Dün sizlere korku gerilim edebiyatının en önemli isimlerinden Stephen King’in romanlarından önerilerde bulunmuştum. Bugün de cinayet romanlarında bir numaralı isim Agatha Christie ve kitaplarından bahsedeceğim. Christie, 1920 yılında ilk polisiye romanı olan “The Mysterious Affair Style” kitabını yayımlamıştır. Meşhur Kahramanı olan Hercule Poirot bu romanında hayat bulmuştur. Birçok eserinde bu kahramanı kullanmıştır. 1930 yılında bir diğer meşhur karakteri “Miss Jane Marple” olan kadın karakteri “The Murder at The Vicarage” isimli romanında hayat bulmuştur. Christie’nin 1926-1932 yılları arasında sık sık İstanbul’u ziyaret ettiği ve bu ziyaretleri sırasında da Pera Palace Hotel’de konakladığı bilinmektedir. Yazarın pek çok dile çevrilen ve sinema filmine de uyarlanan Doğu Ekspresi’nde Cinayet adlı romanını Pera Palace Hotel’deki 411 numaralı odasında yazdığı rivayet edilmektedir.
On Küçük Zenci: Her birinin gizledikleri ve korktukları sırları olan on kişi, Zenci Adası’ndaki ıssız bir malikâneye davet edilirler. Ancak malikâneye giden grubu bir sürpriz beklemektedir, ev sahibi ortalarda yoktur. Geçmişlerindeki karanlık sırlardan başka hiçbir şeyleri olmayan bu insanlar adada mahsur kalmışlardır. Konuklar bir süre sonra gizledikleri sırları birbirlerine anlatırlar. Ve teker teker ölmeye başlarlar.
Doğu Ekspresi’nde Cinayet: Gece yarısından sonra artan şiddetli tipi yüzünden Doğu Ekspresi artık yoluna devam edemez durumdadır. Yılın bu zamanlarında lüks tren tamamen doludur. Ertesi sabah yapılan kontroller sonucu tüm yolcuların sağ salim trende olduğu anlaşılır. Ancak, defalarca bıçaklanarak öldürülen Amerikalı yolcunun kompartımanının kapısı içeriden kilitlidir. Sonunda, trende yolculuk etmekte olan Hercule Poirot cinayeti incelemeye başlar. Ancak kimi yolcular cinayetin izlerini yok edebilmek için yaşlı dedektifin dikkatini dağıtmaya çalışırlar. Poirot, kehanet sayılabilecek bir saptamayla cinayeti bir değil iki şekilde çözümlemeyi başarır.
Porsuk Ağacı Cinayeti: Zengin bir işadamı olan Rex Fortescue son zamanlarda parasını anlaşılmaz işlere harcamaya başlamıştır. Bu garip tavrı çevresinin de dikkatini çekmektedir. Fortescue bir gün ansızın zehirlenerek öldürülür. ortada pek çok zanlı vardır ve tümü de aynı ailedendir. Bu sır dolu cinayeti çözecek tek kişi ise Miss Marple’dır.
Arka Sokaktaki Cinayet: Silahı sağ elinde tutan bir kadın, kendini nasıl sol şakağından vurmayı başarır? Çok gizli askeri planların kaybolması ile hayalet görüntüsünün arasında nasıl bir bağ vardır? Eksantrik Sir Gervase Chevenix-Gore’un ölümüne neden olan kurşun, odanın diğer köşesindeki aynayı nasıl tuzla buz etmiştir? Güzel Valentine tatile gittiği Rodos Adası’nda içine düştüğü karmaşık aşk üçgeninden canını kurtarmak için adayı bir an önce terk etmeli midir? Hercule Poirot esrarengiz dört olayla karşı karşıyadır.
Nil’de Ölüm: Linnet Ridgeway genç, güzel ve zengin bir kadındır. Hayatının en büyük hatasını yaparak arkadaşının nişanlısını elinden alır. Balayları için gittikleri Mısır da, bütün yaşamının değişmesine neden olacak olayların başlangıcıdır.
Cinayet Alfabesi: ABC adlı tren tarifesine göre cinayetlerini işleyen katil fazlasıyla kurnazdır. Dedektif Poirot ve yardımcısı Hastings’in elinden kaçmasını da çok iyi bilmektedir. Kitabın sonuna dek kendini saklamasını bilen katil, acaba kimdir?
16.50 Treni: Sıradan bir günde, her şeyin olması gerektiği gibi olduğu bir anda inanılmaz bir olay yaşanır. Yan yana gelen iki trende ancak korku filmlerinde rastlanacak türden bir cinayet vakası yaşanmaktadır. Ve tüm bunların tek tanığı bir kadındır. Bu düğümü çözebilecek tek kişi Jane Marple’dan başkası değildir.