Kurban Resmi

Küresel Isınmada Umut


  • Oluşturulma Tarihi : 02.04.2021 07:55
  • Güncelleme Tarihi :
Küresel Isınmada Umut yazının resmi

ABD Başkanı Biden, göreve başlar başlamaz ilk yaptığı işlerden biri olarak Trump’ın çıktığı Paris İklim Sözleşmesi’ne geri döndü ve hemen bir iklim konferansı düzenlemeye karar verdi. Bunun için Türkiye dahil 40 ülke liderine davetiye yolladı.

Dünyada sanayi devriminin yarattığı küresel ısınma ve bunun yol açtığı iklim değişikliği artık ülke ve sınır tanımıyor. Tehlike bütün dünya için geçerli. Fırtınaların ve sel baskınlarının çoğalması, kutuplarda buzulların erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi, kuraklığın ve orman yangını tehlikesinin artması gelecek kuşaklara nasıl bir dünya bırakacağımız konusunda insanlığı kara kara düşündürüyor. Küresel ısınma, fosil yakıtların, yani kömür ve petrolün aşırı kullanımından doğrudan etkileniyor. Devletler bu nedenle yenilenebilir enerjiye geçmek istiyor. Dünyada bu tür yakıtları tüketen ve atmosfere sera gazı salımından en fazla sorumlu olan ülkelerin başında Çin geliyor. ABD ikinci, Hindistan üçüncü, Rusya dördüncü sırada bulunuyor. Türkiye’nin sera gazı salımına etkisi yüzde 1’den daha az, fakat saydığımız küresel olumsuzluklardan haliyle ülkemiz de diğer ülkeler kadar etkilenebiliyor.

Küresel ısınmanın egemenlik alanının dışına taşan bir mesele olduğunu ve kontrolünün ancak uluslararası işbirliği sayesinde mümkün olabileceğini gören devletler, bu hayati tehlikenin önüne geçebilmek amacıyla bugüne kadar birçok konferans toplayıp birçok ortak belge ürettiler. Bu konferansların en kapsamlısı 2015’te Paris’te toplandı ve sonuçta bir İklim Sözleşmesi imzalandı. Bu sözleşmeyle, dünya fosil yakıt tüketiminin düşürülmesi, dolayısıyla sera gazı salımının azaltılması, hedef olarak ısınma artışının 2 Santigrat derecenin altında tutulması, hatta 1,5 dereceye indirilmesi öngörüldü. Türkiye de sözleşmenin imzacıları arasındaydı. Paris Sözleşmesi’ni bugüne kadar 190 ülke ve Avrupa Birliği onayladı. Türkiye henüz onay sürecini tamamlamadı. G-20 ülkeleri arasında sözleşmeyi onaylamayan tek ülke biziz.

Kuşkusuz ülkemizin de bu derece yaşamsal bir uluslararası belgeyi onaylaması ve iklim değişikliği konusunda gelecekte cereyan edecek uluslararası müzakerelerin ve oluşturulacak mekanizmaların dışında kalmaması önemlidir. Ayrıca, belirlenen hedefler arasında yer alan “nötr karbon” ülkeler grubuna 2050 yılına kadar Türkiye’nin de katılması önem taşımaktadır. Çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak hepimizin ortak görev ve sorumluluğudur diye düşünmek zorundayız. Ciddi çevre sorunlarına yol açan bu gelişmelerin üniversitelerimizde tartışılması, özel sektörümüzün ve sivil toplum kuruluşlarının konuya sahip çıkmaları önemlidir.

ABD Başkanı Biden’ın 22-23 Nisan 2021 tarihlerinde sanal olarak düzenleyeceği İklim Konferansına, özellikle atmosferdeki kirlilikten en fazla sorumlu ilk dört ülkeden Çin’i ve Rusya’yı da çağırması hemen dikkati çekti. Zira bu ülkeler Amerika’nın rakibi durumunda, ayrıca Çin’le başka alanlarda da arasında ihtilaflar yaşanıyor. Konferansta doğal olarak ABD’nin kendisinin fosil yakıt kirliliğinin azaltılmasına yapacağı katkılar, bu yöndeki çabaların hızlandırılması ve şekillendirilmesi konuları da ele alınacak. Buna ilaveten bu konferans ABD’nin küresel karar verme sürecinde ne kadar etkili olduğunu, bilhassa Trump’ın Paris Anlaşması’ndan çekilmesiyle ortaya çıkan boşluğa rağmen gücünün hâlâ devam edip etmediğini görme imkanını da verecektir. Bu bakımdan, konferansın mahcubiyetle mi yoksa Amerika’nın itibarının güçlenmesiyle mi sonuçlanacağını görmek mümkün olacaktır.

Her şeye rağmen, Amerika’nın düzenleyeceği konferansın en önemli tarafı, salgın nedeniyle ertelenen, önümüzdeki kasım ayında İskoçya’nın Glasgow şehrinde düzenlenmesine karar verilen Birleşmiş Milletler Dünya İklim Zirvesinin bir ön adımı ve hazırlığı özelliğini taşımasıdır. Biden yönetiminin iklim konularını gündeminin ön sıralarına almasının, bu zirvenin başarılı geçmesini ve önemli hedeflerin belirlenmesine sahne olmasını sağlaması umut ediliyor.

Sonuç olarak, dünyamızın geleceği bakımından yaşamsal önem taşıyan bu konuda, Kasım ayında yapılacak zirveye kadar ülkemizin de Paris İklim Sözleşmesi’nin onay sürecini tamamlamasını diliyor, Türkiye’nin de bu konudaki uluslararası karar sürecinde hak ettiği yeri almasını arzu ediyoruz.

Küresel Isınmada Umut
Şakir Fakılı
Yazarımız Kim ?

Şakir Fakılı