2

2020’den Değil; Savaştan Çıkmış Gibiyiz


  • Oluşturulma Tarihi : 31.12.2020 08:44
  • Güncelleme Tarihi :

Bizler vatandaş olarak nasıl kendimizi bitmiş, sıfırı tüketmiş bir halde hissediyorsak, eminim ki Türkiye ekonomisi dile gelse bizimle aynı düşünceleri anlatırdı. Vatandaş olarak bizler pandemi nedeniyle işimizden olup tanıdıklardan borç bulmakta zorlandığımız gibi ülke ekonomisi de yükselen döviz kurunu sabitlemek için gereken düşük faizli dövizi bulmakta öyle zorlandı. Nasıl ki akşam yatağa yattığımızda, günü yaklaşan borçları düşünüp uykularımız kaçtıysa ülke ekonomisinin de dış borç ödemelerinin vadesin yaklaştıkça ekonomi bürokratlarının da uykuları kaçtı. Biz nasıl akşama eve ekmek götüreceğiz derken, ülke ekonomisi de Merkez Bankası’nın boş kasasıyla günü nasıl kurtaracağını düşündü.

* * *

AB ve ABD’nin yaptırım kararlarının yanı sıra; Mısır, Suriye, Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan, Fransa gibi ülkelerle gerginleşen ilişkiler hem Türk ekonomisinin düşük faizli kredi bulmasını engelledi hem de yabancı yatırımcıları ürküttü. Bunun yanı sıra başta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını istemesi fakat Türk tarafının bu kararı uygulamayacağını belirtmesi, S-400 hava savunma sisteminin uluslararası bir krize dönmesi, Doğu Akdeniz’deki petrol arama faaliyetleri Türk ekonomisini köşeye sıkıştırmak isteyenlerin elini güçlendirdi. Tüm bunlara dünyanın en önemli kredi derecelendirme kurumlarının, yani yatırımcıya ‘sen bu ülkeye yatırım yap veya yapma’ diyen kurumların Türkiye'nin notunu düşürmesi de bizi yabancı yatırımlar konusunda iyice yalnızlaştıracak.

* * *

Türkiye’nin 2020 yılındaki hamleleri ne yazık ki 2021’de döviz sıkıntısı olarak karşısına çıkacak. Yabancının başka ülkeleri tercih etmesi yetmezmiş gibi turizmde de pandemi nedeniyle beklenen gelir elde edilemeyince tefeci tabir edilen ve yüksek faizle kredi veren ülkelerin yolu tutulacak. Bu da Türkiye’nin yani vatandaşların daha da borçlanması anlamına geliyor. Kent ekonomilerini canlandıran ulusal ve uluslar arası ihtisas fuarlarının da iptal edilmesi iç piyasayı katmerli olarak vuracak.

* * *

Ülkemiz 2020 yılında içerde pandemi, dışarıda politik hesaplar ile boğuşurken işsizlik 9 milyona ulaştı. Bu rakama işsizlerin yanı sıra, işi olup da iş başında olmayanlar, iş bulmaktan umudunu kesmişler, iş bulsa hemen çalışmaya başlayacakları da dahil. Bir anlamda 9 milyon hane anlamına gelen bu işsizlikte, aileleriyle birlikte 24 milyon kişiyi ekmeğe muhtaç hale geldi.

* * *

2020’de ekonomimiz bu denli olumsuz bir tablo seyrederken yaşanan diğer felaketler de adeta yaşananlara tuz, biber ekti. Örneğin 3 Temmuz’da Sakarya Hendek’te meydana gelen havai fişek fabrikasındaki patlamada 7 işçi ve 3 güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi. 30 Ekim’de Seferihisar merkezli 6.9 büyüklüğündeki deprem 117 kişi yaşamını yitirdi. 9 Kasım’da Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak görevinden istifa etti vesaire...

* * *

Covid-19 salgınının etkilerini azaltmak için hayata geçirilen önlem ve teşvikler ile kamu bankalarının düşük oranlı kredileri başta olmak üzere sektörel kampanyalar ve normalleşme adımları, haziranda konut satışında rekor görülmesini sağladı. Haziranda bir önceki aya göre yüzde 449 yükselişle 101 bin 504 kredili konut satışı gerçekleşti. Fakat alınan kredilerin bir de geri ödemesi olacak. Pandeminin hız kesmeden devam etmesi ve işletmelerin düşen kapasite ve ciroları bu döngüyü çevirmekte yetersiz kalabilir. Bu da iflaslar, hacizleri ve işsizliği arttıracaktır.

* * *

Umarım, gelen gideni aratmaz ama pandemi sürdüğü, turizmin durduğu ve yatırımcının kaçtığı sürece, her geçen günümüzü arar hale gelebiliriz. Böyle kötü bir tablo çizmek istemezdim fakat öngörüler ne yazık ki böyle. Yine de bunlara inat hepinize sağlıklı, mutlu ve bereketli yeni yıllar diliyorum.

2020’den Değil; Savaştan Çıkmış Gibiyiz
Murat Ervin
Yazarımız Kim ?

Murat Ervin