2

Ülkede Birlik Beraberlik Ruhu – 1


  • Oluşturulma Tarihi : 08.04.2019 06:49
  • Güncelleme Tarihi :

Türkiye nasıl bir ülke olsa daha hızlı gelişir. Gelişmemizin önündeki olumsuzluklar nedir bu olumsuzluklar nasıl aza indirgenebilir diye düşünüyordum kendi kendime. Kim istemez ki vatanının, vatandaşının daha gelişmiş daha kültürlü olmasını, refah düzeyinin yükselmesini. “Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Milli kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız” demiş Atatürk. Adeta kaleme dökemediğim duygularıma tercüman olmuş. Ülkemizde bölücülüğe mahal veren olayları düşündüm. Dini duygular, altı ilkenin çarpıtılmak istenmesi ve sağcılık solculuk kavramı bunların en başında geliyordu. Ve hepsi de aynı kapıya çıkıyordu. Özne Atatürk. Bu hafta siz değerli okuyucularıma bu konuyu açmak istedim. Gelelim günümüzün en büyük yanlışlarına. Öncelikle Atatürk’ü sadece tek bir kesme mal etmek doğru değildir, bu bir. Tek bir partiye mal etmek ise hiç doğru değildir, bu da iki. Çünkü Atatürk, sadece bir partinin kurucusu değil günümüzdeki bütün partilerin kurucusudur. O ki koskoca Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Başbuğ Atatürk daha ötesi var mı? Üretilen yanlışları özde bizden olmayanlar bu biziz diye önümüze attılar sustuk, yazgımıza boyun eğdik.
Atatürk’ü solcu olarak nitelendirdiler yine sustuk. Atatürk ne solcudur ne de sağcıdır arkadaş! Kabullensek de kabullenmesek de düpedüz Türkçüdür. Hatırlayalım bu sol sağ kavramları da zaten Atatürk’ün ölümünden sonra ortaya çıkmadı mı? Şimdi diyecekler ırkçılık yapma bu ülkede Lazı, Kürdü, Çerkezci var. Asıl ırkçılık yapanlar bu düşüncede olanlardır. Laz da Çerkez de Kürt de Atamızın milliyetçilik ilkesiyle birbirine bağlanmıştır. “Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı.. hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır” demiş Atatürk. Bunu neden demiş hiç sorduk mu kendimize?  “Ne mutlu Türk’üm, diyene” demiş. Bunu neden demiş hiç sorduk mu kendimize? Çünkü tam da Atamızın dediği gibi aynı ırkın evlatları, aynı cevherin damarlarıyız. Kendi içimizde kendi kendimizi böldük. Bölücülük yapmayın artık hepimiz Türk’üz. Bunca yıl başka milletlerin oyuncağı olduk artık yeter. O alevi bu sunni diye de bizi çok güzel böldüler, sesimizi çıkarmadık. Yine sustuk. Almanlar, Fransızlar çok güzel milliyetçi oluyor ama biz Türkler milliyetçiyiz diyince ırkçı, faşist oluyoruz. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama? Bütün bunlara rağmen yine sesimizi çıkarmadık hep sustuk. Çoğunluk olarak evrime de inanmıyoruz ama. Nedense üç maymunu oynuyoruz. Bizim soyumuz maymuna dayanmıyor arkadaş! Bırakın soylarını maymuna dayandıranlar sussun. Sustuklarımızın en komiği de Atatürk halifeliği kaldırdı, tekke zaviyeleri kapattı o dinsiz ithamı. Ya arkadaş bir kendinize gelin ramazanda askerler orucu açmadan ağzına tek lokma koymayan,  okuduğumuzu anlayalım diye Kur’an’ı Elmalılı Hamdi Yazır’a Türkçe tercümesini yaptıran, annesi hafız olan, halk dinini özgürce yaşasın diye laiklik ilkesini ortaya koyan bir önderden bahsediyoruz. “Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur. Yalnız şurası var ki, din Allah ile kul arasındaki bağlılıktır. Softa sınıfının din simsarlığına müsaade edilmemelidir” diyen Atatürk, laiklik ilkesiyle dini silmemiş tam aksine dini koruma altına almıştır.

Ülkede Birlik Beraberlik Ruhu – 1
Sıla Arsel
Yazarımız Kim ?

Sıla Arsel