2

Sosyal demokrat bir kentte ırkçılığın daniskası yapılıyor


  • Oluşturulma Tarihi : 10.09.2023 13:22
  • Güncelleme Tarihi :
Sosyal demokrat bir kentte ırkçılığın daniskası yapılıyor

Olayı videoda yaşanan görüntülere göre kısaca özetlemek istiyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bünyesinde faaliyet gösteren ESHOT’a ait belediye otobüsünde henüz bilinmeyen nedenle çıkan tartışmanın ardından Suriyeli 3 kadın ve çocuklarıyla birlikte belediyeye ait otobüsten indirildi. Sebebi ise yolcular bilinmeyen bir nedenle 3 Suriyeli kadın ile tartıştığı için. Tartışma sonrasında otobüsteki bazı yolcular Suriyeli kadınları ve çocuklarını otobüsü durdurup dışarı attılar. Olay anı cep telefonu kamerasıyla saniye saniye kaydedilirken, otobüsteki vatandaşların “defolun gidin ülkenize, ohh” dedikleri duyuluyor…

Otobüs dolu, yolcular gergin, normal şartlarda bu kadar kalabalık olması kabul edilemez zaten. İzmir’de toplu ulaşımda büyük sorun olduğunu dile getirmekten usandık. Yetkililerin ise çözüm bulmak arayışı rahatlığı ayrı bir yazı konusu.

İnsanlığın birbirine tahammülü kalmadı sanki. Kadın yolcunun saldırgan bir tavrı yok. Yolcu, kadın bir sığınmacı ve berberinde üç çocuğu var. Kadını otobüsten indirtecek nasıl bir ruh hali içerisindeyiz anlamak mümkün değil.

Yolcular indirtebiliyor. Peki otobüs şoförü neden indirilmesine izin veriyor. “Siz bir insana bu tarz davrandığınız için, şu andan itibaren otobüsü yerinden oynatmıyorum. Bireyin en doğal hakkı olan toplu ulaşım hakkını elinden aldığınız için kolluk kuvvetleri gelene dek çalışmayacağım” diyemez miydi? Bedeli ne olursa olsun bu duruşu gösteremez miydi?

Herkesin güvenli ve özgürce seyahat etme özgürlüğü hakkı nerde kaldı, her insanın can güvenliğinin garantide olduğu yasalarımız nerede, dinen herkesin Allah katında eşit olduğu kavramı nerde kaldı. Nerde kaldı? Nerden baksan tutarsızlık…

Koca otobüste yok muydu acaba tek bir yolcu, “Siz böyle davranamazsınız” diyecek. Yeri geldiğinde Müslümanlığımıza laf ettirtmiyoruz. Mangalda kül bırakmıyoruz. Avrupa ya da başka bir ülkede Müslümanlara ve İslam’a yapılan her saldırıyı, davranışı en üst perdeden kınıyoruz. Peki biz Müslüman bir ülkenin fertleri olarak neden bu kadar utanç duruma düşüyoruz? Hem de aynı dine sahip olduğumuz bir kadına karşı. Bu yaşanan Müslümanlığın neresine sığar?

İzmir, eşitliğin, birlikte yaşamanın, kardeşliğin yaşandığı en güzel kent değil mi? Ne oldu da bu noktaya geldik. Münferit yaşanan bir olayı tüm İzmir’e mal etmek elbette haksızlık ama hep birlikte bu durumun karşısında durmanın insani sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum. Sosyal demokrat bir kentte ırkçılığın daniskası yapılıyor ve kimseden çıt çıkmıyor.

Mülteci, sığınmacı olmak sanki konforlu bir tercihmiş gibi görülüyor. Ülkesini, kentini, evini, mahallesini, ailesini, arkadaşlarını, hayallerini, geçmişini, geleceğini geride bırakmayı kim isteyebilir…

Tüm bu yaşananlara sebep olan egemen güçlerin pasaportunu almak için kuyruklara giriyoruz. Sonucunda, yaşamak için muhtaç düşen bir kadına ve yanındaki 3 çocuğa da bunu reva görüyoruz.

İnsanın yaşananlar karşısında Yaşar Kemal’in, “Zulmün artsın ki tez zeval bulasın…” diyesi geliyor.

Sosyal demokrat bir kentte ırkçılığın daniskası yapılıyor
Erdal Erek
Yazarımız Kim ?

Erdal Erek