1
Ümit Yaşar Işıkhan
İlkses Gazetesi Yazarımız

Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği Başkanı Ümit Yaşar Işıkhan

Yazarın Köşe Yazıları

ŞİİRA..

Dünya Şiir Gününde, hayatın ve aşkın ırmağında ıslananları bir şiirimle selamlamak istiyorum…  Bu şiir, sevdaya yol olsun…


ŞİİR VE ÖLÜ OZANLAR

Şiir toplumların yol aydınlığıdır.


HALEPÇE’NİN  GÖZYAŞLARI

Uykuya doymadı çocuklar. Ekmeğe ve süte.. Oyuncağa ve baba sıcaklığına.. Annenin ninnisine, toprağın saklambacına.. Dayının terli bıyığına, teyzenin  nasırlı ellerine.. Amcanın çaresizliğine… Rüzgarın yelkenine, dağların kekliğine, suların serinine.. Yangının mevsimine, soğukların değirmenine ve hayata ve oyuna doymadan gittiler... Gittik.


GÜN DÖKÜLMESİ VE YAĞMUR

Hayat pencereden bakıyordu. Bedri Karayağmurlar da yaşlı bir evin cumbasından.


Azerbaycan’ın barış elçileri

Dünyanın en şanslı insanları ressamlardır.


BALKANLARDA  HOMEROS

Yıllar önce,kıvırcık saçlı kadın,Feyza ablamla  elimizde bu kentin bütün yükünü saklayan 10 bavulla ( iki bavul aslında ) İzmir terminalinden İstanbul’a, ordan  kağnıların en büyüğü otobüsle Tito Yugoslavya’sının başkenti Belgrad’a gidiyoruz..Yanımızda  bacağı kırık,  koltuk değnekli gazeteci  yazar arkadaşım  Yılmaz Soytürk ile  zaman makinesine bindik..Feyza ablanın bavulları ve Yılmaz’ın koltuk değneklerinin  zamanı donduran  ağırlıklarıyla  güç bela vardık Belgrad’ın  sabahına..Her yer gül kokulu bir  yağmurun ayak izlerini saklayan temizlikte.Sistemden mi, insanlardan mı, farklı bir serinliğin iç rahatlığıyla tren istasyonunun  önündeki geniş alınlı  kafeteryaya oturduk..Türkçe off..Bavullar yanımızda.Birbirimize bakıyoruz.


“ALLAH’IN ASKERLERİ”

Azalıyoruz... Sürekli azalıyoruz...


GÖLGELER  VE ZAMAN

Hayatın dar sokaklarında ayak izlerinin içinde biriken suların aynasından uçtu kuşlar. Kanatlarını rüyalarımıza vererek gittiler. Sessizce uykudan uyanmış ellerimizin şaşkınlığıyla. El sallamadan rüyalarımıza ve donup kalan gölgelerimizle. Oyuncakları kırılmış çocukların şaşkınlığıyla baktık arkalarından dostlarımızın. Rüyalara karıştılar. Bulut olup yağmura koştular. Çiçek olup rüzgarda kanat izlerinde yaprak bıraktılar. Ve gittiler ellerinin sıcaklığını, umutlarının çılgınlığını bırakarak saçlarımızda.


Hoşça Kal Yoldaşım... Sedat Peker...

Havada sırılsıklam yağmur toplanıyordu. Uzun soluklu masallardan kaçıp gelen kuşlar, son şarkılarını söylemek için koşturan çocuklara hüzün bakıp kanat verdiler... Zaman durmuş saatlerin içinde usulca kabuğuna çekiliyordu… Çocuklar, çocuk olmanın rengindeydi. Ve uzun kuyruklu bir uçurtmanın peşinden uçarak kuşlara doğru koştular... Kanatlarıyla anılarını saklayarak kondukları Kadifekale’den körfeze son kez uçmanın serinliğini, yağmurun ılık damlalarıyla gözlerine silip sustular… Gözleri buğulandı çocukların, kuşlar kanat renklerini kızıla boyayıp attılar yolun taşlarına, hayatın sığındığı renklere, rüzgarın kardeşliğine, kurtuluşa… Devrime…


C.H.P ve KÜLTÜR - SANAT

“Parti programları, partilerin siyasi kimliğini ve hedeflerini belirleyen en temel belgelerdir. Programlar ayrıca, somut sorunlara somut çözümler öngören metinlerdir. O nedenle, özellikle günümüzde parti programlarının, partililerin ve toplumun katılımına açık olarak yapılması son derece önemlidir.” CHP Genel Başkan Yardımcısı  Ercan Karakaş’ın Sunuş yazısıyla bize gönderilen “CHP’nin Kültür-Sanat Politikası” kitapçığında  iyi niyetle sıralanmış sorunlar ve çözüm önerilerinin yetersiz kaldığını veya güncelleştirilmesi gerektiğini gündeme getirmiştir.


Sanat Evrensel mi?

Sanat formasyonu almış insanlar çok şanslı insanlardır..


ÇAĞIMIZIN  YALNIZLIĞI                                               

Karanlık ve derin gökyüzünün içindeki pırıl pırıl inci tanelerini; yıldızları sevgilisine armağan eden insanlar öldü. Gökyüzüne bakıp  mutlu ve güzel bir gelecek hayal edenler veya  kayan her yıldızın arkasından ölecek birisini veya gizemli bir haber beklemenin sayfalarını düşünen insanlardan kimse kalmadı. Bu sonsuz atmosferin içinde kaybolanların ayak izleri de  silindi. Artık gökyüzüne bakıp da  romantik bir atmosfere hayallerini serpen kuşağın son küheylanları da gitti..


ULU BİRÇINAR-ABDULKADİR GÜLER                                                                         

Edebiyatın yarattığı dostluk ortamı diğer sanat dallarında var mı bilemiyorum… Ama şiirle, öykü, deneme veya roman içinde yoğrulan ruhların yaratıcıları, birbiriyle karşılaştığında aynı dili konuşması ve birbirini herkesten daha çok algılamasının keyfi farklı olur.


HAKKARİ’DE BARIŞ ZAMANI

Hakkari kar altında


HAKKARİ’DEN BASRA’YA

27 ülkede temsilciliği bulunan Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliğimizin Türkiye kurucu üyelerinden, Fotoğraf Sanatçısı sevgili İskan Kazak arkadaşımın önerisiyle başlatılan “Deniz Yıldızlarından Kardelenlere” sevgi ve dayanışma projesinin son basamağında, hayırsever dostlarımızın katkılarıyla toplanan bağışların dağıtımı için Hakkari yollarındayız.


HAKKARİ’DE KAR SICAKLIĞI-3

Kentler kimlikleriyle yaşarlar..Çocuklar ve kuşlar da öyle.


HAKKARİ’DE KAR SICAKLIĞI-3

Kentler kimlikleriyle yaşarlar. Çocuklar ve kuşlar da öyle.


Hakkari'de Kar Sıcaklığı - 2

Hakkari kar altında.


Hakkari'de Kar Sıcaklığı - 1

Dünyanın en güzel insanına dokunmamışsanız tanışmış sayılmazsınız..


Kıvırcık Saçlı Kızın Öyküsü

Feyza Hepçilingirler..


ZAMANIN  KIVIRCIK  SAATLERİNDE…

Bilgelerin sabır tespihinden kopan inci tanelerinin renk değiştirdiği kıyılarda saklambaç oynayan zeytin ağaçları da  kıvırcıktı. Ve tarih çocukların anılarında uçurtma olmadan önce zamanla içine kapanan bu kıvırcık sayfalarla başlardı. Pencere açıldı, maviye boyalı kepenklerin arasından küçük bir kız  baktı..


KAPİTALİZMİN ÇÖKÜŞÜ

Başta Fransa olmak üzere bütün Avrupa ülkelerinde gelişen ırkçılık hareketlerinin temelinde kapitalizmin çöküşü yatar... Daha doğrusu dini ittifak zemini üzerinde gelişen kapitalizmin;  ünlü çıkar ilişkiler platformu, Avrupa Birliği’nin iflas çanlarının artan çığlıklarını duyuyoruz.


FRANSANIN OYUNU

İnsanlık tarihi açısından  Fransa’nın sicili bayağı bozuk. Olumlu, olumsuz etkileriyle uygarlığın gelişimine katkı koyduğu gibi, yeryüzünde uygulanan katliamların da  başrol kahramanlarındandır.


HOŞÇA KAL MADRİNA

Seni sevdim Madrina. Doğumumla başlayan yangınların ilk kıvılcımını gözlerinden almıştım Madrina.Sonra saçlarının, ekin sonrası dağınıklığı ve  ellerinin sıcaklığı rüyalarıma..Kutsal bir sayfadan çıkıp gelen bir rüyaydın yoksulluğuma.Açlığımı örten umutlarımın ateşi hep seni taşıdı geleceğimin mevsimlerine.Çocuktun ve hep ordaydın Madrina..