Bazı yazarların hayatın içerisinden sunduğu hikayelerde kendimizi buluruz. Bazılarında ise bunu yaşayamayız. Genellikle de içerisinden kendimizle alakalı noktalar yakalayabildiğimiz romanları, öyküleri severiz, onları benimseriz. Hele de yazar etkileyici bir dil kullanarak bizi tam ruhumuzdan yakalıyorsa. Bunu yapmak çok zordur aslında. Herkes bir şeyler yaşar ama herkes yaşadıklarını karşısındaki kişiye olduğu gibi ruhsal bunalımlarla ya da hissettiği güzel duygularla beraber anlatamaz. Fakat bazı yazarlar vardır ki bize o anları yaşatır. Her ne kadar öyle bir durum içerisinde daha önce hiç bulunmamamış olsak bile, ne dediklerini, nelerden bahsettiklerini anlarız. Böyle yazarlar için sözcükler birer oyuncaktır ve o oyuncakla istediklerini inşa edebilirler. Okuyucu öyle bir yerden vururlar ki, belki de o anlatılan hayat boyunca unutulmaz. İşte durum hikayeleri de okuyucu üzerinde bu tip etkiler yaşatır. Örnek olarak Çehov’un eserlerinde bu hep hissedilir. Durum öykülerinde giriş ve sonuç olmaz, okuyucu hikayeye gelişme bölümünde dahil olur ve sonucu öğrenemez. Sonuç okuyucudur. Sonuç okuyucunun zihnindedir. Bu tip öykülerde olaylardan ziyade insan ve insan psikolojisi ön plandadır ve bu nedenle bizi bu kadar çok etkiler.
Ve Sait Faik Abasıyanık…
Durum öykülerinin ülkemizdeki en önemli ustası ve temsilcisi Sait Faik Abasıyanık’tır. Sait Faik’in öykülerindeki ana tema insan ve insanın dış dünya ile olan iletişimidir. Bu iletişim genellikle karmaşıktır ve gözleme dayalıdır. Sait Faik, zaten eserlerindeki gözlem yönüyle de ön plana çıkar. Olay ve durumlardaki ayrıntıları verme ustalığı, okuyucuların da oldukça hoşuna gider. Sait Faik tüm eserlerinde, hayatını beraber geçirdiği kişilerden gözlemlere yer verir. Sıradan insanlar, işçiler, çocuklar ya da fakir insanlardan yola çıkan yazarın kalemine şekil veren bu sıradan yaşantılardır aslında. Sait Faik, öykülerinde yer alan karakterlerine ait ayrıntıları da en ince detayına kadar tasvir eder. Bununla beraber çevresini de çok güzel betimlemektedir. Sait Faik’in en çok önem verdiği detay, ruhsal çözümler ve gözlemdir. Bu 2 temel husus, yazarın hikayesinin temelini oluşturur.
Sait Faik, insan ve toplumu konu aldığı öykülerinde genellikle toplumun ya da bireylerin bir olay karşısında gösterdikleri tepkileri anlatır. Yazar, sınıf ayrılıkları ve bunun sonucunda yansıyan olumsuzluklar, işveren ve işçi ilişkileri, toplumun yoksullara ve düşkünlere karşı olan umursamazlığı, zenginlik ve yoksulluk gibi birçok sorundan bahsetmektedir. Bununla beraber Sait Faik, psikolojik öyküleriyle de ünlüdür. Yazar, aşk, yalnızlık, özlem ve sevgi temalı öyküleriyle de ruhsal çözümlemeler yapmaktadır.
SAİT FAİK KİMDİR?