2

100. Yıla İthafen 19 Mayıs (2)


  • Oluşturulma Tarihi : 20.05.2019 06:48
  • Güncelleme Tarihi :

(A)nafartalar anlattı seni bana
(T)arihin şanlı sayfaları konuştu sonra
(A)ttığın her adım bize bir nefesti
(T)ürk’ün gökbörüsü uludu doğa dinledi sessiz
(Ü)mitsizdik, yorgunduk, yılgındık belki de
(R)üyaydı küçücük bir umut parçası bile
(K)aç cilt kahramanlık öyküsü çıkarttın oysa bu imkansızlıktan.

Dahili ve harici bedbahlarımız var işte, biliyorum. Kimi batıya çekmek istiyor ülkemizi, kimi doğuya.  Bir yerimizde kalamadık. Ama sen üzülme Atam! Geldikleri gibi gidecekler, Göktürk kahramanı Kürşad ve kırk çerisinin tini ortaya çıkmadı henüz. Bu yazdıklarım da gazete sayfasına yazılmış bir mektup değil sadece. Tinimi bıraktım kağıda. Uyuyan kurt elbet uyanacak. Kazakistan’dan Türkmenistan’a, Azerbaycan’dan Avrasya’ya bütün Türk milleti uyanacak. Yakındır. Sonra milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracak.
“Bana benim cümlelerimle gelme çocuk! Üret, geliştir” diyeceksin belki ama. Senin sözlerinle büyüdüm, senin sözlerinle öleceğim. İlkelerinin aydınlattığı yoldan yürüyeceğim.
Ey Atam! Kim bilebilirdi ki o üç katlı pembe evde doğan gök gözlü bir bebeğin Türkiye Cumhuriyeti’mizin kurtbaşlı tuğlarını dikeceğini, ay yıldızlı tuğlalarını öreceğini? Şimdi o aslanlı yol çok şanslı, çok büyük bir tini barındırıyor çünkü kalbinde. Seni görmek istediğimde gözlerinin aydınlattığı gökyüzüne bakıyorum bende ya da denize... Seni hissetmek istediğimde kalbimin derinliklerine iniyorum öyle. Sonra bir tarih kitabı alıyorum elime, başlıyorum sayfalarını kurcalamaya. Hep seni anlatıyor mürekkep kokan sayfalar. Belki de kahramanlığın kokusu olsa (gerek). Biliyorum övülmeyi sevmiyorsun hiç. Ama iki Mustafa Kemal vardır dedin ya hani. İşte ben de ikinci Mustafa Kemal’e yazdım bu mektubumu. “Biz” olan Mustafa Kemal’e. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal’e. Hep seninle konuşurdu gözyaşlarım ama bir türlü kaleme dökemezdi yüreğim. Kemanımın la telindeki tını gibi yüreğime dokundu ellerin. Bütün dilleri bilsem de sana seni tanımlayamaz ki sözlerim. Şimdi mi, dedin? Şimdi, gökyüzüne bakıyorum ya da denize....
 “Sanatsız Kalan Bir Milletin Hayat Damarlarından Biri Kopmuş Demektir” dedin ya hani. Hayattaki bütün çabam da bu aslında. Doğanın sanatına erişebilmek, sanatın doğasına inebilmek. Soyumun asil kanıyla milletimin hayat damarlarını birbirlerine kenetlemek, sana ve vatanıma layık bir genç olabilmek. Bir dakika, bir dakika, şimdi sen de duyuyor musun sessiz bulutların ahenkli müzikalini? Gökyüzü beni çağırıyor. Tanrı dağlarında buluşana dek, Sevgiyle Kal Atam...
19 Mayıs 1919’un tam 1 asırı devirdiği bugüne ve nice günlerimize.. Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun. Tekrar görüşene dek sevgiyle kalın..

100. Yıla İthafen 19 Mayıs (2)
Sıla Arsel
Yazarımız Kim ?

Sıla Arsel