Sayfa Yükleniyor...
“...Kristal kente giriyorum... Sizin buraya girmenize izin verdik çünkü siz dünyanın yüzeyinde tanınan asil birisiniz.” Dünyanın yüzeyi mi? diyor ve soluğumu tutuyorum. Gülümsüyor ve “Evet, şu anda İç Dünya’nın Arianni bölgesindesiniz. Sizi görevinizden fazla alıkoymayacağım, güvenle yüzeye geri döneceksiniz. Ama şimdi Amiral sizi neden buraya çağırdığımızı söyleyeceğim. Irkınızın Japonya’da Hiroshima ve Nagasaki’de patlattığı ilk atom bombalarıyla çok ilgiliyiz. Bu nedenle alarma geçtik ve uçan araçlarımızı yolladık, biz bunlara ‘Flugelrad’ diyoruz. Sizi gözlüyorlar ve ırkınızın yüzeyde ne yaptığını araştırıyorlar.
Bütün bunlar geçmişte kaldı Amiral ama biz devam etmek zorundayız. Irkınızın savaşlarına ve barbarlığına daha önce hiç karışmadık ama şimdi durum farklı. İnsanlık için uygun olmayan doğal bir gücü yani atomik enerjiyi öğrendiniz. Özel görevlilerimiz dünyanızdaki güçlere mesajlar veriyorlar ama henüz bir tepki vermediler.
Şimdi sizi dünyamızın varlığını gören bir tanık olarak seçtik. Irkınızdan binlerce yıl daha eski olan kültürümüzü, bilimimizi göreceksiniz Amiral.”... Metnin uzun halini Amiral Byrd Antarktika yazarsanız internette bulacaksınız. Sonuca gelmek istiyorum.”11 Mart 1947’de Pentagon’da bir toplantıda hazır bulundum. Olanları anlattım, keşfimi açıkladım ve üstadın mesajını aktardım. Her şey gereğince kaydedildi. Başkan’a bilgi aktarıldı Ama geciktirildiğimi veya alıkonduğumu hissediyorum. Yüksek Güvenlik Örgütü ve bir tıp ekibi ile uzun görüşmeler yaptırdılar, bir kasıt algılıyorum. Büyük bir sıkıntı içindeyim, ABD Ulusal Güvenlik koşulları gereğince, sıkı kontrol altındayım. Ve sonunda emri aldım; bildiğim her konuda kesin olarak sessiz kalmam isteniyor, bunu insanlık adına yapacakmışım. İnanılmaz ama ben bir askerim ve emirlere uymaktan başka yapacak bir şeyim yok.”
Günlüğüne yazdığı bu cümlelerden sonra Amiral deli olmakla suçlandı akıl hastanesine yatırıldı. Ailesi itiraz etti. Kontroller yapıldı doktorlar tarafından Amiral’ in deli olmadığı kanısına varıldı. Hastaneden çıktı. Ne tesadüf ki çıktığı gece öldü(rüldü)...
Antarktika ile ilgili yapılan çalışmalar gizlendi. Yaklaşık 1800’lü yıllarda keşfedilmiş olduğunu varsaydığımız kıtayı aslında biz bu tarihten 300 yıl önce keşfetmiştik. Türk denizcisi Piri Reis’in 1513’te çizdiği haritada Antarktika’nın izleri vardı. Dünya bunu kabul etmek istemese de bu konuda ikiye ayrılsa da.
İnanıyorum ki geçmişteki ecdatlarımız gibi değerli bilim insanlarımız gibi biz de yarım kalan bu gizemi çözeceğiz ve Türk ekibimiz yer altına da inmeyi başaracak bir gün Antarktika’da. Çünkü gerçekler, buzların altında saklanmaktan bilinenden çok daha fazlasını hak ediyor.