalar. Geçen hafta çıkan tartışmadan bir kişi bıçaklandı. Bu hafta zabıta iki saat nöbet tuttu, her şey normaldi. Sonrası yine felaket. Kontrol edilse, önlem alınsa, herkes görevini yapsa sorun çıkmayacak.
2014 seçimlerinde verilen sözler tutulmadı. 2019 seçimlerinde de bir takım sözler vaatler veriliyor. Umarım yine lafta kalmaz. Çünkü vatandaş kirli bir İzmir’de yaşamak istemiyor. Cadde ve sokakları parlatılmış, düzenli temiz, pırıl pırıl bir İzmir’de yaşamak istiyor.