Kurban Resmi

Her Alanda 'Tam Bağımsız Türkiye'


  • Oluşturulma Tarihi : 10.12.2018 07:06
  • Güncelleme Tarihi :
Her Alanda 'Tam Bağımsız Türkiye' yazının resmi

Belki de sıkça duyduğumuz bir kelime değil vurgun. Fakat dalgıç ya da dağcı çevreniz varsa onların anılarını dinlerken mutlaka duymuş olduğunuz bir kelime bu. Kısaca tanımlayacak olursak ortam basıncının değişmesine bağlı olarak beyne giden oksijen miktarının ani değişmesi sonucu dalgıcın ya da dağcının kendini kaybetmesi olayıdır diyebiliriz. İşte bu nedenle adapte süreci önemlidir onlar için. Dalgıçlar belli bir yükseklikle denizin dibine doğru inerler. Oradaki atmosfer basıncına alışana kadar belli bir süre geçirirler. Sonra biraz daha inerler ve o yükseklikte de gerektiği kadar zaman geçirirler. Yani böyle böyle kademeli olarak iner ve aynı şekilde kademeli olarak deniz yüzeyine çıkarlar. Dağcılar için de aynı şey geçerlidir. Kademeli olarak çıkar kademeli olarak inerler ki ortamdaki atmosfer basıncı onlara tehlike yaratmasın. Bu anlattıklarımı küçük bir not olarak aklımızın bir köşesine yerleştirelim. Gelelim asıl konumuza. Yok vazgeçtim. Asıl konumun daha iyi anlaşılması için yine kısa bir konuya değineceğim. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in 21.12.2018 tarihinde kaleme aldığı “Ulu Bozkırın Yedi Karakteri” adlı yazısından bir kaç bir şeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Nazarbayev; Günümüz modern pantolonlarını, Kazak Türklerinin atın üstünde kendilerini rahat hissetmediklerinden dolayı ortaya çıkarttıkları, eşsiz ateşli silahlar icat ettiklerini, İpek Yolu haritasının ilk ve asıl olarak Türk imparatorlukları coğrafyasında oluştuğunu, bu sayede Uluslar Arası ekonominin geliştiğini, bir Türk yurdu olan Kazakistan’ın elma ve lalenin asıl vatanı olduğunu belirtmiştir.
Türklerin halkımız tarafından bilinmeyen bu tarihini gün yüzüne çıkarmak için halkın kullanımına açık olarak Arşiv-2025 projesinin oluşturulması planlanmıştır. Okul çağında Vatansever bireyler yetiştirmek gerektiğini, bunun için bölgesel müzelere ziyaretlerin artmasını sağlayacak etkinliklerin faaliyete geçirilmesini böylelikle ortak milli his duygusunun artacağını da yazısında özellikle vurgulamıştır. Eğitim Ansiklopedisi Parkı’nın açılması gerektiğini, modern sanatçıların galerisinin oluşturulmasını, Ulu Bozkır isimleri adlı bilimsel dizinin yayılması gerektiğini böylelikle Kazaklı Türk kahramanların sadece ülkelerinde değil yurt dışında da bilineceğini söylemiştir. Bunun yanı sıra Türk Medeniyeti: Köklerinden Günümüze adlı projenin başlatılacağını ve bunu uluslararası alanda sergileyeceklerini, Vikipedi örneği gibi Türk halklarının ortak kütüphanesinin açılmasının önemini belirtmiştir. Kısaca Kazakistan’da tarihsel Müzeler açılacak diziler çekilecek kütüphane geliştirilecek kültür parkları oluşturulacak ve bunu bütün dünyaya yayacaklardır. Böylelikle ülke kültürünün gelişmesinin yanı sıra turizm de gelişecek ekonomi olarak yükseleceklerdir (makalenin tüm metni için www.akorda.kz adresine bakabilirsiniz). Şimdi konumuza gelelim. Türk ülkesi Türkiye, çağdaş medeniyetlerin içinde nerede? 2018 verilerine göre ekonomi sırasında Türkiye 17. sıradayken Konya kadar yüzölçümüne sahip Hollanda 18. sırada! Coğrafi konumumuz dünyanın en verimli yerindeyken, yüzölçümünün bir ülke için yeteri kadar büyüklüğe sahipken, güzel vatanımız Türkiye ekonomi zirvesinde neden Hollanda ile yarışsın! Hollanda’yı küçük görmüyorum asla. Ama Türkiye’yi güçlü görüyorum ya da verimli büyüme potansiyeli olduğuna inanıyorum, diyelim. İşte şimdi gelelim vurgun olayına. Türkiye’nin birden çağ atlaması beklenemez. Düşünsel vurgun yer. Bu nedenle ülke kademeli kademeli geliştikçe, belli düşünce sistemine sahip insanlarımızın da kademe kademe bu sisteme ayak uydurması beklenir. Çünkü adaptasyon süreci çok önemlidir. Önümüzde Kazakistan’ın düşünce yapısı buna en iyi örnek. Neden bizim ülkemizde de gelişmeye yönelik adımlar atılmasın? Sayın devlet büyüklerimizin de ulusal tarihimizin araştırılması ve halka öğretilmesi için bir adım atacağına inanıyorum. Yüce Türk Milleti’nin kadim tarihinin artık gün yüzüne çıkarılması gerekmiyor mu? Gerçek Türk tarihimizi anlatan daha fazla filme, görsel ya da işitsel daha fazla sanata ihtiyacımız var. Öte yandan kültürel gelişimin de ekonomik gelişimin bir parçası olduğuna inanıyorum. Bunlar çok da zor şeyler değil. Ulusal tarihini bilen kendi kültürüyle, kendi ekonomisiyle güçlü Türkiye’ye ihtiyacımız var.
Yazımı Nazarbayev’in makalesinde yer alan bir sözle sonlandırmak istiyorum: Uzay her şeyin, vakit ise tüm olayların boyutudur. Zaman ve uzay ufku birleştiği zaman ise ulusal tarih başlar.

Her Alanda 'Tam Bağımsız Türkiye'
Sıla Arsel
Yazarımız Kim ?

Sıla Arsel