Türkiyede kadın olmak zor
Son birkaç gündür arka arkaya aldığımız kadın cinayeti haberleri, ülkede hala en ufak bir değişimin olmadığını gösteriyor. Anayasa Mahkemesinin bile dini nikahtan önce resmi nikah kıyma şartını kaldırdığı bir ülkede bu tarz korkunç haberleri daha sık duymaya başlayacağız. Zorla evlendirilen kadınlardan tutun çocuk gelinlere kadar birçok vicdansız eylemlerle karşılaşacağız. Bunların sonucunda da kadınlara yönelik cinayet, şiddet yaşanacak. Hatta bazı kadınlar ve çocuk gelinler bu duruma dayanamayıp intihar edecek.
Geçtiğimiz günlerde Muğlada tecavüze uğradıktan sonra öldürülen Cansu Kayanın yasını tutarken, Gaziantepte de Arzu Kösenin kocası tarafından öldürülmesine tanık olduk. Kayıtlara 2015 yılının 144. kadın cinayeti olarak geçen bu vahşet, Özgecan Yasasının tekrar ve daha yüksek sesle talep edilmesinin önemini hepimize gösterdi.
2015 yılının henüz yarısındayken 144 kadın cinayetinin gerçekleşmesi, daha sonra olacakların da habercisi durumunda. Birçok kampanya ile kadına karşı işlenen suçlarda erkeklere verilen iyi hal, ceza ve tahrik indirimlerinin tarih olması için çabalanıyor. Ülkede bir şeylerin değişebilmesi için öncelikle kadın cinayetleri ve nefret söylemlerinin üzerine gidilmesi gerekir. Bu yüzden bir an önce kadına karşı şiddet ve istismar davalarında keyfi uygulanan tahrik indirimi, iyi hal indirimi gibi cezayı indiren ve caydırıcı olmaktan çıkaran suçu sıradanlaştıran kararların alınmasının önüne geçecek gerekli hukuki düzenlemeler yapılmalıdır.
İnsanlık onuruna hizmet edin!
20 Haziran Dünya Mülteciler Günü kapsamında dün mültecilerin yaşadıkları sıkıntılar çeşitli basın açıklamaları ve destek çağrıları ile kamuoyuna anlatıldı. Ülkelerinde yaşanan savaştan kaçarak Türkiyeye sığınan mültecileri kabul edip, onlara yardımcı olmak insan onuruna hizmet eden bir davranış. Fakat devlet politikaları ne yazık ki bu konuda düzgün çalışmalara olanak vermiyor. Ülkeye sığınmak isteyen mültecileri kabul etmek elbette güzel bir şey ama bu insanları da eğer ülkene alıyorsan, gerekli alt yapıyı da hazırlaman gerekirdi. Birçok mülteci şu an sokaklarda aç ve susuz dolaşıyor, çocuklar sokaklarda birçok tehlikeye kucak açarak yatıp kalkıyor. Bana kalırsa çok basit birkaç düzenleme ile bu insanlara, -Türkiye vatandaşı olan diğer insanların ekmek parasına engel olmadan- iş, aş ve ev sunulabilir. Yeter ki bu ciddi bir mesele olarak ele alınsın. Belediyeler gibi kamu kuruluşları bu insanlar için istihdam yaratabilir, hem şehirlerdeki iç huzur sağlanır, hem de yaratıcı fikir ve projelerle belediyeye de maddi açıdan katkı sağlanabilir.
Zorla yerinden göçe sebep olan savaşlar birçok insanı, birçok çocuğu muhtaç hale getiriyor. İnsanları ve hakları sadece bir gösteriş amaçlı ele alan bir düşünce yapısının, bu insanlara bir faydası olmaz. Bu yüzden devlet tarafından mülteci hakları konusunda ciddi çalışmalar yapılmalı.
